Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2022 yılı bütçelerini sundu.
Bütçeye yapıcı eleştirileriyle katkı veren milletvekillerine teşekkür eden Oktay, “Muhalefeti eleştirip, kaçtığımızı ifade ettiler. Bizim bir yere kaçtığımız yok. Biz buradayız, şahsen ben de buradayım. Buradayız, 2 aydır Meclisteyiz. El, kol hareketleri yapıp, konuşup kaçan birisini arıyorsanız, o ben değilim. Başka yerlere bakmanız gerekiyor. Akıllara ziyan, adaba uymayan her türlü hakaretten sonra sessiz kalmamızı bekliyorsanız, kusura bakmayın. Hiç kimse bizden bunu beklemesin. Muhalefetin eleştirilerine cevabımızı küstahlık olarak nitelendiren hatibe ifadelerini aynen iade ediyorum. Bunu da günlüğüne yazarsın.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bütçe sunumunu bizzat yapmamasının tekrar tekrar sorulduğunu anımsatan Oktay, “Bu 4’üncü bütçemiz, 4 yıldır da aynı soru soruluyor. ABD’de de olsun, Fransa’da da olsun veya diğer birçok ülkede de bütçe teklifi özellikle Cumhurbaşkanlığı veya başkanlık sistemlerinde bütçe teklifi Cumhurbaşkanı tarafından Meclise, Kongreye yazılı olarak sunulur ama ardından Cumhurbaşkanı Meclise gelmez. Bütçeyle görevlendirdiği bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı veya Bakan yürütme adına bütçeyi Mecliste savunur. Biz de bunu yapıyoruz. ” ifadelerini kullandı.
Bütçe için “Sarayın bütçesi, tek adam” gibi tanımlamaların kullanıldığını aktaran Oktay, bütçenin tek bir kişinin, tek bir kurumun bütçesi olmadığını, halkın bütçesi olduğunu söyledi.
Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin 24 saat millet için çalışan, üreten ve yaşayan bir alan olduğuna dikkati çekti.
Bütçenin, Türkiye’ye yönelik tehditleri sınırların hem içinde hem de dışında tespit ve bertaraf eden Milli İstihbarat Teşkilatı’nın birer akıncı gibi çalışan teşkilat mensubu isimsiz kahramanlarının, şehitlerinin bütçesi olduğunu dile getiren Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Uluslararası yatırımları ülkemize çekerek istihdam, ihracat ve büyümeyi destekleyen dinamik kurumumuz Yatırım Ofisini barındıran bütçemiz alt yapıdan enerjiye, gayrimenkulden bilgi ve iletişim teknolojilerine, yatırım alan tüm sektörlerimizin yükselme sebebidir. ‘Bu millete efendi değil hizmetkar olmaya geldik’ diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her bir kuruşu milletimizin beklentileri, refahı ve geleceği için harcanacak bütçemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.”
“Türkiye geçen 19 yılda her alanda büyük ilerlemeler kaydetti”
Ekonomi politikaları üzerine odaklanan eleştirilere de değinen Oktay, Türkiye’nin geçen 19 yılda her alanda büyük değişimler yaşadığını, ilerlemeler kaydettiğini belirtti.
Milletin özgürlükleri, refahı, istikrarı konusunda yaşanan hiçbir gelişmenin kolay olmadığını, bir günde gerçekleşmediğini vurgulayan Oktay, “Cumhurbaşkanımız liderliğinde atılan her bir adımın gerisinde verilen büyük bir mücadele ve yapılan fedakarlıklar vardır. Yıllarca güvenlik teknolojileri ve savunma ürünleri konusunda ambargolara maruz bırakıldık ve en ihtiyacımız olduğu anda gerekli teçhizatı da tedarik edemediğimiz zamanlar oldu. Bunu yüce Meclisimizin her bir üyesi de yakinen bilirler, 84 milyonun her bir ferdi de unu yakinen bilir. Sizler bilmiyor olabilirsiniz, bilmemek mümkün değil de unutmuş olabilirsiniz.” ifadesini kullandı.
Eskiden Türkiye’nin Avrupa başta olmak üzere yurt dışında yapılan yenilikleri geriden takip etiğini söyleyen Oktay, “Üretilen teknolojinin sadece pazarı olarak görülen bir ülke iken, bugün sadece savunma teknolojileri değil bilgi iletişim teknolojileri de dahil pek çok alanda öncü konumda olmayı konuşuyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin kaynaklarını yatırıma, istihdama, üretime, tasarıma ve ArGe’ye aktarma kararlılığında olduğunu belirten Oktay, “Bu kararlılığını uygulamaya geçirmek için de istediği her denemede türlü şantaj ve yıldırma politikalarıyla karşılaşmış olan Türkiye, gerçeklerinden beslenen ekonomi, siyasi ve politik güvenlik politikalarını muktedir kılmak için mücadelesini sürdürmektedir. Son 19 yıldaki güçlü siyasi irade ile ve özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrasında kendi gerçeklerimize uygun mücadeleyi verebilecek dirayet, azim ve imkanları mevcuttur. Türkiye’nin terör örgütleri ile mücadelede geldiği seviye, afetlere müdahale hızı ve Kovid-19 kriz yönetimi gibi alanlarda somutlaşan, zor zamanlarda çözüm üretme yeteneğimiz milletin teveccühüne mazhar olmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin ekonomide yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme odaklı kalıcı istikrarı hedeflediğini aktaran Oktay, şunları kaydetti:
“Sanayi üretim endeksi ekimde aylık bazda yüzde 0,6, yıllık bazda yüzde 8,5 artış gösterdi. Ekim ayında 3,16 milyar dolar cari fazla vererek ödemeler dengesinde son 3 yılın en yüksek cari fazla rakamına ulaştık. ‘Cari fazla verilen dönemleri hep krizler takip etmiştir.’ Biz de şunu söyledik, ‘Cari fazla veren dönemlerde krizlerin takip ettiği dönem aynı zamanda küçülmenin yaşadığı dönemlerdir. Bu da normaldir zaten.’ Hem büyümeyi hem de yüksek büyümeyi sağlamak ve aynı zamanda cari fazla veriyor olmak bu maharettir. Bunu da kabul etmek lazım. Hedefimiz ödemeler dengesindeki iyileşmeyi sürdürülebilir ve kalıcı kılmaktır. Nasıl ki savunma sanayinde yapılamaz denilenleri yaptıysak, terörü bitme noktasına getirip vesayet planlarını yırtıp attıysak, ekonomi üzerindeki manipülatif etkilerin de üstesinden gelip aynı şekilde bunları da tarihe gömeceğiz. Yalnızca milletimizin kazandığı, kazancın toplumun tüm kesimlerine yayıldığı tam bağımsız ve müreffeh Türkiye yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdüreceğiz.”