Yılmaz, “Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak” temasıyla Antalya’da Belek Turizm Merkezi’ndeki NEST Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen ADF kapsamında Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov’un katılımıyla düzenlenen konferansta konuştu.
Berdimuhamedov’un kapsamlı konuşmasına değinen Yılmaz, Türkmenistan’ın tarafsızlık yaklaşımının, politikasının bugünkü dünyada çok daha anlamlı hale geldiğini, diplomasiyle, barışçıl yöntemlerle çözümler bulmaya ihtiyaç duyulan bir dönemde olduklarını dile getirdi.
Uluslararası politika aktörlerini bir araya getiren forum vesilesiyle Türkmenistan halkının milli lideri Berdimuhamedov’u Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu, küresel ve bölgesel meseleler hakkında üst düzey karar alıcıları, akademisyenleri ve özel sektör temsilcilerini ‘yapıcı iletişim’ zemininde buluşturan bir platform haline gelmiştir. Forumun, dünyanın ilk meclisi Patara’nın bulunduğu Antalya’da yani insanın konuşarak, müzakere ederek sorunlarına çözüm arama geleneğinin başladığı bir kentte gerçekleşiyor olması anlamlıdır. Küresel anlamda ayrışmaların arttığı günümüzde kamu diplomasisinden kültür diplomasisine, turizm diplomasisinden ticaret diplomasisine, diplomasi sanatının Antalya’dan önümüze açacağı yeni kulvarlar çok önemli hale gelmiştir. Türk diplomasisinin asırlara sari tecrübe ve engin birikimiyle, dünyanın dört bir köşesinde barışa, istikrara, kalkınmaya ve refaha katkı sağlamak için çaba harcıyoruz. Bu anlayışla attığımız adımların meyvelerini birçok bölgede aldık, alıyoruz. Türkmenistan ile kemik kardeşliğimiz üzerinde yükselen ilişkilerimiz ve dayanışmamız, bu açıdan en güzel örneklerden birisini teşkil etmektedir.”
Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin karşılıklı saygı, işbirliği ve halkların ortak çıkarlarına hizmet anlayışıyla gelişmeye devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketinde Türkmenistan’ın gösterdiği dayanışmanın bu bağların kuvvetinin somut göstergelerinden olduğunu kaydetti.
Felaketin ardından Aşkabat Büyükelçiliğinin ziyareti, depremin hemen ertesi günü gelen sağlık ekibi ve Türkmen kurumları ile halkının verdiği destek gibi çabaları daima hatırlayacaklarını vurgulayan Yılmaz, şunları dile getirdi:
“Aralık ayında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu (HEK) 7. Dönem Toplantısı vesilesiyle gerçekleştirdiğim Aşkabat ziyaretinde de bu kardeşlik ve dayanışmayı yerinde yaşadım ve hissettim. Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov ve ilgili bakanlarla verimli temaslar gerçekleştirdik. Ata yurdumuzda bölgesel işbirliğine de katkı sağlayacak istişarelerde bulunduk ve yeni eylem planlarını karara bağladık. İlişkilerimizin stratejik niteliğini göz önünde bulundurarak, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin kurulması önerisini en kısa zamanda hayata geçirmeyi arzu ediyoruz. Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan ile geçmişe dayanan dostluğu ve hem ikili hem de çok taraflı işbirliklerini güçlendirme iradesi, sayılarla da ifade edilebilecek şekilde somut bir başarı timsalidir.”
“İki ülke arasındaki ticaret yaklaşık 2 kat arttı”
Yılmaz, ticaret hacminin son dönemlerde yaklaşık 2 kat artarak 2023 yılında 2,6 milyar dolara ulaştığını belirterek, iş dünyasının önünü açarak, ticaretin önündeki tüm engelleri kaldırarak bu rakamı hızla artıracaklarını ve ortaklaşa belirledikleri 5 milyar dolar hedefine ulaşacaklarını bildirdi.
Türkmenistan ile sadece ticaretin değil Türk şirketlerinin Türkmenistan’daki istihdam oluşturan yatırımlarının da büyük önem arz ettiğine dikkati çeken Yılmaz, “Türk firmaları, tekstil, enerji, bankacılık, içecek, turizm ve sağlık gibi alanlarda yaklaşık 488 milyon dolar yatırım yaparak istihdam sağlamış ve bilgi tecrübe aktarımı yapmışlardır.” dedi.
Türkmenistan’da faaliyet gösteren yatırımcılara geçmişten bu yana verdikleri destek için Berdimuhamedov’a teşekkür eden Yılmaz, güçlü desteğin ilerleyen süreçte artarak süreceğine inandığını dile getirdi.
Müteahhitlik firmalarının bugüne kadar Türkmenistan’da 50,8 milyar dolarlık projeleri başarıyla sonuçlandırdığını kaydeden Yılmaz, “Bu büyüklükte iş hacmine ulaşılması, kuşkusuz Türkmenistan liderliğinin firmalarımıza duyduğu güvenin bir tezahürüdür. Önümüzdeki dönemde de Arkadağ Akıllı Şehri’nin ikinci etabı ve Aşkabat Akıllı Şehri gibi uzmanlık ve tecrübe gerektiren özellikli projelerde firmalarımızın önemli sorumluluklar üstleneceklerine inanıyorum. Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ile hem ticaret hem de karşılıklı yatırımların daha da yükselmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
“Enerji güvenliğine hep birlikte katkıda bulunmayı hedefliyoruz”
Yılmaz, enerjinin Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin önemli bir boyutunu oluşturduğunu söyledi.
Enerji güvenliği konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde uzun süredir stratejik adımlar attıklarına işaret eden Yılmaz, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’yla Güney Gaz Koridoru’nun bu açıdan öne çıktığını kaydetti.
Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı’nın bel kemiğini oluşturduğu bu koridorla Hazar gazını Avrupa’ya taşıdıklarını söyleyen Yılmaz, Türkmen doğal gazının da batı pazarlarına aynı şekilde nakline yönelik çalışmalarda da yol almaları gerektiğini vurguladı.
Türkmenistan’ın enerji kaynakları bakımından bölgenin önde gelen ülkeleri arasında yer aldığını belirten Yılmaz, “Mevcut konjonktürde Türkmenistan doğal gazının ülkemize ve ülkemiz üzerinden küresel piyasalara arzı stratejik önem kazanmıştır. Gerek Türkmenistan ile gerek ilgili ülkelerle işbirliği yaparak bunu başaracağımıza inanıyorum. Bu işbirliği mekanizmaları sayesinde bölgede ve ötesinde enerji güvenliğine hep birlikte katkıda bulunmayı hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridoru’nun da Türkiye için önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu koridor, Türkmenistan’ın büyük pazarlara açılan kapısıdır. Bu bağlamda Hazar Denizi’nin Türkmenistan kıyısında gerçekleştirilen yatırımlarını da memnuniyetle karşılıyoruz. Güvenilir bir taşımacılık güzergahı olarak ön plana çıkan Hazar Geçişli Orta
Koridor bağlamında tüm ilgili ülkelerle işbirliğimizi artırmamız ortak menfaatimizedir. Orta koridorun önemli bir ayağını da Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattıyla tamamladık. Marmaray’ı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü, İstanbul Havalimanı’nı, Osmangazi ve 1915 Çanakkale köprülerini hizmete alarak Doğu ile Batı arasındaki bu ilişkiyi güçlendirmiş durumdayız.”
“İşbirliği her alanda güçlenerek devam edecek”
Yılmaz, bu güzergahı daha da etkin hale getirmek için birlikte çalışmaları, sınır geçişleri ve gümrük süreçlerini hızlandırmaları, tedarik zincirini güçlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Taşımacılık için kara yolu geçiş ücretlerinin ve vizelerin kaldırılması ya da makul seviyeye çekilmesinin ticaret hacmini de arttıracağını anlatan Yılmaz, önlerindeki dönemde atılacak adımların “kazan kazan” ilkesi çerçevesinde sadece iki ülkenin değil coğrafyanın menfaatine sonuçlar doğuracağına inandığını vurguladı.
Türkmenistan’ın Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olmasıyla ikili ve bölgesel ilişkilerde yeni ve değerli bir boyut kazandığını belirten Yılmaz, “Gönlümüzden geçen Türkmenistan’ın tabii üyesi olduğu aile teşkilatımıza tam üye olmasıdır. Bu konuda gerekli mesajı aldığımıza inanıyorum. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye ve Türkmenistan arasındaki işbirliği her alanda güçlenerek devam edecektir.” ifadelerini kullandı.