Yılmaz, resmi ziyareti kapsamında Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)-Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) tarafından düzenlenen İş Dünyasıyla Buluşma Programı’na katıldı.
Buradaki konuşmasında Yılmaz, Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin çok üst düzeyde, tarihi, kültürel bağlarının ise son derece derin olduğuna işaret ederek, iki ülke arasında dostluğun ötesinde kardeşlik hukuku olduğunu söyledi.
Ekonomik ve ticari ilişkilerde kazan-kazan prensibiyle hareket ettiklerini dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:
“Son dönemlerde geldiğimiz nokta hiç de azımsanacak bir nokta değil. 3 milyar doları aşan bir ticaret hacmimiz var artık. Liderlerimizin belirlediği 5 milyar dolar hedefine yaklaşıyoruz. Çeşitli tedbirlerle, tercihli ticaret sistemi listesindeki ürünlerin artırılmasından tutun, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması, ortak birtakım yatırımlar, projelere varıncaya kadar birçok alanda alacağımız mesafelerle bu ticaret hacminin önce 5 milyara sonra çok daha üst noktalara çıkacağından hiçbir şüphemiz yok. Diğer yandan baktığınız zaman ulaştırmadan gümrüğe, sağlıktan içişlerine, konsolosluk alanlarına varıncaya kadar iki ülke arasında ikili, çok taraflı birçok işbirliğinin devam etmekte olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle gümrük işlemlerinin basitleştirilip daha yeknesak hale getirilmesi konusunu Ticaret Bakanlığı’mız başta olmak üzere ilgili tüm kurumlarımızla çalışıyoruz.”
Tercihli Ticaret Anlaşması’nın 1 Temmuz 2023’te yürürlüğe girdiğini ve belli ürünleri kapsadığını belirten Yılmaz, her geçen yıl bunu daha da genişletmek için iki ülkenin gayretlerini sürdüreceğini ifade etti.
“Başarılı yatırımcı, sorunları çözülen yatırımcı başka yatırımcıları da cezbeder”
Yılmaz, Türkiye’nin Özbekistan’da doğrudan yatırımlarının 1,5 milyar dolara ulaştığını, bunun her geçen yıl arttığını söyledi.
Özbekistan’daki 1900 civarında Türk firmasının hem Özbekistan’ın ekonomisine, kalkınmasına hem de istihdamına destek olduğunu dile getiren Yılmaz, bu firmaların tekstil, enerji, finans, sigortacılık, metal gibi pek çok alanda faaliyet yürüttüğünü ifade etti.
Yılmaz, Özbekistan’ın yatırımcıyı ve girişimciyi öne koyan anlayışı çerçevesinde doğrudan yatırımlar, yatırım teşvikleri, özelleştirme, kamu, özel ortaklığı mevzuatı ve yeşil ekonomi alanındaki teşviklerin tek bir çatı altında toplanmasını öngören yasa taslağı hazırlıklarını takip ettiklerini belirterek şunları kaydetti:
“Önümüzdeki dönem çok daha uygun bir yatırım ortamında şirketlerimizin yatırımlarını artırarak devam ettirmelerini bekliyoruz. Müteahhitlik alanında da önemli ilişkilerimiz var. Başta içinde bulunduğumuz şu an Taşkent City Projesi olmak üzere birçok sembol, önemli projeye Türk müteahhitleri imza attılar. Geçtiğimiz yıl 250 büyük uluslararası müteahhitlik firması liste olarak yayınlandı. Onlar arasında 40 Türk firması var. Çin’den sonra ikinci sırada geliyoruz. Bu kapasitemizin Özbekistan’da da oldukça önemli bir noktaya geldiğini ifade etmek isterim. Bugüne kadar 286 proje üstlenmiş müteahhitlerimiz. Toplam tutar 7,5 milyar dolar mertebesine gelmiş durumda. Piramit Tower’dan Gardens Residence’a birçok projede Türk firmalarının imzası olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de kalkınma programları kapsamında altyapıdan yenilenebilir enerjiye, konut projelerine varıncaya kadar birçok projede yine Türk firmaların önemli sorumluluklar üstlenmelerini bekliyoruz.”
İki ülke arasındaki ekonomik faaliyetlerin artarak devam ettiğini, siyasi ilişkilerin mükemmel denilebilecek noktada bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bize düşen, siyasetçiler, devlet yöneticileri olarak uygun şartları oluşturmak. Gerisi özel sektörün işi, sizlerin işi. Siz ne kadar başarılı olursanız Özbekistan’a o kadar daha fazla yatırımcı gelir. Ben hep söylüyorum, yatırımcı yatırımcıyı çeker. Başarılı yatırımcı, sorunları çözülen yatırımcı başka yatırımcıları da cezbeder.” dedi.