Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyareti öncesi, “Geleceğe Bakış: Türkiye-BAE İş Birliği” başlıklı panel düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, çevrim içi düzenlenen panelde son dönemde Türkiye ve BAE ilişkilerinin daha da geliştirilmesi ve farklı alanlardaki iş birliği imkanlarının değerlendirilmesi hususları görüşüldü.
Türkiye’nin Körfez coğrafyasına ve Orta Doğu’ya yönelik iş birliği ve kalkınmayı temel alan dış politikasına dikkat çekilen panelde, Türkiye’nin ve BAE’nin bölgede birer siyasi ve ekonomik güç olarak önemli aktörler olduklarının altı çizildi.
Panelde, güvenlik, savunma sanayii ve ekonomi alanlarında iş birliği imkanlarının yanı sıra jeostratejik değişimlerin bölgesel güvenlik üzerindeki etkileri ile iki ülkenin bölgedeki barış ve istikrara sağlayabileceği katkı ele alındı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, panele ilişkin yaptığı değerlendirmede, panelin son zamanlarda iki ülke arasında yeniden hız kazanan ilişkilerin bir üst seviyeye taşınmasına vesile olacağını, birçok konunun derinlemesine ele alındığını, gelecek döneme ışık tutacak kıymetli sonuçlara ulaşıldığını belirtti.
Türkiye ile BAE arasındaki ilişkilerin bölgesel barış ve istikrarın tesis edilmesi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Altun, şu ifadeleri kullandı:
“İki ülke arasında yakın dönemde enerji, çevre, finans ve ticaret alanlarında 10 anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmalar ışığında ekonomik ilişkilerin daha da iyileşmesi beklenmektedir. BAE ülkemizi lojistik hizmetler ve tedarik zincirleri aracılığıyla ülkelerinde yeni pazarlar açacak bir ülke olarak kabul etmektedir. Böylece var olan ticaret hacmini artırmayı hedeflemektedir.”
BAE’nin Türkiye’nin en büyük bölgesel ticaret ortağı olduğuna işaret eden Altun, BAE’deki Türk yatırımlarının inşaat, otomotiv parçaları ve yenilenebilir enerji alanlarında yoğunlaştığını belirtti.
Altun, şunları kaydetti:
“Var olan ortaklıkların çeşitlendirilmesini, ekonominin yanı sıra enerji, sağlık, tarım, lojistik, nakliye, endüstri, altyapı, finans, turizm, iklim değişikliği, su ve gıda güvenliği konularında iş birliklerinin geliştirilmesini amaçlıyoruz. Türkiye-Körfez ilişkilerinde, zorlu jeopolitiğin getirdiği tehditlere karşı ülkemizin, barışçıl her türlü diplomatik çabayı destekleyici, dost, ortak ve bölgesel müttefik ağını genişletici yaklaşımda olduğunu ifade etmek isterim. Türkiye ve BAE’nin bölgede siyasi ve ekonomik birer güç olarak önemli aktörler olduklarını düşünüyoruz. Türkiye olarak Körfez coğrafyasına ve Orta Doğu’ya yönelik iş birliği ve kalkınmayı temel alan bir dış politika sürdürmeyi hedefliyoruz.”
Emirates Politika Merkezi Başkanı Dr. Ebtesam Al-Ketbi’nin moderatörlüğünü üstlendiği panelde “Jeostratejik Değişimlerin Bölgesel Güvenlik Üzerindeki Etkileri”, “Dış Politika ve Savunma/Güvenlik İş Birliği-Yapıcı Bir Diyalog ve İş Birliği” ve “Ekonomik Fırsatlar” başlıklı üç oturum yapıldı.
Panelde konuşan siyaset bilimci ve Körfez ülkeleri uzmanı Prof. Dr. Abdulkhaleq Abdulla, 2021’de gerçekleşen en umut verici gelişmenin Türkiye ve BAE arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi olduğunu belirterek, iki ülkenin gerilimi azaltmak ve bölgedeki harareti düşürmek için tüm anlaşmazlıkları arkalarında bırakıp diyalog yoluna başvurmalarının memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın ise Türkiye ile BAE arasında imzalanmış anlaşma ve mutabakat zaptlarının önemli olduğunu dile getirerek, iki ülkenin ekonomik düzeyde umut vadettiğini ancak güvenlik önlemleri ve bazı siyasi anlaşmalar gibi diğer alanlarda iş birliğinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Abu Dhabi Milli Savunma Koleji’nden Prof. Albadr Alshateri, her iki ülkenin ortak çıkarları bulunduğunun farkında olduğunu ve bu çıkarların rasyonel bir şekilde gözetilmesi halinde ortak bir anlayışa varacaklarını ifade etti. Alshateri, hem BAE hem de Türkiye için birçok iş birliği konusu ve alanın mevcut olduğuna işaret etti.
TRT World Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Tarek Cherkaoui de Türkiye ve BAE’nin geçen ağustos ayında ikili ilişkilerin yeniden kurulması için diyalog başlatmasının ve devamında yapılan görüşmelerin önemine değinerek, “Bu ziyarette önemli olan, sadece resmi toplantıların çok iyi geçmesi ve çok sayıda samimi alışverişin olması değil, aynı zamanda özel toplantıların da aile gibi bir ortamda son derece iyi geçmesidir. Bu bence sadece gerilimi azalttığı için değil, aynı zamanda liderler arasında kişisel bir kimya yarattığı için gereklidir.” ifadelerini kullandı.
Emirates National Holdings Yönetim Kurulu Başkanı H.E. Nasser Al-Shaikh, son 10 yılda yaşanan tüm siyasi hassasiyetlere rağmen BAE’nin Türkiye ile hala iyi bir ticari ilişki sürdürdüğünün ve geçen yılın sonuna kadar halen iki ülkenin karşılıklı olarak en büyük ticaret ortakları olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin bölgenin üretim merkezi olduğunu vurgulayan Al-Shaikh, ekonomik alanda elde edilecek başarıların siyasi alanı da iyileştirmek için katalizör görevi üstleneceğini belirtti.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veysel Kurt da iki ülke arasındaki iş birliğinin yalnızca ekonomik alanla sınırlı kalmayıp, stratejik ve politik seviyeye yükseltilmesi konusunda iyimser olduğunu dile getirerek, “Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşan ziyaretinin, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler açısından bir dönüm noktası olacağını düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.