Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Yeni iletişim teknolojilerinin önemli zenginleştirici bir yanı olmakla birlikte, sistematik dezenformasyon kaynağı olarak modern demokrasilere olumsuz etkilerde bulunduğunu burada vurguladık. Yeni iletişim teknolojileri, bunların sunduğu iletişim ortamları, nefret söyleminin yaygınlaşmasına, nefret suçlarının da gündeme gelmesine kaynaklık etmekte.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi (Stratcom Summit ’21), Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un kapanış konuşmasıyla sona erdi.
İki gün süren zirvede çok verimli içeriklerin ortaya çıktığını, ortak bir zeminde farklı fikirlerin ve perspektiflerin konuşulduğunu söyleyen Altun, zirve süresince somut iş birliği önerileri geldiğini ve zirvenin önemli bir başlangıç olacağını ifade etti.
Altun, “Ortak paydalarda buluştuğumuzu gördüm. Belki de bu en önemli kazanımımız oldu. Bütün bu alanlarda hem karşı karşıya kaldığımız meydan okumaları ele aldık hem de imkanlarımızı ele aldık. Bu imkanlarımızı nasıl çeşitlendirebiliriz bunun üzerinde durduk.” şeklinde konuştu.
Bireylerin ve toplumların, haklarını, imkanlarını ve bunları geliştirmek için stratejik iletişim imkanlarından nasıl yararlanılabileceğinin konuşulduğunu ifade eden Altun, toplumların ve devletlerin güvenliğinin de ele alınarak masaya yatırıldığını dile getirdi.
“Sistematik dezenformasyon kampanyalarıyla mücadele etmek hayati öneme sahip”
Farklı ülkelerin örnekleriyle yeni iletişim teknolojilerinin konuşulduğundan söz eden Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yeni iletişim teknolojilerinin önemli zenginleştirici bir yanı olmakla birlikte, sistematik dezenformasyon kaynağı olarak modern demokrasilere olumsuz etkilerde bulunduğunu burada vurguladık. Yeni iletişim teknolojileri, bunların sunduğu iletişim ortamları nefret söyleminin yaygınlaşmasına, nefret suçlarının da gündeme gelmesine kaynaklık etmekte. Irkçılık, islamofobi gibi olumsuz trendlerin yükselmesine neden oluyor, bundan hepimizin muzdarip olduğumuzu gördük. Yeni medya, yeni iletişim teknolojileri ve bunlarla beraber hayatımıza giren yeni kültürel gerçeklikler karşısında hukuk mekanizmalarını demokratik çerçeve içerisinde kullanmak suretiyle bir dizi regülasyon ihtiyacı içerisinde olduğumuzu fark etmiş olduk. Elbette demokrasiyi, müzakere kültürünü, kamusal alanı korumak en önemli amaçlarımızdan bir tanesi. Bu çerçevede de stratejik iletişimin imkanlarını sonuna kadar kullanmak ve bahsettiğimiz sistematik dezenformasyon kampanyalarıyla mücadele etmek hayati öneme sahip. Bununla ilgili net bir çerçevenin ortaya konduğunu gördük.”
Dünkü açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Gelinen aşamada, dezenformasyon sadece milli güvenlik meselesi değil, küresel bir güvenlik sorunu halini almıştır” sözlerini hatırlatan Altun, bunun somut örneklerini bugün zirvede gördüklerini, zirvenin bu tür sorunlara küresel anlamda çözüm için bir kaynak oluşturmasını umduğunu ifade etti.
Altun, sözlerini şöyle tamamladı:
“1990’lı yıllarda küresel alanda internet, toplumların gündeme girmeye başladığında internetin zenginleştirici, çoğullaştırıcı merkezkaç yapısı dolayısıyla esas itibarıyla demokrasiye hizmet eden yanı ön plana çıkmaya ve bu yönleriyle konuşulmaya, tartışılmaya başlamıştı. Gel gelelim, bugün itibarıyla bu özelliklerinden çok daha yıkıcı etkilerini hissetmeye ve konuşmaya başlıyoruz. Bunu küresel pandemi ortamında daha net olarak hissediyoruz. Umuyorum ki en kısa zamanda yeni medya araçlarını, yeni medya imkanlarını özgürleştirici, çoğullaştırıcı bir şekilde kullanma imkanımız olur.”
Kapanış konuşmasının ardından hatıra fotoğrafı çekildi.
Kapanış programına, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ve Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz de katıldı.