Yemlihaoğlu, gelenekselleşen etkinlik öncesinde Ataköy Marina’da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Büyük günün yaklaştığını ve bundan çok heyecan duyduklarını belirten Yemlihaoğlu, “Tarihler artık çok yaklaştı. Bu yıl 2 etapta organize edeceğiz yarışlarımızın ilki Muğla’da 25-30 Temmuz tarihleri arasında Bodrum-Marmaris rotasında yapılacak. İkincisi her zaman olduğu gibi 29 Ekim’de İstanbul Boğazı’nda Cumhuriyet Kupası olacak. Yıllar içinde organizasyonumuz artık gelişmiş bir hal aldı ve gelenekselleşti.” ifadelerini kullandı.
Katılımın her sene arttığını ve bunun kendilerini çok mutlu ettiğini vurgulayan Yemlihaoğlu, şöyle devam etti:
“Katılım her sene bir önceki senenin üstüne koyarak devam ediyor. Bu konuda çok mutluyuz. Muğla etabı özelinde konuşursak yarış bu sene 50’ye yakın ekiple yaklaşık 400’ün üzerinde sporcuyla icra edilecek. Burada 12 ila 14 farklı ülkenin sporcuları kıyasıya mücadele edecek. Oldukça zor ve çekişmeli bir etap olacak. Şimdiden bütün yarışmacılara başarılar dilemek lazım. Çok sıcak bir havada oldukça uzun ve zorlu bir parkurda yarışacaklar. Organizasyonumuz her sene gelişmeye ve üzerine koymaya devam ediyor.”
Yemlihaoğlu, yaptıkları organizasyonların Türkiye’de yelken sporuna büyük katkı sağladığının altını çizerek, “Hem sportif anlamda yelkenciliğin spor basınının gündeminde yer alarak gelişmesine bir fayda sağlıyoruz hem de cennet vatanımızın tanıtımı adına gerçekten büyük bir görev icra etmeye çalışıyoruz. Ayrıca uluslararası anlamda çok saygın ve prestijli bir konuma yerleştik. Gururluyuz, evet yorucu ama sonuçları gayet pozitif.” değerlendirmesinde bulundu.
“Avrupa ya da Amerika düzeyindeki ülkeleri yakalamak üzereyiz”
Ekrem Yemlihaoğlu, Türkiye’nin, yelken branşında en üst seviyedeki ülkeleri yakalamak üzere olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin, yurt dışında yarışan çok ciddi ekiplere sahip olduğunu aktaran Yemlihaoğlu, “Bunlar elbette çok büyük maliyetlerle yapılan sporlar ama çok büyük başarılar kazanan ekipler var. Yelken Federasyonumuzun sporcuları ve kulüp sporcuları olimpiyat hazırlıklarında ve seçmelerinde daha küçük yaşlarda büyük başarılar elde ediyorlar. Türkiye’deki sporcu kalitesi konusunda gerçekten bence Avrupa ya da Amerika düzeyindeki ülkeleri yakalamak üzereyiz. O kalite mücadele gücü ve disipline sahip sporcular her geçen gün artıyor. Kardeşlerimizle çok gurur duyuyoruz. Bizde elimizden geldiğince onları gündemde tutmak onlara güç ve destek vermek için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz.” diye konuştu.
Organizasyon kapasitelerinin oldukça arttığını ve yurt dışından önemli iş birliği teklifleri aldıklarını anlatan Yemlihaoğlu, “Açıkçası bu yarışta iş birliği yapmak için yurt dışından çok fazla teklif var. Bu yarışları 2 ülke beraber düzenleyelim isteyen önemli ülkeler var. Biz Cumhurbaşkanlığının tensiplerine tabiyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda ne talimat verirse onları gerçekleştirmekle yükümlüyüz ama bu yarışa bir partner, bir iş birlikçi olarak katılmak isteyen çok fazla ülke ve uluslararası kulüp var.” şeklinde görüş belirtti.
“Ülkemize gelenler şaşkınlık yaşıyor”
Ekrem Yemlihaoğlu, yelken sporu için Türkiye’ye gelen misafirlerinin ülkenin standartları konusunda şaşkınlık yaşadığını dile getirdi.
Yelken sporunun, marinacılık, yatçılık ve tekne imalatı gibi alanlara da dokunduğunu hatırlatan Yemlihaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yurt dışından gelen misafirlerimiz Türkiye’nin güzellikleri ve bu işe olan kapasitesi karşısında gerçekten şaşırıyorlar. Kapasiteden kastım marinaları, hakem komiteleri ve kulüp becerileri. Yelken sporcu ve yatçılık Avrupa’da ve dünyada daha önce daha az imkanlarla temsil edildiğimiz bir alan. Bizim bu harika doğamızın içinde bu kadar yüksek teknik kapasitelerimizin olmasından da şaşırıyorlar. Standartlarımız emin olun birçok dünya ülkesinin üzerinde. Marinacılık, yatçılık, tekne imalatı bakımı bu spor buralara da dokunuyor ve biz bu alanlarda birçok ülkenin çok üzerindeyiz. Bunun da ortaya çıkmış olmasından çok mutluyuz. Gelenler bu noktada şaşkınlık yaşıyorlar.”