Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, Türkiye Yüzyılı’nda dünyadaki en büyük 10 ekonomiden biri olma hedefinin başarılacağına emin olduğunu belirterek, “Türkiye bugüne kadar üretim faaliyetleri, AR-GE, lojistik faaliyetleri gibi pek çok alanda bölgesel bir merkez haline geldi. Türkiye’yi artık küresel bir güç merkezi olarak konumlandıracağız.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Londra Büyükelçiliği’nde Türkiye Yüzyılı vesilesiyle “Türkiye: Dayanıklı Yatırım Partnerin” temasıyla bir resepsiyon düzenledi. Resepsiyona, Türkiye ve İngiltere’den kamu yetkililerinin yanı sıra Türk, İngiliz ve uluslararası birçok yatırımcı katıldı.
Dağlıoğlu, resepsiyonda yaptığı konuşmada, Türkiye Yüzyılı kapsamında farklı başkentlerde yatırımcılarla bir araya gelmek için düzenleyecekleri resepsiyonlardan ilkini Londra’da gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Türkiye’nin son 20 yılda önemli başarılar elde ettiğini ve dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer aldığını anımsatan Dağlıoğlu, 2003’ten beri Türkiye’de yıllık büyümenin yüzde 5,4 seviyesinde olduğunu söyledi.
Dağlıoğlu, Türkiye’nin 2002’de 36 milyar dolar olan ihracatının 7 kat artarak 250 milyar doları aştığını ifade ederek şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemizin ikinci yüzyılı başlıyor ve bu döneme Türkiye Yüzyılı diyoruz. Dünyadaki en büyük 10 ekonomiden biri olmayı hedefliyoruz ve bu iddialı hedefimizi başarabileceğimize eminim. Türkiye bugüne kadar üretim faaliyetleri, AR-GE, lojistik faaliyetleri gibi pek çok alanda bölgesel bir merkez haline geldi. Türkiye’yi artık küresel bir güç merkezi olarak konumlandıracağız. Yatırımcıların da yatırımlarını sürdürmesini bekliyoruz. Yatırımcıları sadece üretim alanında değil, AR-GE, lojistik aktiviteler, bölgesel yönetim gibi farklı alanların yanı sıra temiz enerji ve altyapısı, finansal hizmetler ve dijitalleşmede de yatırıma davet ediyoruz.”
Londra TechWeek programına da katıldıklarını anlatan Dağlıoğlu, “Türkiye ve İngiltere arasında özellikle teknoloji start-uplarına odaklanarak çok daha fazla köprü kurabiliriz.” ifadesini kullandı.
Dağlıoğlu, Türkiye’nin “güçlü ve hızlı büyüyen bir ekonomi” olduğuna ve coğrafi konumu sayesinde sunduğu fırsatlara işaret ederek, şirketleri yatırıma davet etti.
“Eminim ki bu yatırımlar karşılıklı şekilde daha da artacak”
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ Genel Müdürü Salim Arda Ermut da 2023’ün ülkenin kuruluşunun 100’üncü yılı ve Türkiye’nin yeni vizyonunun başlangıcı olduğunu belirterek, “Hedefimiz, Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirerek Türkiye Yüzyılı’nı taçlandırmak.” diye konuştu.
Türkiye Varlık Fonu’nun ülkenin ekonomik görünümünü şekillendirmede önemli bir yol oynadığına vurgu yapan Ermut, Türkiye ve İngiltere’nin ekonomik ilişkileri konusunda şu değerlendirmede bulundu:
“İngiltere’den Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım her zaman çok önemli ve stratejik oldu. Eminim ki bu yatırımlar karşılıklı şekilde daha da artacak. Türkiye Varlık Fonu da Türkiye’ye yatırım yapacak yatırımcıları desteklemede potansiyel bir partner olarak rol oynayabilir.”
Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, Türkiye ve İngiltere arasındaki ekonomik ilişkideki dinamizmin turizmden yatırıma farklı alanlarda görüldüğünü dile getirdi.
Türkiye’deki seçim atmosferinin sona erdiğini ve yeni ekonomi ekibinin belirlendiğini anımsatan Ertaş, “Buradaki herkes Türkiye’nin yeni ekonomi ekibini çok yakından tanıyor. Bu açıdan, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin de desteğiyle, aksiyon almaya başlayabilir ve ikili ticaret ve yatırımlarımıza odaklanabiliriz.” dedi.
İngiltere-Türkiye ikili ticaret hacmi tarihteki en yüksek seviyesini gördü
İngiltere İş Dünyası ve Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Nusrat Ghani ise İngiltere ve Türkiye arasındaki ikili ticaret hacminin 23,5 milyar sterlinle tarihteki en yüksek seviyesini gördüğüne dikkati çekerek, “Bu hacim son bir yıla göre yüzde 30 artış gösterdi. Ayrıca, İngiltere 2021’de Türkiye’deki en büyük yatırımcı olurken, Türk şirketler 2020’de İngiltere’ye 250 milyon sterlin yatırım yaptı.” bilgisini paylaştı.
İki ülke arasında 2020’de imzalanan serbest ticaret anlaşmasının “bu başarıda kilit rol oynadığı”nın altını çizen Ghani, temiz enerji ve altyapısından sağlık teknolojilerine birçok sektörün iki ülke arasındaki geleceği belirleyeceğini ve ticaret hacminin artması için atılabilecek birçok adım olduğunu sözlerine ekledi.