Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) Türkiye sudaki yaşam savunucusu ve sıfır atık mavi elçisi de olan dünya serbest dalış rekortmeni Ercümen, “Dünya Çevre Günü” kapsamında Van’a geldi.
Akdamar Adası yakınlarında Van Gölü’ne iki kez “sıfır atık dalışı” gerçekleştiren Ercümen, bu etkinlikle kirliliğin en önemli etkenlerinden olan plastik atıklar ve sulardaki kirliliğe dikkati çekti.
Ercümen, her yıl 15 Nisan-15 Temmuz döneminde Van Gölü’ne dökülen tatlı sulara akın eden ve bu yolculuk sırasında karşısına çıkan engelleri adeta uçarak aşmaya çalışan inci kefali göçünün en güzel görülebildiği Deli Çay’da da balıkların zorlu yolculuğunu izledi.
Daha önce de Van Gölü’nün güzelliklerini tanıtmak amacıyla dalış yapan Ercümen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıl önce Van Gölü’nde dünya dalış rekorunu kırdığını hatırlattı.
Su sporları ve çevre koruma etkinlikleri kapsamında Van Gölü’ne sürekli geldiğini anlatan Ercümen, “Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölü. Bölge halkı buraya ‘Van denizi’ diyor. Gerçekten uçsuz bucaksız bir deniz, derinliği 400 metre. Dolayısıyla içinde birçok gizlilik ve doğayla ilgili vereceği pek çok mesaj var. Biz de bilim insanlarının yaptığı araştırmaların küçük parçası olmaya ve belgeselini yapmaya çalışıyoruz. Bugün de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının desteğiyle Dünya Çevre Günü kapsamında buradayız.” ifadelerini kullandı.
“Koruma ve kirlilikle mücadele çalışmaları çok kıymetli”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı’nın hazırlanmasındaki çabasının çok değerli olduğunu vurgulayan Ercümen, şöyle konuştu:
“Bu plan umut verici çünkü Van Gölü birçok endemik canlıya ev sahipliği yaparken aynı zamanda etrafında binlerce insan yaşıyor. Burada yapılan dip temizliği, koruma ve kirlilikle mücadele çalışmaları çok çok kıymetli. Van Gölü’nde on binlerce yıl içinde oluşmuş Van Gölü mercanları görülmeye ve korunmaya değer güzelliklerimizden birkaçı. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada göller ve sular, kuraklık ve kirlilikle maalesef karşı karşıya ve bazıları yok olma tehlikesinde. Biz Van Gölü’nü koruyarak buna müsaade etmeyeceğiz. Umarım bu koruma çalışmaları çok daha verimli şekilde devam eder.”
“Denizleri ve gölleri çöplük gibi kullanmışız”
Gölde önemli temizlik çalışmalarının yapıldığını ve bunun sonuçlarını hemen görmenin mümkün olmayacağını belirten Ercümen, “Bu çok güzel bir başlangıç. Geçmiş yıllarda denizleri ve gölleri çöplük gibi kullanmışız, elimize gelen her şeyi atmışız. Dipten aklınıza hiç gelmeyecek şeyler çıkartıyoruz. Dolayısıyla bu çalışmaların karşılığını yakın dönemde alacağımızı düşünüyorum.” dedi.
Van Gölü’nün dalış meraklıları için iyi bir yer olduğunu dile getiren Ercümen, sözlerini şöyle tamamladı:
“2013’te burada dünya rekorunu kırarak dalışla ilgili bir başlangıç yaptık. O yıllarda bir dalış okulu vardı, keşke daha çok dalış okulu olsa. Çünkü Van Gölü’nün altında çok özel, farklı yapılar var. ‘Van Gölü mercanları’ dediğimiz mikrobiyalitler var. Bu mikrobiyalitlerde ‘mercan balığı’ dediğimiz yeni bir tür keşfedildi. Yüksek irtifada dünyanın en yüksek göllerinden bir tanesi. Dolayısıyla burada yapılacak dalış çalışmaları aynı zamanda profesyonel dalış seviyesinde bir antrenman niteliğinde.”