İnsan hakları aktivisti Fernando Morales De la Cruz, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Davos zirvesinde az gelişmiş ülkelerde her 5 çocuktan birisinin işçi olarak çalıştığını belirterek, küresel tedarik zincirinde çocukları kullanan şirketleri protesto etti.
Tüm şirketlerin ve gelişmiş ekonomilerin tedarik zincirlerinde çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması için çalışmalar yürüten insan hakları aktivisti De la Cruz, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen WEF sırasında, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Bütün çocukların kovulmasını ve yetişkinlerin işe alınmasını talep etmek için WEF’te bulunduğunu dile getiren De la Cruz, WEF’in 1971’den bu yana dünyayı iyileştirdiğini iddia ettiğini ancak bunun doğru olmadığını savundu.
De la Cruz, “2024 yılında tedarik zincirlerinde 75 milyondan fazla çocuk çalışıyor, bu kesinlikle kabul edilemez ve durması gerekiyor.” diye konuştu.
Bunun bir maliyetinin olacağını dile getiren De la Cruz, “Çünkü bir günde 1-2 dolar ödediğiniz bir çocuğu kovduğunuzda ve bir yetişkini işe aldığınızda maliyeti 10, 12, 15, 20 dolar oluyor. İş modellerinin değişmesi gerekiyor ama tam olarak yapılması gereken şey de bu.” değerlendirmesinde bulundu.
De la Cruz, tüm kıtalarda çocukların sömürüldüğüne dikkati çekerek, son zamanlarda ABD ve Kanada’da çok büyük şirketlerde de çocuk işçiliği ile ilgili haberler çıktığını, bu iş modelinin durması gerektiğini vurguladı.
“Dünyanın her yerinde çocuklar okula gitmeli”
De la Cruz, Davos’ta üst düzey şirketlerin ve hükümet yetkililerinin birlik olduğunu, bunun da bir sorun oluşturduğunu belirterek, halkın, kendilerini temsil eden hükümet yetkilileri tarafından savunulması gerektiğini söyledi.
De la Cruz, tüm şirketlerden ve hükümet yetkililerinden yasalara saygı duymalarını istedi.
Norveç’in 9 bin 200’den fazla şirketin hissedarı olduğunu, Norveç Merkez Bankasının da yaklaşık 1,3 trilyon dolarlık yatırımı yönettiğini dile getiren De la Cruz, “Maalesef kar elde etmek için reşit olmayanları sömüren yüzlerce şirket var. Reşit olmayanların sayısı da muhtemelen 40 milyona yakın, çünkü pek çok şirkete yatırım yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.
De la Cruz, Norveç başbakanına konuya yönelik şikayette bulunduğunu kaydederek, bunu daha önceki başbakana da yaptığını, üstelik Norveç emeklilik fonunun reşit olmayanları kar elde etmek için kullanan şirketlere yatırım yapıldığını kabul etmesine rağmen kimsenin bir şey söylemediğini dile getirdi.
Davos ve Norveç’teki medyanın bu konulardan bahsetmediğini savunan De la Cruz, “AA’nın bu konuda konuşmasından dolayı minnettarım, çünkü her yerde çocuk işçiliğine son vermeliyiz ve Türkiye dahil dünyanın her yerindeki bütün çocuklar okula gitmeli.” diye konuştu.
Papa Franciscus’a mektup
Morales De la Cruz, kahve ve çikolata sektörlerinde çocuk işçilerin sömürüldüğüne değinerek, dizüstü bilgisayarda, elektrikli arabalarda, altın ile pırlantalarda ve gösterişli markalarda da çocuk işçiliği olduğunu, bu nedenle sesini duyurmak üzere WEF’te bulunduğunu anlattı.
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’a bu durumun nasıl düzeltileceği ile ilgili yardım talebiyle mektup yazdığını belirten De la Cruz, Dünya Ekonomik Forumu Başkanı ve Kurucusu Klaus Schwab’dan da “tüm çocukların kovulmasını” talep ettiğini söyledi.
De la Cruz, bu kapsamda bir iş modeli ve paranın bulunması gerektiğine işaret ederek, böylelikle çocukların “çocuk” olabileceğini ve okula gidebileceğini vurguladı.
160 milyon çocuk işçi
Öte yandan AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) 10 Haziran 2021’de yayımlanan son raporuna göre, dünya genelinde işçi olarak çalıştırılan çocukların sayısı son yıllarda artarak 160 milyona yükseldi.
Zürih Üniversitesi tarafından 14 Eylül 2022’de yayınlanan bir araştırmada ise bugün dünyada oyun oynamak yerine çalışan 373 milyondan fazla çocuk olduğunu tahmin edildi. Bu da dünyanın nüfus bakımından Çin ve Hindistan’dan sonra üçüncü en büyük ülkesine denk geliyor.
Resmi verilere göre dünya genelinde neredeyse her 10 çocuktan birisi çocuk işçi olarak çalışırken, az gelişmiş ülkelerde bu oran her 5 çocuktan birine kadar yükselebiliyor. Bu çocukların bazıları, sağlıklarına, güvenliklerine ve ahlaklarına zarar verebilecek tehlikeli işlerde çalışıyor.
ILO ve UNICEF, Kovid-19 salgını nedeniyle 9 milyon çocuğun daha risk altında olduğu konusunda uyarıyor.
Şirketler karlarını artırmak için maliyetleri düşürmeye çabalarken, tüm gelişmiş ülkelerin tedarik zincirlerinde “çocuk işçiliği” dikkati çekiyor.
Uzmanlar; kahve, kakao ve diğer pek çok ürünü üreten kırsal topluluklardaki sefalet ve çocuk işçiliğinden en büyük mali yararlanıcıların Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük ekonomileri olduğunu dile getiriyor.
İsviçre ve Almanya gibi ülkeler kendi “ülke çocuklarına” bütün imkanları açarken, kahve, çay ve kakao tedarik zincirlerinde tüm İsviçre ve Almanya okullarında okuyan çocuklardan daha fazla çocuk çalışıyor.
Altın ve elmas da dahil olmak üzere İsviçre’nin mineral tedarik zincirlerinde milyonlarca çocuk işçi bulunuyor.
Çocuk işçilerin yüzde 70’i tarım sektöründe çalışıyor, onu yüzde 20 ile hizmet, yüzde 10 ile sanayi sektörü izliyor.
İşçi olarak çalışan 5-11 yaşları arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 28’i ve 12-14 yaş arasındaki çocukların yüzde 35’i okula gitmiyor.
Çocuk işçiliği, çocukları fiziksel ve ruhsal olarak zarar görme riski altında bırakıyor, onların eğitimini tehlikeye atıyor, haklarını kısıtlıyor ve gelecek fırsatlarını sınırlandırıyor. Ayrıca yoksulluğun ve çocuk işçiliğinin kuşaklar boyunca devam etmesine neden oluyor.