Şen, yaptığı yazılı açıklamada, Pamukkale’nin travertenleriyle ünlü eşsiz bir doğal oluşum olduğunu kaydetti.
Traverten teraslarıyla ünlü bu bölgenin binlerce yıl boyunca mineral bakımından zengin termal suların yeryüzüne çıkarak kalsiyum karbonat bırakmasıyla oluştuğunu belirten Şen, bu doğa harikasının sürdürülebilirliği için su debisinin çok önemli olduğunu bildirdi.
Debide son yıllarda azalmalar yaşandığını kaydeden Şen, “DSİ tarafından yapılmış termal su debi ölçüm verilerine göre, Pamukkale jeotermal sistemindeki termal su kaynaklarının toplam debisi 1993 yılında saniyede 450 litre iken günümüzde bu rakam saniyede 150 litre seviyesine kadar düşmüştür. 30 yılda 300 litre debi azalması Pamukkale’nin sürdürülebilirliği açısından çok büyük risk oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki termal suyun basınç ve debisindeki değişimlerinin incelenmesi için çalışma yapılması gerektiğini belirten Şen, aşırı su kullanımı, tarım ve yerleşim alanlarında artan su talebi, jeotermal enerji üretim tesislerinin çoğalmasının debinin azalmasına neden olduğunu düşündüklerini bildirdi. Şen, şunları kaydetti:
“İklim değişikliği, küresel ısınma ve yağışların düzensizleşmesi yeraltı su seviyelerinin düşmesine yol açmaktadır. Altyapı yetersizliği, bölgede su yönetimi altyapı yetersizlikleri ve reenjeksiyon olmaması, su kaynaklarının verimli kullanılmasını engellemektedir. Her ne olursa olsun Pamukkale, Akköy, Karahayıt bölgesindeki kaçak sondajlar kapatılmalı, termal suyun kullanımı sürekli denetlenmeli ve kaçak kullanımın önüne geçilmelidir. Pamukkale bölgesine yakın jeotermal enerji üretim şirketlerinin su kaynaklarına zarar vermemesi için uygun teknolojiler ve yönetim stratejileri kullanılmalı ve sıkı denetimlerle projeler izlenmelidir.”