EPDK tarafından hazırlanan ve 19 Kasım’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren elektrik depolama düzenlemesi sonrasında, depolamalı rüzgar ve güneş santrali kurmak için yapılan başvurular hızla arttı.
Depolamada yatırım talebi ilk 10 gün içinde 110 milyar dolara, ardından 230 milyar dolara dayandı. Güneş ve rüzgarda kapasitenin yaklaşık 30 bin megavat olmasına karşın, yatırımcılardan 164 bin 200 megavatlık kapasite başvurusu geldi. EPDK’ye depolama için Türkiye’nin her bölgesine yayılacak şekilde 2 bin 753 başvuru önlisans başvurusu yapıldı.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depolamaya talebin yüksek olduğunu belirterek, “Depolama başvurularında 200 bin megavat seviyesine ulaştığımız bilgisi bizi Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde başvuru olduğu sonucuna götürüyor.” dedi.
Depolamalı rüzgar enerjisi başvurularında asgari büyüklüğün 40-50 megavat bandında olmasına karşın başvuruların genelinin 100 megavat ve üstü için yapıldığına dikkati çeken Erden, bununla birlikte mevcut tesisler için depolamaya bağlı kapasite artış müracaatlarının da alındığını ifade etti.
Erden, başvuruların seyrine ilişkin, “Türkiye Elektrik İletim AŞ ve Enerji İşleri Genel Müdürlüğünün teknik değerlendirmelerinin şubat itibarıyla başlayacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki 2 ay içerisinde ilk ön lisanslar da yatırımcılara arz edilebilir.” diye konuştu.
EPDK’den 30 bin megavat üzeri kapasite tahsisi yapılmasını beklediklerini dile getiren Erden, “Ulusal Enerji Planı’nda gördüğümüz kadarıyla stratejik hedefler kapsamında 2035 itibarıyla yaklaşık 30 gigavatlık bir rüzgar gücü öngörülüyor. Bu da aslında mevcut başvurular sonrası gerçekleşme beklentileri açısından bizim öngörülerimizle örtüşen bir süreç.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Depolama ve güneş yatırımları 10 yılda hızla artacak”
Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök de depolama ve yenilenebilir enerjiye yapılacak her bir centlik yatırımın, kelebek etkisiyle en az 100 dolar olarak yatırımcıya geri dönebileceğini söyledi.
Özkök, depolama yatırımlarının Türkiye’nin tüm bölgelerinde kapasite olanaklarına bağlı olarak yapıldığını belirterek,” Bu da bizi güneşin önümüzdeki yüzyılda ana enerji kaynağı olarak egemenliğini ilan edeceği sonucuna götürüyor. Türkiye Ulusal Enerji Planı’nda da 2035 itibarıyla güneş enerjisi kurulu gücünün 53 gigavat düzeyinde olması hedeflenmektedir. Depolama ve güneş yatırımları önümüzdeki 10 yılda hızlı bir şekilde artacaktır.” dedi.
Başvuru sayısının giderek arttığına işaret eden Özkök, “Bildiğimiz kadarıyla Türkiye’nin hemen her yerinden depolama amacıyla başvurular yapıldı. Bunların gerçekleştirilebilmesi için öncelikle tedarik lisansı sahibi olmak gerekiyor. Ayrıca depolamalı elektrik üretimi yapmak isteyen yatırımcıları üretim lisansı altında bu faaliyette bulunabiliyorlar.” diye konuştu.
Özkök, enerjide bağımsızlığın yolunun yenilenebilir kanyaklardan geçtiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Yenilenebilir enerji kullanımının depolamayla çok hızlı artacak olması, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini daha da güçlendirecektir. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte maliyetlerin düşmesi ve depolamalı yenilenebilir enerji sistemlerinin tüketici düzeyine inmesi sayesinde de karbon emisyon hedeflerine son kullanıcıların katılması sağlanacaktır. Yenilenebilir enerjiye yapılacak her yatırım şu an tüm dünyanın mücadele ettiği enflasyon sorununa karşı da en etkin enstrümanlardan biri olacaktır.”