“Asrın felaketi” olarak nitelenen merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve toplamda 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler bölgedeki tarım arazilerini de etkiledi.
Konu ile ilgili AA muhabirine açıklamada bulunan İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, deprem sırasında tarım arazilerinde oluşan çatlakların doldurulabileceğini belirterek, “Çatlakların içi doldurularak, takviye edilerek düzeltilebilir. Bazı yerde şişkinlikler var. Bazı yerde çöküntüler var. Bu çatlak, çöküntü ve yarıkların rekolteyi, yani çıkacak ürün miktarını, çok etkileyeceğini de zannetmiyorum. Çatlak ve yarıklardan dolayı en önemli sıkıntı şu olabilir; ‘Ya 100 kilo alacaktım da 97 kilo aldım olur’. 3 kilo aradaki boşluğa gitti denir. Yani çok fazla çok büyük bir kayıp olmaz.” dedi.
Tarımsal üretime ilişkin büyük tehlikenin bölgeden yaşanabilecek göç olduğunu vurgulayan Taycı şunları kaydetti:
“Üretimdeki asıl kaybın bölgedeki insanların bölgeyi terk etmelerinden kaynaklı ekim, dikim, ürüne verilmesi gereken hizmetlerin verilememesinden kaynaklı sıkıntılar oluşabilir. Sulamadan dolayı, gübrelemeden dolayı, ilaçlamadan dolayı, çalışan insanların o bölgeden göç etmesinden dolayı, toprağa ve ürüne yapılması gereken uygulamaların yapılamamasından dolayı etkilenebilir.
Oradaki o fay hattının yaptığı kesitten ziyade bölge insanının göç etmesinden dolayı tarlalar ekilemez, dikilemez, ekim dönemi içerisinde gerekli uygulamalar yapılamaz, ilaçlama, gübreleme, çapalama yapılamaz. Bunların yapılamamasından dolayı rekolte gerileyebilir. Neticede insan olmazsa tarlada bu ürün kendiliğinden kendi başına bitmiyor. Müdahaleler gerekiyor.”
“Topraklarımızın tarıma hizmet etmek üzere en iyi şekilde değerlendirilmesi lazım”
Kazım Taycı, bölge insanının göç etmemesi adına özellikle tarım insanlarının bölgeden ayrılmaması için mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Topraklarımızın tarıma hizmet etmek üzere en iyi şekilde değerlendirilmesi lazım. Bunun için gereken insan gücünün de muhakkak orada sağlanmış olması lazım. Faaliyetlerini sürdürebilmeliler.” ifadelerini kullandı.
Şehirlerde çok ciddi yıkımlar olduğunu, yeni yapılanmada, binaların yapımında depreme yönelik tüm uygulamaların çok dikkatli uygulanması gerektiğini aktaran Taycı, “Mümkün ise ekilebilir, dikilebilir tarım arazilerinden ziyade daha verimsiz ve deprem için uygun alanlara yerleşim yapılması sağlanabilir mi bunun üzerinde çalışmalıyız.
Mümkünse yeni yerleşimin depreme uygun zeminin olduğu ve deprem talimatlarına uygun yapıların inşa edileceği şekilde ve olabildiğince tarım arazilerinin korunarak tasarlanmasını talep ediyoruz. Özellikle bilim insanlarımızın göstereceği yolla zemini depreme uygun olan özellikle tarım arazilerinden mümkün oldukça tarım arazilerine girmeden yeni şehir yapılanmalarına dikkat edilmeli.” şeklinde konuştu.
Taycı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) olarak depremzedelerin yaralarının bir an önce sarılabilmesi adına gıdadan barınmaya birçok alanda ciddi bir kampanya süreci başlattıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaraların sarılması için ciddi destekler sağladık, sağlamaya da devam edeceğiz. Barınma konusunda hedefimiz farklı şehirlerde konteyner kentler, prefabrik yapılar oluşturarak bölgedeki depremzedelerin bir an önce ayağa kalkabilmesi ve aynı zamanda oradaki üretici ve ihracatçıların faaliyetlerine başlayabilmesi adına biz de elimizdeki tüm imkanları seferber etmeye devam edeceğiz. Çok güçlü bir ülkeyiz, yaşanılan bu felaketi birlik ve beraberlik içinde el ele vererek atlatacağız inşallah.”