Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerden etkilenen Gaziantep’te görev yaptığı hastanede depreme yakalanan ve kuvözdeki bebekleri korumaya çalışan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İnayet Topçuoğlu Hastanesi hemşiresi Devlet Nizam, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Devlet Nizam, deprem sırasında izole odasında olduğunu ve ünitedeki arkadaşının da kendisine seslendiğini ancak sarsıntı nedeniyle gelmekte zorlandığını söyledi.
Üniteye girer girmez mesai arkadaşlarına kuvözleri tutmaları yönünde seslendiğini dile getiren Nizam, şöyle konuştu:
“O an tek aklımıza gelen kuvözleri korumaktı. O an sadece bebekler aklımıza geldi. Hiçbir şekilde uyanmamaları gerekiyordu çünkü uyandıklarında daha fazla aktif olup daha tehlikeli olabilirdi. Fren sistemi var ama yine de üstüne bir şeyler düşerse diye düşünüp sarılmayı tercih ettik. O gece ünitede stabil durumda 7 bebeğimiz vardı. Deprem bittikten sonra hastane çalışanlarıyla bebekleri üst kata taşıdık. Zaten bu sırada da bebekler için yeni yerleri ısıtılmıştı. Biz de bebekleri mont gibi kıyafetlerimize sarıp çıkarttık.”
“O an yapabileceğimiz tek şey bebekleri korumaktı”
Nizam, bir süre sonra ailelerine ulaşıp bebeklerini teslim ettiklerini belirterek, “Güvenlik kamerası görüntüsünü görene kadar o ana kadar hiçbir şey hatırlamıyordum. Böyle mi olmuş dediğimiz oldu. Biz bebeklerle istemsizce bağ kurduk herhalde çünkü bebeklerin önemli bölümü, 1 hafta-10 gündür yanımızdaydı. İster istemez aramızda bağ oluyor. O an yapabileceğimiz tek şey bebekleri korumaktı. Belki biz kaçabilirdik ama bebeklerin kaçma gibi imkanı yoktu. Yapmamız gerekeni yaptık aslında.” diye konuştu.
Görüntüler yayınlandıktan sonra çevresindeki bazı insanların “Neden çıkmadın?” şeklinde sorular sorduğunu dile getiren Nizam, şunları kaydetti:
“Hiçbir şekilde çıkmak aklımıza gelmedi, bebekleri nasıl koruruz diye düşünüyorduk. Aslında kuvözleri bir araya toplayıp hepsini koruyalım istedik ama hareket edemedik. Arkadaşlarımızdan da övgüler aldık. Bazı arkadaşlar, ‘Ben yapamazdım’ da dedi ama ben bir sağlıkçıyım, aslında görevimi yaptım.”