“Asrın felaketi” olarak nitelenen 6 Şubat’taki depremlerin ardından kent merkezinde yıkımın yaşanmadığı Yayladağı’na, ağır kayıplar verilen merkez Antakya ve Defne ilçeleri başta olmak üzere diğer yerleşimlerden gelen afetzedeler, ilçedeki çadır kentlerde kalıyor.
Afetin ilk günlerinde Antakya’daki arama kurtarma çalışmalarına da destek veren ilçenin gönüllüleri, Kaymakamlık ve Belediye tarafından 8 noktada kurulan çadırlarda toplanan yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlıyor.
Kendi acılarını ve korkularını arka plana atarak bir araya gelen izci, avukat, ev kadını, öğretmen, öğrenci ve diğer mesleklerden gönüllüler, ilçede nüfusu kadar depremzedeyi ağırlıyor.
“Bir çocuğu ısınması için giydirmek çok önemli”
Depremde 30’a yakın akraba ve tanıdığını kaybeden Bayırbucak Türkmeni izci Canan Kömürcü, AA muhabirine, izciler olarak depremin ilk gününden itibaren arama kurtarma, yardımların tasnif edilmesi ve dağıtılması çalışmalarına destek verdiklerini belirtti.
Depremlerde yakınlarının da hayatını kaybettiğini söyleyen Kömürcü, “Bir çocuğu ısınması için giydirmek çok önemli. Biz de savaştan kaçtık ve o günleri gördük yani. İnsanların ne yaşadığını, ne hissettiğini biz biliriz. Gerçekten burada yardım ederken çocukluğumuz geldi aklımıza. İnsanlara yardımcı olmaktan dolayı mutluyum ve gerçekten huzurlu uyuyoruz. En azından vicdanımız rahat.” diye konuştu.
Depremde amcası ve kuzenlerini yitiren avukat Ayşegül Asena Karasoy, gönüllüler olarak afeti yaşayanlar için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Karasoy, yardımların toplandığı çadırlar sayesinde vatandaşların ihtiyaçlarına uygun ürünü seçebilme imkanı bulduğunu anlattı.
Gönüllüler arasında birçok meslek grubundan kişinin bulunduğunu aktaran Karasoy, şunları kaydetti:
“Açıkçası kaybımız ve acımız çok büyük. Hepimiz yakınlarımızı kaybettik. Burada çalışan gönüllüler arasında evlerini kaybedenler var. Hiçbir şey yapmadan oturmak ya da sadece bu acıyı yaşamak hiçbir şeyi düzeltmeyecek. Hayat devam etmek zorunda. Bu sebeple elimizden ne gelirse, kime ulaşabilirsek, kime yardımcı olmaya çalışabilirsek, bununla ilgili uğraş veriyoruz.”
Çocuğunu yakınlarına bırakıp yardıma geliyor
Ev hanımı Nazmiye Bozkurt da çocuğunu yakınlarına teslim edip kıyafet çadırında depremzedeler için çalıştığını söyledi.
Kendisinin de depremzede olduğunu anımsatan Bozkurt, şunları anlattı:
“İlk zamanlar gerçekten çok zordu, ağlayarak yardım ettik burada, kıştı ve yağmur yağıyordu. Akrabalarımdan haber alamamak zordu. Sonra kendi acımızı içimize gömdük, insanlara yardım etmeye, ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Vefat edenlerin mekanı cennet olsun. Biz de burada insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.”