Hatay’da Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre 89 bin 25 bina kullanılamaz hale geldi, 13 bin 517 bina yıkıldı. Resmi rakamlara göre 23 bin 65 kişi yaşamını yitirdi. Deprem öncesinde yoğun insan kalabalıklarının olduğu şehir merkezi karanlığa gömüldü. Hatay’ın simgesi meclis binası yıkıldı. Şehrin en kalabalık noktası olan Köprübaşı’na kimse uğramaz oldu. Şehre dışarıdan gelenlerin alışveriş yapmak için uğradığı Uzun Çarşı’da da eski hareketli günlerden eser kalmadı. Şehirde kalanlar o eski günlerin özlemi ile yaralarını sarmaya çalışıyor.
‘Şehre ışık olmak istedik’
Köprübaşı bölgesinde karanlığın içinde yana bir ateş görünüyor. Hatay’ın eski günlerinde burada kurulan salep tezgahı yeniden kurulmuş. 10 yıldır bu bölgede tezgah açan Mustafa Babacan’ın depremde yaşamını yitirmesi üzerine yeğeni Hayrettin Ünsaldı dört ay önce tezgahı yeniden kurarak salep satmaya başladı. Ünsaldı deprem sonrasındaki bölgedeki değişimi şöyle anlattı:
Eski günleri tekrar hatırlamak isteyen Hataylılar aileleri ile buraya gelerek salep içiyor. Tezgahın yanı başında yakılan sobalarda deprem öncesindeki güzel güzel günler hatırlanıyor. Ateş başında söylenen şarkılar ise hep hüzünlü.
‘Biz Hatay’dan başka yerde yaşayamıyoruz’
Şehrin simgelerinde Uzun Çarşı’da simit tezgahı açan Fatma Kaymakçı ise depremden sonra Muğla’ya gitmiş. Kaymakçı Muğla’dan depremden önceki Hatay’ın özlemi ile geri dönmüş. ‘Hatay’dan başka bir yerde yaşayamayız’ diyen Kaymakçı depremden sonra geçen 13 ayda yaşananları şöyle anlattı:
‘Yıkımları gördükçe moralimizi bozuluyor’
Uzun Çarşı’nın en eski esnaflarından ve zanaatkârlarından biri olan 78 yaşındaki Mustafa Gürler depremde oğlunu, gelini ve torunlarını kaybetti. Gürler her gün dükkanını açarak hayata tutunmaya çalışıyor. Gürler şehirdeki yıkımların sonra ermesini istiyor.