Sadr destekçileri, dün Bağdat’taki Yüksek Yargı Konseyi binası önünde toplanarak beklenmedik bir şekilde oturma eylemi başlattı. Bu kişiler, çok kısa sürede yargı önünde renkli çadırlarını kurarak, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan’ın istifasını istedi.
Sadr’ın talimatları ve bilgisi dahilinde yapılan “eylem alanını genişletme” olayı, inatçılığıyla tanınan Sadr ile yargı erkinin karşı karşıya gelmesine neden oldu.
Ülkedeki siyasi liderler ve yargıdan gelen tepkiler sonrası Sadr, yargı önündeki eyleme son verilmesini istemişti. Sadr’ın eylemcileri yargı önünden çekilse de liderlerinin verdiği talimat gereğince çadırlarını bu alandan sökmedi.
Yargı eylemine tepkiler
Yargı Konseyi Başkanı Zeydan da dün yapılan eyleme karşı harekete geçerek, hemen yargı yönetimini toplamıştı.
Sadr destekçilerinin eylemini yasa dışı şeklinde nitelendiren Yargı Konseyi de bununla yetinmeyip Sadr Hareketi’nin lider takımında yer alan ve sosyal medyadan yargıyı eleştiren 3 kişi hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı.
Bu kişiler hakkında “taşınır ve taşınmaz mallarına el konulması ve yurt dışına seyahat yasağı” kararı da verilmişti.
Yargının Sadr ve ona bağlı askeri kanadın önemli kişileri hakkında da benzer kararlar alması bekleniyor.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi de Sadr Hareketi destekçilerinin Yüksek Yargı Konseyi önündeki oturma eyleminden dolayı Mısır ziyaretini erken bitirme kararı almıştı.
Ziyaretini yarıda keserek, dün apar topar yurda dönen Kazımi, yargı faaliyetlerinin askıya alınması durumunda ülkenin ciddi risklerle karşı karşıya kalacağı uyarısı yapmış ve eylemlerin devlet kurumlarını koruma çerçevesinde olması gerektiği mesajı vermişti.
Başbakan Kazımi, tüm siyasi liderlere “ulusal diyalog” çağrısı yaparken bu kapsamdaki toplantının hafta sonu gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Irak Meclis Başkanı Muhammed Halbusi de olaylara ilişkin açıklamasında, yargı önündeki eylemi eleştirdi.
Geçen yıl “şeffaf” bir seçimi geride bıraktıklarını ve bunun ardından siyasal sistemde reform hedeflediklerini ifade eden Halbusi, şunları kaydetti:
“Ancak maalesef bugün geldiğimiz noktada durum eskisinden daha geride. Ülkede, yasama ve yargı organı atıl durumda. Hükümet ise günlük işleri yürütme hükümeti. Hepimiz Anayasa’ya başvurarak, sorumluluk almalı ve gittikçe meşruiyetini kaybetmek üzere olan ülkeyi içinde bulunduğu krizden kurtarmalıyız. Aksi halde uluslararası toplum Irak devletini ve buradaki siyaseti tanımama yoluna gidecek.”
Sadr’ın siyasi rakibi İran destekli Şii çatı kuruluş Koordinasyon Çerçevesi de Sadr ile görüşme ve müzakereleri askıya alma kararı aldı.
Öte yandan Sadr, yeni bir açıklamasında yargı önündeki eyleme değinerek, sürpriz ve beklenmedik yeni adımlarının olacağını belirtti.
Yargı neden Sadr’ın hedefinde?
Sadr ve ona bağlı siyasetçiler yargıyı İran’a yakın olmakla suçluyor ve Sadr’ın hükümeti kurmasında engel olduğunu ifade ediyor.
Nitekim aynı yargı, seçimin galibi Sadr, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani ve Sünnilerle kurduğu üçlü ittifakla hükümeti kurmaya yakınken bu durumu akim bırakan bir karara imza atmıştı.
Yargı söz konusu kararında hükümeti kurmak için yeterli çoğunluğun Meclisin üçte ikisinden oluşması gerektiğine hükmetmişti. Sadr’ın önderliğindeki üçlü ittifak ise bu sayıya sahip değildi.
Sadr’ın hasım olarak gördüğü yargı aynı zamanda üçlü ittifakın cumhurbaşkanı adayı KDP’li Hoşyar Zebari’nin de adaylığını düşürerek, cumhurbaşkanlığı sürecini akamete uğratmıştı.
Mukteda Sadr, yargıya bir hafta süre vererek Meclisi feshetmesini istemiş ancak yargı bunun kendi görev ve yetkileri dahilinde olmadığı şeklinde yanıt vermişti. Sadr, eski Başbakan Nuri el-Maliki’nin “kendisini öldürmek istediği” yönünde sızdırılan ses kayıtlarının araştırılmasında da yargıyı göreve çağırmıştı ancak yargıdan Sadr’ı tatmin edecek herhangi bir karar henüz çıkmadı.
Faik Zeydan liderliğindeki yargının bu tür kararları, Sadr’ı “yargıya karşı kızgınlığını destekçileri aracılığıyla eyleme dönüştürmeye” zorladı. Sokaktaki Sadr eylemcileri de yargı yönetimi değiştirilene kadar evlerine dönmeyeceklerini söylüyor.
Tüm bu yaşananların ardından yargının, Sadr’a yakın kişiler hatta kendisine yönelik tutuklama ve benzeri kararlar almasından endişe duyuluyor.
AA muhabirine konuşan eylemcilerden Ali Dahil, yargı erkinin siyasallaştığını savunarak, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan’ın istifa etmesi gerektiğini söyledi.
Sadr Hareketi yönetim kadrosuna yönelik tutuklama kararı çıkarılmasından endişe duyduklarını dile getiren Dahil, “Böyle bir karar, yargının halk kesimlerine eşit mesafede olmadığını gösterir.” dedi.
50 yaşındaki Ali Cebbar da yargının Sadr Hareketi’nin önemli isimleri hakkında tutuklama kararı çıkarması halinde halkın buna tepki göstereceğini söyleyerek, “Yargı halkı dinlemeli. Halka rağmen karar alınmamalı. Kimse buna sessiz kalmaz.” diye konuştu.
Mukteda Sadr yanlısı 60 yaşındaki Gazi Bedir ise Yargı Konseyi Başkanı’nı eleştirerek, Başkan’ın İran destekli Şii tarafa yakın durduğunu savundu.
“Yargı, ses kayıtlarından dolayı Maliki hakkında neden tutuklama kararı çıkarmıyor?” diyen Bedir, yargının seçimin galibi olan liderleri Sadr’a hükümet kurdurmadığını iddia etti.
Edibe Kazım da “Yargı, siyasallaşmış ve dışarıdan gelen talimatlarla hareket ediyor. Sadr Hareketi liderleri yerine yolsuzluk yapanları tutuklasınlar.” ifadelerini kullandı.