AA’nın, Kahramanmaraş merkezli depremlerin 6. ayı kapsamında afetten etkilenen illerde yürütülen çalışmalara yönelik hazırladığı, bugün sona erecek haber dosyasının 19’uncu bölümünde Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye ve Adıyaman Ticaret ve Sanayi odaları başkanlarının beklentileri ele alındı.
“3 bin 500 dönümlük saha yatırımcıya açıldı”
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Mustafa Buluntu, depremlerin ardından, ilgili kurum ve kuruluşlarla, kentin ticaret ve sanayisini ayağa kaldıracak çalışmalara başladıklarını ifade etti.
Buluntu, afet sonrasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve ilgili bakanlarla koordineli olarak çalıştıklarını, ağır hasar alan sanayi ve ticaret alanlarında incelemelerde bulunduklarını dile getirerek, talepleri doğrultusunda KOSGEB’in acil destek kredisi, afet dönemi işletme, proje ve yapım maliyeti ve girişimcilik destekleri sağladığını anlattı.
Kahramanmaraş’ın özellikle sanayi hacminin güçlenmesini, yatırım ve istihdamını artırmayı hedefleyen “Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB)” için şantiye kurulum çalışmalarının başladığını belirten Buluntu, “Şu anda 3 bin 500 dönümlük saha yatırımcıya açılmış durumda. OSB’mizin, hayata geçmesi beraberinde yeni istihdamı getirecek. Böylece kahraman şehrimizin ekonomisi de büyük anlamda canlanacak.” dedi.
Buluntu, “Tomsuklu Atış Alanı”ndaki 9 bin 100 dönümlük alanın “Sanayi Alanı” ilan edildiğine de dikkati çekti.
Küçük Sanayi Sitesi’nde yerinde çözüm modeli uygulanacak
Deprem sonrası bünyesindeki 2 bin 500 iş yerinden 1200’ünün hasar aldığı veya yıkıldığı “Küçük Sanayi Sitesi” için yapılan girişim ve toplantılar sonucunda “yerinde çözüm modeli”nin uygulanacağını dile getiren Buluntu, böylece kent esnafının isterlerse jeolojik etütlerini yaptırıp, ruhsat alarak kendi gayrimenkullerini inşa ettirebileceklerini belirtti.
Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Oda işbirliğinde Çınarlı bölgesine kurulacak Yeni Sanayi Sitesi’ne de değinen Buluntu, yaklaşık 2 bin dönüm arazi üzerine kurulması planlanan tesiste 1210 işletmenin yer almasının ve 10 bin kişilik istihdam alanı oluşturulmasının hedeflendiğini söyledi.
Buluntu, Oda ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğinde yürütülen, 500 bin dolar tutarındaki “Depremzede Kadın İşverenlere Hibe Desteği Projesi”ni de hayata geçirdiklerini de belirtti.
Kayısı hasat dönemindeki Malatya ihracatın artmasını bekliyor
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ise 6 Şubat depremlerinden en fazla etkilenen 4 ilden birinin kentleri olduğunu hatırlattı.
Şehir merkezinde, kent tarihiyle eş zamanlı büyüyüp gelişim gösteren tüm alanların depremde hasar gördüğünü belirten Sadıkoğlu, bu durumun ciddi bir nüfus, iş gücü ve motivasyon kaybına neden olduğuna dikkati çekti.
Sadıkoğlu, nitelikli iş gücü kaybının özellikle ilk aylarda üretimde ciddi düşüşlere sebep olduğunu ancak devletin ve firmaların sağladığı barınma olanaklarının artmasıyla üretimde iyileşme sağlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Fabrikalarımız yüzde 20-25 kapasite ile çalıştı. Şubatta 17 milyon dolar olan ihracatımızın haziranda 30 milyon dolar bandında olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz yılın ilk 6 ayında 212 milyon dolar olan ihracatımız bu yılın aynı döneminde 177 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şehrimizin en önemli ürünü olan Malatya kayısısının hasat dönemindeyiz. Önümüzdeki aylarda bu alandaki ihracatımızın artmasıyla farkın kapanmasını umut ediyoruz.”
“Taleplerimizin birçoğu karşılık buldu”
Deprem sonrasında iş dünyasının beklentilerini sürekli dile getirdiklerine işaret eden Sadıkoğlu, özellikle ticaret ve sanayi odaları gibi meslek kuruluşlarında toplanan talepler doğrultusunda devletin, firmaları ve esnafı desteklediğini bildirdi.
Sadıkoğlu, iş dünyasının faizsiz kredi, çek sürelerinin uzatılması, vergi ve prim borçları ile bankalara olan borçların ertelenmesi ve yapılandırılması gibi taleplerinin birçoğunun karşılık bulduğunu anlatarak, “Toparlanma sürecinin en hızlı sürede tamamlanması için gündeme getirdiğimiz konuların da takipçisi olmayı sürdürüyoruz.” dedi.
Şu anda ticaretin büyük kısmının geçici konteyner iş yerlerinde sürdürüldüğüne ve bu durumun çeşitli ihtiyaçları beraberinde getirdiğine işaret eden Sadıkoğlu, yol kenarlarına, kaldırımlara gelişigüzel konulan konteynerlerde altyapı eksikliklerinden dolayı ciddi sorunlar yaşandığını söyledi.
Çözüm konusunda yerel idarecilerinin daha hızlı hareket etmelerini isteyen Sadıkoğlu, henüz su, lavabo, internet gibi ihtiyaçlar tam olarak sağlanamadığı bir ortamda sağlıklı ve tatmin edici bir ticaretin yapılamayacağını kaydetti.
Sadıkoğlu, bölge sanayicisi açısından finansmana erişimin önemine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Son dönemde krediye erişimin sınırlandırılması firmalarımız için kısa ve uzun vadede sorunlara yol açacaktır. Depremzede firmalarımıza bu konuda gerekli kolaylıkların sağlanmasını bekliyoruz. Finansmana erişimdeki zorluklar, ciddi sorunlarla boğuşan firmalarımızı üretimden istihdama kadar her alanda etkileyecektir.”
KOSGEB tarafından verilen faizsiz kredi desteklerinin miktar ve kapsamının genişletmesinin, NACE kodu ayrımı yapılmamasının ve işlemlerin kolaylaştırmasının bölge ticareti için önemli olduğunu anlatan Sadıkoğlu, şunları söyledi:
“Yerinde dönüşümü destekliyoruz. Buna karşılık açıklanan destekler mevcut maliyetler göz önüne alındığında oldukça yetersiz kalıyor. Depremde evini, iş yerini, sermayesini kaybetmiş vatandaşımızın arta kalan inşaat maliyetini karşılaması mümkün değil. Yerinde dönüşümde, TOKİ deprem konutlarında olduğu gibi maliyetin yüzde 60’ını devlet, yüzde 40’ını vatandaş üstlenmeli. Malatya’daki yıkım ve hafriyat işlemlerinin koordinasyon sorunları nedeniyle diğer illerimizden daha yavaş ilerlediğini, işlemlerde asbest salınımına özen gösterilmediğini de sıklıkla dile getirdik. Özellikle şehir merkezinde, ticari alanlardaki yıkım işlemlerinin bir an önce usule uygun şekilde tamamlanmasını ve dönüşümün en hızlı şekilde bitirilmesini arzu ediyoruz. Şehirdeki ticari aksı hızlıca ayağa kaldıramazsak depremin etkilerini uzun yıllar atlatabilmemiz, gidenlerin dönüşünü sağlayabilmemiz mümkün değil.”
Osmaniye’de ihracat rakamlarında artış sağlandı
Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Devrim Murat Aksoy da kentin depremden yoğun bir şekilde etkilendiğini, 1005 iş yerinin ağır hasar aldığını veya yıkıldığını bildirdi.
Aksoy, deprem nedeniyle kentin ticaretinde büyük ölçüde azalma yaşandığını belirterek, “Sanayi açısından deprem nedeniyle üretimler belli bir süre sekteye uğramış ancak bölgemizdeki organize sanayi bölgesinde (OSB) zarar fazla olmadığı için sanayide ekonomik olarak çok fazla kayıp yaşanmamıştır. İhracat rakamları da geçen yılın aynı dönemleriyle kıyaslandığında, söz konusu rakamlarda artış sağlandığı gözlenmiştir.” dedi.
Depremden sonraki yeniden yapılanma sürecinde, işverenlerin SGK prim ve vergi borçlarının ertelenmesi, yeniden yapılandırılması, kredilerin ertelenmesi, çarşıda iş yeri yıkılanlar için konteyner iş yerleri açılması gibi önemli desteklerin verildiğini belirten Aksoy, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu destekler sayesinde işverenler yeniden toparlanmaya ve işlerini yürütmeye çalışıyor. Biz de Oda olarak iş yeri yıkılan ve ağır hasarlı olanlar için firmaların vergi ve prim borçlarının iş yerlerini yeniden açana kadar tamamen silinmesi yönündeki talebimizi ilgili mercilerine aktarmış bulunmaktayız. İlimizde işverenler için kredi imkanlarının sağlanması, yıkılan iş yerleri için yenilerinin yapılma çalışmaları, devlet tarafından sağlanan desteklerin sürelerinin uzatılması ise öncelikli ihtiyaçlarımız arasında.”
Adıyaman’dan “Süper Teşvik” önerisi
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Mehmet Torunoğlu ise depremde kentin organize sanayi bölgesinde 17 fabrikanın zarar gördüğüne dikkati çekerek, “Depremden önce 24 bin çalışanımız varken bugün 6 bin civarında çalışanımız var. Biz asgari ücretle personellerimizi burada tutamıyoruz. Bizim personellere asgari ücrete ilaveten destek vermemiz gerekiyor. Bu konuda da ilgili kurumlarımızdan destek bekliyoruz.” diye konuştu.
6. bölge teşviklerinden faydalanan ve depremden hasar görmeyen illerin büyük potansiyelli sanayi şehri olma yolunda ilerlediğini söyleyen Torunoğlu, Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay ve Gaziantep ile Nurdağı ve İslahiye ilçelerini kapsayan “Süper Teşvik” bölgesi şeklinde geçici bir paket oluşturulabileceğini dile getirdi.
Torunoğlu, bölge sanayicisinin taleplerine ilişkin ise şunları kaydetti:
“Fiziki koşulların oluşturularak öncelikle yerinde istihdamı sağlamak üzere istihdam seferberliği için teşvik ve destek programlarını hızla uygulamaya koymaya, çalışanların ve işverenlerin haklarının korunması için düzenlemeler yapmaya ve uygulanacak hukuki yaptırımların işlerliğinin kontrolünün sağlanmasına ihtiyacımız var.”