Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Vakit Hesaplama Bölümü, namaz vakitleri, dini gün ile gecelerin tespiti ve ilan edilmesi konusundaki çalışmaları yürütmenin yanı sıra Türkiye ve dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların namaz, imsak ve iftar vakitleriyle ilgili soruları yanıtlıyor.
Kurul Astronomu Hümeyra Nur İşlek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, namaz vakitleri, dini gün ile gecelerin tespiti ve ilanı konusundaki çalışmaların ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliğiyle yapıldığını belirtti.
Bölümde 4 astronom ve bir vakit hesaplama uzmanının bulunduğunu bildiren İşlek, vatandaşlardan yıl boyunca bu konuları merak ettiğini ancak soruların en yoğun geldiği zamanın recep, şaban ve ramazan aylarını kapsayan üç aylar olduğunu söyledi.
İşlek, “[email protected]” ve “[email protected]” e-mail adresleri üzerinden soruların yöneltilebildiğini dile getirerek, Diyanet İşleri Başkanlığı ve birimlerin mail adresleri ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) iletilen soruların da Vakit Hesaplamaları Bölümüne yönlendirildiğini aktardı.
Vatandaşlardan gelen sorulara ilişkin net sayı vermenin mümkün olmadığını vurgulayan İşlek, “Dört astronom ve bir vakit hesaplama uzmanı olarak namaz vakitleriyle ilgili soruları yanıtlıyoruz. Üç aylarda, özellikle ramazan döneminde imsak ve iftar vakitleriyle ilgili günde 100 soruya cevap veriyoruz.” diye konuştu.
Takvimlerdeki farklılık neden kaynaklanıyor?
İşlek, Vakit Hesaplama Bölümüne imsak ve iftarla ilgili sıkça yöneltilen sorulara değinerek, Diyanet İşleri Başkanlığı ile astronomi ve rasathanelerin internet sitelerindeki ay evrelerini gösteren takvimlerdeki farklılıklara ilişkin soru geldiğini bildirdi.
Başkanlığın kameri ay başını belirlerken ayın evreleri ve durumuna göre hesaplamalar yaptığına işaret eden İşlek, şunları kaydetti:
“Burada aslında ‘yeni ay başlangıcı’ diye verilen isim aynı fakat tanım farklı. Rasathanelerin sayfalarındaki yeni ay başlangıcı dediğimiz, bizim içtima anını anlatıyor. İçtimada güneş, ay ve dünya bir doğrultuda. Bu ana içtima, astronomik terim olarak ise ‘kavuşum/conjunction’ deniliyor. Rasathaneler yeni ay evrelerini bununla başlatıyor. Fakat İslam dininde hicri takvimin başlaması için bu anda ayın 8 derece açılıp rüyet dediğimiz ilk hilal halinde görülebilir hale gelmesi gerekiyor. Onun için hicri takvimin yeni ay başlangıcı hilalin görülmesi ile başlar, astronomi sitelerinin yeni ay başlangıcı ise güneş, ay ve dünyanın bir doğrultuda olduğu içtima vaktiyle (kavuşum) ile başlar.”
İşlek, bazı günlerin aynı, bazı günlerin farklı olmasının nedenini de bazen içtima ile rüyetin aynı güne bazen de farklı günlere denk gelmesi olduğunun altını çizerek, “Bu da yine mevsim ile alakalı olarak, ayın dünyanın etrafında dönerken içtimadan rüyet konumuna gelişiyle alakalı. Bazen içtima ile rüyet arasındaki zaman farkı 10,5 saat olur, bazen de 17,5 saat olur. Bununla ilgili bir farklılık oluşmaktadır.” açıklamasını yaptı.
Ramazan dışında sabah ezanı neden güneşin doğmasından bir saat önce okunuyor?
“Ramazan dışında sabah namazı ezanı güneşin doğmasına bir saat kala okunuyor ve namaz kılınıyor ancak ramazanda imsak vaktiyle birlikte namazı kılabiliyoruz. Bu durumun nedeni nedir?” sorusunun yöneltildiğini dile getiren İşlek, Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı takvimlerde “sabah namazı” diye bir vakit belirtilmediğini, imsak ve güneşin doğma vakitlerinin yer aldığını söyledi.
İşlek, imsak vaktiyle oruç tutmaya başlanıldığını ve imsak ile güneşin doğuş vaktinin arasında da sabah namazının kılınabildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
“İmsak ile güneşin doğuş vakti arasında namaz kılınır. Fakat faziletli olan zaman güneşten bir saat önce olduğu için ramazan harici dönemlerde sabah ezanları takvimde belirtilen güneşin doğuş vaktinden bir saat önce okutulmaktadır. Ramazanda insanlar geceden itibaren sahur dolayısıyla ayakta olmaları ve imsak ile de zaten sabah namazının vakti girmesi dolayısıyla vatandaşa da kolaylık olması için sabah ezanı imsak vaktinde okutulmaktadır. Ramazan harici dönemde oruç tutacakların sabah ezanını beklemeden takvimde yazan imsak ile oruca başlamaları gerekiyor.”
Bazı illerin imsak vaktinin aynı olup iftar vaktinin farklı olmasının nedeni
“Türkiye’de farklı bölgelerdeki bazı illerde imsak vaktinin aynı anda başlayıp iftar saatinin aynı vakitte olmamasının nedeni nedir?” sorusunun yöneltildiğini de aktaran İşlek, namaz vakitlerinin güneşin arz üzerindeki hareketine göre hesaplandığını belirtti.
İşlek, vatandaşların Türkiye haritasını dikkate alarak “Güneş doğudan doğar, batıdan batar” şeklinde düşündüğünü ancak bu durumun sadece “ekinoks zamanları” denilen 23 Eylül ve 21 Mart tarihlerinde yaşandığının altını çizerek, Türkiye’nin 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerindeki güneşin doğuş ve batış zamanlarının yer aldığı haritayı gösterdi.
Vatandaşın düşündüğü gibi bu tarihlerde güneşin doğudan doğup batıdan battığına işaret eden İşlek, şöyle devam etti:
“Bu durumda bir sıkıntı yok. Fakat diğer zamanlarda yani 21 Haziran ve 21 Aralık’a doğru gittikçe güneş ışınlarının 23 derece 27 dakikalık bir eğimle dünyaya geldiğini bildiğimizde bu sefer çaprazlama bir şekilde güneş doğuş ve batışı görüyoruz. O zaman da ne oluyor? 22 Haziran’da Sinop ile Antalya’da aynı anda güneş batıyor. Sinop kuzeyde, Antalya güneyde olmasına rağmen iki şehirde aynı anda güneş batıyor. Aynı şekilde 22 Aralık’ta güneş 23 derece 27 dakika ekvatorun altına indiğinde de bu sefer Zonguldak ile Hatay’da aynı anda güneş batıyor.”
İşlek, bu bilgiler ışığında farklı bölgelerde olan Tekirdağ ve Adana’nın imsak ve iftar vakitlerinin kıyaslanabileceğini örnek vererek, şunları kaydetti:
“Tekirdağ ile Adana’nın koordinatlarını boylam açısından kıyasladığımızda iki şehrin boylamları arasında 7 derece 49 dakika fark var. Her 15 yay dakikasının karşılığı bir zaman dakikası olduğu için Tekirdağ ile Adana arasında yaklaşık 31 zaman dakikası fark var. Fakat bu sadece ve sadece 365 gün boyunca öğle vakti için geçerlidir. Diğer vakitlerde bu geçerli değildir. Mesela kış aylarında yani 21 Aralık’ta Tekirdağ ile Adana’nın imsak vakti arasında 37 dakika, akşam arasında 20 dakika fark olurken, yaz aylarında yani 21 Haziran’da imsak farkı 3 dakikaya düştü, akşam farkı ise 44 dakika oldu. Bazen bize telefon edip geçen sene vakitler böyle değildi veya benim çocukluğumda böyle değildi şeklinde söyleniyor. Bu durum her zaman için bu şekildedir. Biz o vatandaşlarımızı ikna etmek, bir hata olmadığını göstermek için arşivden takvim çıkartarak fotoğrafını çekip kendilerine gönderiyoruz.”