Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, veriler doğrultusunda, Türkiye’nin artık sadece büyüyen değil, büyümenin ivmesini de artıran bir döneme girdiğini belirterek, “Salgına rağmen beklentiyi aşan, dengeli, sürdürülebilir ve kaliteli büyüme kompozisyonu sevindirici.” ifadesini kullandı.
- Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüdü
- Türkiye beklentileri aşan ilk çeyrek büyümesiyle OECD ülkeleri arasında zirvede yer aldı
- Ticaret Bakanı Muş: İhracatımız, büyümenin lokomotifi olmaya devam ediyor
- TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: Yüzde 7 büyüme memnuniyet verici
Olpak, yaptığı yazılı açıklamada, yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Bu yılın ilk çeyreğinde büyüme verilerine ilişkin öncü göstergelerin yüksek büyümenin sinyallerini verdiğini aktaran Olpak, sanayi üretiminin ilk çeyrekte yıllık yüzde 12,3 büyürken, ihracatın ilk çeyrekte yıllık yüzde 17,2 artarak 50 milyar dolar seviyesini aştığını, PMI verilerinin de dönem boyunca eşik değer olan 50’nin üzerinde gerçekleştiğini kaydetti. Olpak, “Bu anlamda açıklanan veri beklediğimiz gibi yüksek gerçekleşti.” ifadesini kullandı.
Veriler doğrultusunda Türkiye’nin, artık sadece büyüyen değil, büyümenin ivmesini de artıran bir döneme girdiğini belirten Olpak, “Salgına rağmen beklentiyi aşan, dengeli, sürdürülebilir ve kaliteli büyüme kompozisyonu sevindirici.” değerlendirmesinde bulundu.
“Tüm sektörlere yayılan kapsayıcı bir büyüme verisi gözlemlemek sevindirici”
Büyümenin detaylarına bakıldığında, tüm sektörlere yayılan kapsayıcı bir büyüme verisi gözlemlemenin çok sevindirici olduğunu aktaran Olpak, şunları kaydetti:
“En yüksek büyüme performansı dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla bilgi ve iletişim sektöründe gözlemleniyor. Bu da salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini azaltmakla beraber gelecekte hazırlanmamız gereken dijital dönüşüm için de fırsatları iyi değerlendirdiğimizi gösteriyor. Bunun dışında öncü sektörlerden izlediğimiz gibi sanayi sektörünün yüzde 11,7 oranında büyüyerek ekonomik büyümede önemli bir rol oynadığını görüyoruz. Üretimin artması son derece değerli.
Büyümenin harcama kompozisyonuna bakıldığında ise en büyük artışın yüzde 11,4 oranında yatırımlar kaleminde olması da ayrıca sevindirici. Yatırım odaklı bir büyüme, büyümenin sürdürülebilir ve kapsayıcı olması bakımından önemli bir kazanım. Özellikle makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 30,5 oranındaki artışı önümüzdeki dönem büyüme verisi için de önemli bir gösterge olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde makine ve teçhizat yatırımına, bu dönem yüzde 4,7 oranında daralan inşaat sektöründeki yatırımların da eşlik etmesi için çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Buna ilaveten, yurt içi tüketim harcamalarının yüzde 7,4 oranında büyümesine ilave olarak mal ve hizmet ihracatının yüzde 3,3 oranında büyümesi de hem yurt içi pazarın hem de yurt dışı pazarların etkin olarak kullanıldığını gösteriyor. Özet olarak, büyümenin yüksekliği kadar, iç ve dış talebin daha dengeli olduğu, sürdürülebilir ve kaliteli bir büyüme kompozisyonun olduğunu gözlemlemek sevindirici oldu.”
“Yıl sonunda yüzde 6 civarında bir büyüme tahminimizi korumaya devam ediyoruz”
Nail Olpak, en başından beri yıllık büyüme oranının yüzde 5’in üzerinde gerçekleşeceğini öngördüklerini belirterek, “Bugünkü rakamlar bu öngörümüzü kuvvetlendiriyor. Yılın ikinci çeyreğinde büyüme oranlarının geçen yılın düşük bazının da etkisiyle çift hanelere çıkmasını bekliyoruz. Yıl sonunda ise yüzde 5’in üzerinde, yüzde 6 civarında bir büyüme tahminimizi korumaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Küresel ticaretin yeniden rotasına kavuşması, ekonomik aktivitenin canlanması ve yatırım ortamının olumlu yönde ilerlemesi ile Türkiye’nin büyümede hız kesmeden, yoluna emin adımlarla devam edeceğine inançlarının tam olduğunu vurgulayan Olpak, “Türk iş dünyasının da güçlü sanayisi, üretim gücü ve yüksek potansiyeli ile büyüme trendinin en önemli itici güçlerinden biri olacağına eminiz. DEİK olarak, ülkemizin küresel ticaretten daha fazla pay alması için ticari diplomasi faaliyetlerimizi hızla sürdürecek ve 146 iş konseyimizle birlikte dünyanın dört bir yanında var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.