Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde düzenlenen “Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası Buluşması”na katılan Çavuşoğlu, gençlerle ve vatandaşlarla bir araya geldiklerinde, onların bakışlarından, vizyonlarından, önerilerinden çok faydalandıklarını, bu buluşmalarda ortaya çıkan farklı fikirlerin çalışmalarına değer kattığını söyledi.
Bugünün dünyasında, geleneksel tehditlerin birbirini besleyip büyüten bir kısır döngüye dönüştüklerini tüm dünyada, yakın coğrafyada gördüklerini belirten Çavuşoğlu, çatışmalar, enerji ve gıda krizi, terörizm, iklim değişikliği, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı, düzensiz göç gibi konuların hepsinin birbirini tetiklerini aktardı.
Artan uluslararası rekabet nedeniyle, bu sorunlara çözüm bulmanın zor olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Birleşmiş Milletler, 1945 yılında donup kalmış. Savaştan sonra bir daha savaş olmasın diye kurulmuş ama o gün donup kalmış. Yapısında en ufak bir güncelleme olmadığı için küresel sorunlarda da yetersiz kalmış. Çözüm üretemiyor, çatışmaları durduramıyor. Dolasıyla bugünkü krizler karşısında hiçbirimizin beklentisini maalesef karşılamıyor. Birleşmiş Milletleri örnek verdim çünkü en üstteki çatı kuruluş. Bunu AB ve AGİT için de söyleyebilirsiniz. Başkanlığını yaptığım Avrupa Konseyi ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi için de İslam İşbirliği Teşkilatı için de söyleyebilirsiniz. Hepsinin reformu konusunda da çalışıyoruz.” diye konuştu.
Küresel kaos ortamında, inisiyatif alacak, yol gösterecek, liderlik edecek, girişimci güçlere çok ihtiyacın olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Yeni yeni güçler ortaya çıkıyor. Hindistan, Brezilya, Güney Afrika, Arjantin, aynı şekilde Meksika ve bunların başında da tabi gururla söylüyorum ülkemiz Türkiye. Bu güçlerin aynı zamanda vicdani olması, değerler politikası izlemesi gerekiyor. Yani güçlü olmanız da yetmez. BM sisteminin değişmesini istiyoruz. Japonya, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler diyor ki ‘Bugün P5 var, veto yetkisi var. Bu sisteme biz de dahil olalım devam etsin.’ Bu sorunu çözmüyor, güçlü olmak yetmez aynı zamanda değerlere sahip olmak lazım. Uluslararası sistemin sorunların çözümüne katkı sağlamak lazım. İşte dünyanın ihtiyaç duyduğu bu güçlerden biri bugün Türkiye’dir. Bunu sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı söylemiyor, bugün dünyanın neresine giderseniz gidin, Türkiye’yi seven sevmeyen herkesin ortak görüşüdür. Bahsettiğim sorunların hangisine baksanız, hepsinde Türkiye küresel planda çözümün bir parçasıdır ve önemli bir aktördür.”
“Barış için adım atan en etkili ülke Türkiye oldu”
Uyuşmazlık çözümü ve arabuluculukta Türkiye’nin bugün dünyada bir marka olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, üç büyük uluslararası teşkilat olan Birleşmiş Milletlerde, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda, Arabuluculuk Dostlar Grubu’nun eş başkanlığını yapan tek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Sadece orada eş başkanlık yapmanın yetmediğini, saha da aktif olmak gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Bunun için de güvenilir ülke olmak lazım. Dünyanın değişik bölgelerindeki çatışmaların giderilmesine katkı sağlarken yanı başımızda devam eden krizler ve çatışmalar konusunda da duyarsız kalamayız. Dünyadaki çatışmaların, krizlerin yüzde 60’ı bizim coğrafyamızda. Etkisini en çok hisseden ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Yanı başımızda Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken, bütün dünyada kutuplaşmaya, cepheleşmeye yol açan bu savaşta barış için adım atan en etkili ülke Türkiye oldu. Samimi gayret sarf etmek isteyenler oldu ama diğer taraftan savaşın devam etmesini isteyen ülkeler de var ve halen de devam ediyor bunların bu anlayışı. Savaşın bugüne kadar bitmemesinin sebeplerinden bir tanesidir. Tabii ki biz burada barış derken Ukrayna için adil bir barış diyoruz. Şu anda toprakları işgal edilen ülke Ukrayna. Zaporijya Nükleer Santrali var Ukrayna’da. Çernobil’i hala hatırlıyoruz. Burada bir çatışmalardan etkilenme riski ortaya çıkınca Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın uzmanlarıyla Rus ROSATOM’ın uzmanlarını 2 gün önce bir araya getirdik. Bu ilk buluşturmamız değil. Daha önce de bir araya getirdik. Sonra Zaporijya bölgesine gönderdik ve orada yerinde de birlikte incelemeler yaptılar. Allah korusun bir felaket olsa Çernobil’den en az 10 kat daha fazla gücü olan bir santralden söz ediyoruz. Bölgede en büyük nükleer enerji santralidir.”
“Van’da elektrik ve gaz sıkıntısı yaşayacağız diye endişe duyan var mı?”
Arabuluculuğun bir güven meselesi olduğunu, dost, düşman herkesin Türkiye’ye güvenliğini anlatan Çavuşoğlu, “Çünkü sözünün eri bir politika yürütüyoruz. Ne söylüyorsak onu yapıyoruz. Dünyada Cumhurbaşkanımızı seven sevmeyen herkes şunu söylüyor, ‘Recep Tayyip Erdoğan bir söz verdiği zaman sözünü tutar.’ Bu herkese nasip olan bir saygı değildir.” dedi.
Türkiye’nin attığı iki önemli adımın gıda ve enerji krizine çare olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu adımları atmasaydık dünyada çok ciddi gıda krizi yaşanacaktı. BM ile arabuluculuk ve ev sahipliği yaptığımız tahıl anlaşması bu krizi engelledi. Hatta bir ara Rusya askıya aldı tekrar Sayın Cumhurbaşkanımız devreye girdi, liderler diplomasisiyle elde ettiğimiz bu başarının devamı için de yine Cumhurbaşkanımızın doğrudan liderlerle teması sürüyor. 4 aylık bir anlaşmaydı sonra tekrar 4 ay daha uzatılması konusunda da Cumhurbaşkanımızın sarf ettiği çabaları tüm dünya gördü. Aynı zamanda bir enerji krizi yaşıyoruz. Enerji krizi karşında da attığımız adımlarla hem ülkemizde hem de çevremizde enerji güvenliğini artırıyoruz. Türkiye, kuzey-güney ekseninde küresel gıda güvenliğine, doğu-batı ekseninde küresel enerji güvenliğine katkı sağlayan bir güç. Enerji konusunda baktığımız zaman Avrupa’da her yerde sıkıntı var. Elektriğimiz olacak mı olmayacak mı, depolardaki gaz yetecek mi yetmeyecek mi? Biz Türkiye olarak yüksek enerji fiyatlarından, gaz fiyatlarından elektrik fiyatlarından şikayetçiyiz. Dünyada da herkes şikayetçi ama Van’da bu sene elektrik ya da gaz sıkıntısı yaşayacağız diye endişe duyan var mı? Biz gaz üreten bir ülke miyiz? Petrol ve gazımızın yüzde 90’ından fazlasını ithal eden bir ülkeyiz. Yıllardır izlediğimiz stratejik politikalar sayesinde bunlar olmuştur. Güneydoğu Avrupa ülkelerine Azerbaycan ve Hazar Bölgesindeki gazın bu ülkelere ulaştırılması için çalışıyoruz.”
“Terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz”
Çevre krizi de iklim değişikliğinin de bugün insanlığın önündeki en ciddi sınamalardan biri olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, “Bunu ciddiye almak lazım. Sadece 2052 hedefleri koyarak başaramayız, kararlılıkla adım atmamız lazım. Buna uluslararası toplum nezdinde de öncülük ediyoruz. Emine Erdoğan Hanımefendinin öncülük ettiği ‘Sıfır atık Projesi’ atık konusunda bir karar tasarısını geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler’e sunduk. Tasarımız pazartesi günü itiraz edilmeden kabul edildi. Sunduğumuz tasarıya 106 ülke daha imza atmış oldu. İmza atmayanlar da destekledi. İşte bu Türkiye’nin uluslararası topluma her alanda liderlik etme kapasitesinin bir göstergesidir.” diye konuştu.
Dünyanın bugün karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan birinin terör olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Başta Van olmak üzere yıllarca terörden, teröristlerden çok çektik. Çok kaybımız var. Bugün terörle mücadeleyi hiç ayrım yapmadan kararlılıkla sürdürüyoruz. PKK’yla DAEŞ’le FETÖ’yle mücadelemizi sürdürmemiz lazım. Bu mücadele neticesinde Van, Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki şehirlerimizin ne kadar huzur içinde olduğunu, vatandaşlarımızın ne kadar mutlu olduğunu ve oralara Türkiye’den ve dünyadan turistlerin nasıl geldiğini görmekten de ayrıca mutluluk duyuyoruz. Devlet olarak tüm altyapı projeleri dahil vatandaşlarımızın hak ettiği hizmetleri Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vatandaşlarımıza sunmak için gece gündüz çalışıyoruz. İstanbul’da bir terör saldırısı oldu. PKK tarafından Irak’tan ülkemize saldırılar oluyor. YPG, PKK’nın Suriye’den topraklarımıza terör saldırılarını devam ettirdiğini görüyoruz. Bu teröristleri bu bölgelerden temizlememiz lazım. Bu Suriyelilerin geri dönmesi bakımından da bölgenin huzuru bakımından da, Suriye’nin sınır bütünlüğü ve toprak bütünlüğü bakımından da önemli. Çünkü teröristlerin en önemli gündem maddesi bölücülük. Yani ülkeleri bölmek. Türkiye’yi bölmeyi başaramadılar. Birlik beraberliğimizi daha da güçlendirdik. Şimdi Suriye’yi bölmeye çalışıyorlar. Tabi operasyonumuz devam ediyor. Dualarımız kahraman Mehmetçiğimiz, güvenlik güçlerimiz, polisimiz ve jandarmamızla.”
Sahada bu mücadeleyi sürdürürken diplomasiyi de işletmeleri gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, “Diplomasiyi işleterek haklı davamızı her yerde anlattığımız gibi uluslararası toplumun da terör konusunda daha hassas olmasını sağlayacak adımlar atıyoruz, girişimlerde bulunuyoruz. Uzun yıllar NATO’nun karşısında bir tehdit vardı. Rusya. Ama Madrid zirvesinde Rusya’yla beraber terör de NATO’nun tehdit listesine girmiş oldu. Bugün İsveç’te Finlandiya’da terör örgütlerinin o ülkeleri nasıl karıştırabileceğini de herkes görüyor. FETÖ terör örgütünün bulunduğu ülkeler için de nasıl bir tehdit olduğunu biz anlatıyorduk ama birçok ülke yaşamaya başladı ve o yüzden o ülkelerde tedbirler alıyorlar. Biz de mücadelemizi elbette sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
Hayatın ve uluslararası ilişkilerin bir parçası oan krizleri yönetmenin önemli olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, her krizin beraberinde fırsatlar getirdiğini bu fırsatların iyi değerlendirilmesi gerektiğini aktardı.
“Bugün adım atmazsak çok geç kalmış oluruz”
Bugün Kazakistan’ın Hazar Denizi kıyısında her geçen gün önemi artan lojistik merkezi Akdağ’dan Van’a geldiğini anlatan Çavuşoğlu, “Niye gittik buraya? Dışişleri ve Ulaştırma Bakanları Toplantısı’na katıldık. Çok önemli ve stratejik bir toplantı. Bu toplantının ilkini Bakü’de gerçekleştirmiştik. Bir sonraki toplantıya biz ev sahipliği yapacağız. Neden? Ukrayna Savaşı ve Rusya’ya yönelik yaptırımlar nedeniyle kuzeyden Rusya’dan giden koridorların artık bir önemi kalmadı. Yani alternatif olmaktan çıktı. Kimse bu güzergahtan malını Avrupa’ya ya da Asya’ya göndermiyor. Şartlar da uygun değil. Orta Asya Kafkaslar ve Türkiye üzerinden geçen orta koridor şu an dünyanın ilk odağı. Biz de orta koridoru yeni bir İpekyolu’na dönüştürecek adımları ele aldık. Ulaştırma Bakanlarımız 56 somut adımı içeren bir yol haritası hazırladılar. Önümüzdeki süreçte bu orta koridorda gerçekleştireceğimiz yollar, kara yolları, tren yolları, lojistik, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, aynı zamanda taşımacılıkla ilgili yaşanan sorunların giderilmesi gibi çok önemli eylem unsurları var. Bugün adım atmazsak çok geç kalmış oluruz. Bu fırsatları çok iyi değerlendirmemiz lazım. Yani kriz ortamının doğurduğu bu önemli fırsatı hayata geçirmeye, böylece sizlerin ve ülkemizin refahına katkı yapmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Diplomaside zamana yenilmemenin çok önemli olduğunu. bunun yolunun da yenilikçi yaklaşımlardan geçtiğini aktaran Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı olarak yenilikçi adımlar attıklarını, bunlardan birinin de gelecek yıl nisan ayında üçüncüsünü gerçekleştirecekleri Antalya Diplomasi Forumu olduğunu belirtti.
Bu forumda geleceğe yönelik fikirleri, projeleri tartıştıklarını anlatan Çavuşoğlu, “Bunlar başka ülkelerde konuşuluyordu. Artık bunlar Türkiye’de, Antalya’da konuşuluyor. İkinci yılımızda gururla söylüyorum. Davos, Münih gibi dünyanın en bilinen forumlarına eşdeğer bir forum haline geldik.” dedi.
“Asya ekonominin güç merkezi haline geliyor”
Dijital diplomasiyi pandemiden önce başlattıklarını, pandemi zamanında herkesin bunun ne kadar önemli olduğunu gördüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“En son Mali’de gerçekleştirilen G20 zirvesinin gündemine dijital dönüşüm diye ilk defa girdi. Başlattığımız inisiyatiften üç sene sonra. Başka bir girişimimiz de yeniden Asya. Yeniden Asya diyoruz. Millet şöyle bir bakıyor. Biz sanki hiç Asya’ya gitmemişiz gibi. Oysa bizim köklerimiz orada. Asya artık ekonominin güç merkezi haline geliyor. Bir Avrupa asrı vardı, sonra Amerika asrı. Öncesinde Asya vardı, şimdi tekrar Asya’ya dönüyoruz. Mesela bugün dünya nüfusunun yarıdan fazlası, 8 milyar civarında dünya nüfusu 4,7 milyarı Asya’da. Gelecek sene dünyanın en büyük nüfusu yine bir başka Asya ülkesinde olacak. Çin’i gelecek sene Hindistan geçmiş oluyor. Asya bu kadar kalkınırken, ekonominin gücü olurken bunu görmezden gelemeyiz. Ne dedik? Yeniden Asya dedik. Asya’ya bütüncül bir yaklaşımla tüm kurumlarımızı, üniversitelerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, iş insanlarımız dahil binden fazla eylem unsuruyla somut adımlar atarak Asya ülkeleriyle ve Asya’daki örgütlerle ilişkilerimizi daha da güçlendiriyoruz.”
Programa, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı, AK Parti Van Milletvekilleri İrfan Kartal, Abdulahat Arvas, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, AK Parti Van İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu da katıldı.