Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “ABD’nin, özellikle AB’nin Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyelerine baskı yaptığını da gördük, hatta tehdit ettiğini de gördük. Çok ciddi baskı yaptılar, her bir ülkeye notalar verdiler, mektuplar yazdılar. Ama şunu unutmasınlar; artık AB veya ABD, kim olursa olsun bu tür tehditlere boyun eğmeyen bir Türk dünyası var.” dedi.
Çavuşoğlu ile Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard, Ankara’da gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Toplantının soru-cevap kısmında Rusya ile Ukrayna arasında Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in (BM) arabuluculuğuyla imzalanan tahıl anlaşmasının 120 günlüğüne uzatılmasına değinen Çavuşoğlu, geçen ay anlaşmayı askıya alan Rusya’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği görüşmeler sonucunda yeniden anlaşmaya döndüğünü söyledi.
Çavuşoğlu, anlaşmayı uzatma fikriyle Rus tahıl ve gübresinin ihracatı önündeki engellerin kaldırılmasının bir süredir masada olduğunu belirterek bu ürünlerin ihracatı önünde ödeme ve taşımacılık konusunda yaptırım engelleri bulunduğunu dile getirdi.
Bu süreçte Rus ve Ukraynalı muhatapların yanı sıra BM, ABD ve Avrupalı muhataplarla temaslar yürütüldüğünü aktaran Çavuşoğlu, “Özellikle Rus amonyağının Odessa’dan ve Estonya, Letonya, Belçika, Hollanda ve Almanya limanlarından ihracatı konusunda yoğun temas yürütmemiz gerekiyordu. Telefon görüşmelerimiz ve diğer temaslarımızı sizlerle paylaşıyoruz. O temaslarımızın sebebi de buydu.” ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, atılan adımlardan Rusya’nın da tatmin olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Ama engellerin tamamen kalkmadığını söylemek lazım. Bunu söylediğimiz zaman bazıları ‘Rusya’yı mı savunuyorsunuz?’ diyor. Hayır, Rusya’yı savunmuyoruz. Her şeyden önce bu bir anlaşma. İkincisi de Ukrayna tahılının sorunsuz şekilde özellikle ihtiyaç sahibi ülkelere gidebilmesi için Rusya’nın taleplerinin de anlaşmada olduğu gibi karşılanması gerektiğini söylüyoruz.”
“Kesinti olmaması için çabalarımızı sürdüreceğiz”
Yapılan anlaşma ve mutabakata tüm tarafların uyması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Umarım 4 ay sonra tekrar uzatılır, 120 gün değil de bir yıl uzatılır. Bu adımlar aslında güveni artırıcı adımlardır.” değerlendirmesi yaptı.
Çavuşoğlu, esir takası ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) yetkililerinin görüşmesi gibi konulara Türkiye’nin ara buluculuk yaptığını hatırlattı.
Tüm bunların güven artırıcı adımlar olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “İnşallah bir daha uzatmaya da ihtiyaç kalmaz. O zamana kadar ateşkes olur ve sorunun tamamen çözülmesi için de müzakereye dönüş olur. Biz bu yönde de çabalarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla temaslarını sürdüreceğinin altını çizerek “Biz ‘Komşumuz açken tok yatmayalım.’ anlayışıyla bu sürece öncülük ettik. Bundan sonra da bu çabalarımızı kesinti olmaması için sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.
“KKTC’nin bir yere gözlemci üye olabilmesi için başkasından icazet alacak değiliz”
Çavuşoğlu, Polonya’ya füze düşmesine de değinerek “İlk incelemelere göre, bir kaza yaşandığı anlaşılıyor. Tabii derinlemesine incelemeler devam ediyor. Kaza da olsa maalesef devam bir savaşın yansıması. Bir an önce savaşın sonlandırılması, müzakere masasına dönülmesi her bakımından önemli.” diye konuştu.
KKTC’nin TDT’ye “gözlemci üye” olmasına yönelik tepkilere ilişkin soruya Çavuşoğlu, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir yere gözlemci üye olabilmesi için başkasından icazet alacak değiliz.” yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, tepki gösteren AB’ye “Dürüst olun.” çağrısı yaparak 2004’te Annan Planı’nı kabul eden KKTC’ye kısıtlamaları kaldırma sözü verildiğini ancak buna riayet edilmediğini hatırlattı.
“Türk yüzyılı başladı”
“AB’nin ne hakkı var ki TDT’ye müdahale etsin.” diyen Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“ABD’ye de mesajımız şu; hem Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde hem de Kıbrıs’ta dengeyi bozdunuz, kantarınızın ayarı bozuldu. Dengeli olun ve uluslararası hukuktan bahsediyorsanız Yunanistan’ın ve Rum kesiminin ihlallerine bakın. Aynı şekilde biz, ABD’den de icazet alacak değiliz. Türk yüzyılı başladı, Türk baharı başladı. Dolayısıyla KKTC’nin TDT’ye üye olmasıyla bir filizin daha ortaya çıktığını, yükseldiğini söyleyebiliriz.
Diğer taraftan ABD’nin, özellikle AB’nin TDT üyelerine baskı yaptığını da gördük. Hatta tehdit ettiğini de gördük. Çok ciddi baskı yaptılar, her bir ülkeye notalar verdiler, mektuplar yazdılar. Ama şunu unutmasınlar; artık AB veya ABD, kim olursa olsun bu tür tehditlere boyun eğmeyen bir Türk dünyası var.”
Türk dünyasının birliğinin kimsenin aleyhine olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, “Türk dünyasının birliği, bölgenin istikrarı bakımından önemli, barış bakımından önemli. Gelin iş birliği yapalım. Tehditleri bırakın, iş birliği yapalım, herkesin yararına adımlar atalım.” dedi.
Çavuşoğlu, tehditlerin Türk dünyasına etkisinin olmadığını vurgulayarak “Gereken adımlar atıldı. Bu bir başlangıç. Adım adım dahası da gelecek inşallah.” diye konuştu.