Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin eleştirilerini ve sorularını yanıtladı.
Uygur Türklerinin hakları konusundaki eleştiriye yanıt veren Çavuşoğlu, Batılı ülkelerin bu konuyu Çin’e karşı siyasi olarak kullanmak istediğini, Türkiye’nin ise ayrıca açıklamalar yaptığını söyledi.
Batılı ülkelerin daha sonra açıklamalarında Uygur Türklerine odaklandıklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Birlikte hareket ediyoruz. Bu konuda İslam dünyasında birliktelik yok, maalesef Türk dünyasında da istediğimiz birliktelik yok. Zaten bu konuda istediklerimizi tam yapamamamızın sebebi de bu.” diye konuştu. Uygur Türkleri konusunda farklı dengeler bulunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Ama biz tek başımıza da kalsak Filistin davasında olduğu gibi Uygur Türklerini de savunmaya devam edeceğiz.” dedi.
Enerji konusunda Rusya’ya bağımlı birçok ülke olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye’nin kaynak çeşitliliği sağlaması gerektiğini de belirtti.
“Türkiye’nin kimyasal silah kullandığı sözü iftiradır”
Türkiye’nin Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alınmasına yönelik soruya da yanıt veren Çavuşoğlu, FATF kriterlerinin yerine getirilmesi için hazırlanan yasa önerilerinin TBMM’de destek gördüğünün altını çizdi.
Uygulamada da yükümlülüklerin yerine getirildiğini dile getiren Çavuşoğlu, “FATF içindeki görüşmelerde de Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylüyorlar ama ABD başta olmak üzere bazı ülkeler Demokles’in kılıcı gibi Türkiye’nin başında tutmak için bunu yapıyor. ABD’liler de buraya geldiler, onlar da bu konuda bizim Türkiye olarak gereğini yaptığımızı söylediler ama buna rağmen sözünde durmadılar.” diye konuştu
Çavuşoğlu, Türkiye’de kara para aklandığına ilişkin iddiaların kabul edilemez olduğunun altını çizerek, “Türkiye’de kaç tane oligarkın parası var? ‘Orada açıkta bir gemi var’ diyorsunuz. ABD ve AB de bunu söylüyor. Biz diyoruz ki bize belge getirin. Yani yaptırımları delecek şekilde özellikle finans kısmında bize belge getirin. Bazı şirketlerle ilgili getiriyorlar onları da ilgili kurumlara iletiyoruz. Ama sizin (milletvekillerinin) söylediğiniz konularla ilgili herhangi bir belge, bilgi gelmedi.” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, FATF sürecinin Türkiye’nin itibarıyla ilgili önemli bir konu olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin kimyasal silah kullandığı iddialarına değinen Çavuşoğlu, “Türkiye’nin kimyasal silah kullandığı sözü iftiradır, alçakça bir iftiradır. Bu kesinlikle doğru değildir. Türk askeri, polisi hiçbir zaman kimyasal kullanmamıştır, envanterimizde de yok. Araştırılması gereken ne varsa da araştırılsın ama yalan ve iftiradan uzak durulsun. Bu kesinlikle bir iftiradır, buna da alet olmayın.” değerlendirmesini yaptı.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı’nda dış politika ve güvenlikle ilgili kurullar bulunduğunu ve bunların dayanışma kurulları olduğunu kaydederek, bu kurumların “paralel yapılar” olarak adlandırılmasını eleştirdi.
Bakanlık dışından atanan büyükelçi sayısı 26
Çavuşoğlu, Rusya’nın sadece Türkiye’de nükleer santral yapmadığını belirterek, başka ülkelerde de yaptığını belirterek, Türkiye’nin yenilenebilir enerji payını artırması gerektiğini, nükleer santralin de bu noktada önemli olduğunu söyledi.
Bakanlığın dışardan yaptığı büyükelçi atamalarıyla ilgili eleştirileri yanıtlayan Çavuşoğlu, ilgili kanunun 1927’de çıktığını hatırlatarak, atamaların liyakatle yapıldığının altını çizdi.
Bakanlık bünyesinde büyükelçi olma sırası gelip de büyükelçi olamayan hiçbir diplomat bulunmadığını söyleyen Çavuşoğlu, şu anki ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin eski bir senatör olduğunu belirterek, “ABD’de dışardan atama oranı kaç biliyor musunuz? Yüzde 50. Bizde yüzde 16. Yani 157’de (büyükelçi) şu anda 26 tanesi dışarıdan.” dedi.
Ermenistan’la Türkiye ve Azerbaycan arasında yürütülen normalleşme görüşmelerine değinen Çavuşoğlu, HDP Milletvekili Garo Paylan’a yanıt vererek, “Barışı istemeyenin Azerbaycan olduğunu söylediniz, bu doğru bir tespit değil. Azerbaycan teklif etti kapsamlı barış anlaşması imzalanmasını.” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Azerbaycan’ın samimi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Ermenistan’a da samimi olma çağrısında bulundu.
“Gri listede olmayı hak etmiyoruz”
AB raporlarında Türkiye’ye yönelik yapılan olumsuz açıklamalar kadar olumlu açıklamalar da olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bunlar arasında kadın hakları kapsamındaki cezaların artması, insan hakları mekanizmalarına taraf olma, din ve vicdan özgürlüğü, iklim ve sağlık konularını sıraladı. Çavuşoğlu, raporların bazılarında “çifte standart ve iki yüzlülüğü yansıtan siyasi tespitler” olduğunun da altını çizdi.
Çavuşoğlu, Bulgaristan tarafında yapılacak iş birliği sonucunda sınır kapısının kapasitesinin genişletileceğini de bildirdi.
Türkiye’ye gelen küresel sermayenin azaldığı yönünde eleştiriye tepki gösteren Çavuşoğlu, “2003’ten önceki 23 yılda gelen miktar 15 milyar dolar, sadece geçen sene ise 13.3 milyar dolar. Yani 1 yılda, 23 yılda elde edilene çok yakın. Bazen yıla göre atıyor ya da düşüyor, 20 milyar doları da gördük. Pandemiden sonra canlanma başladı. ‘Küresel sermaye gelmiyor, Türkiye’ye kimse güvenmiyor’ demeyin.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yakın ve uzak coğrafyasında güvenilir bir ülke olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, “Filipinler’de de hükümetle Moro cephesi arasında silah bırakma konusundaki komitenin başkanlığını da bir Türk büyükelçi yapıyor. Dünyanın her yerinde Türkiye’ye bir güven var. Ülkemizi hafife almayalım, biz büyük bir ülkeyiz ama Türkiye Yüzyılında çok daha güçlü olacağız.” dedi.
Çavuşoğlu, konuşmasının sonunda FATF ve Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) konularında sorulan soruyu yanıtlayarak, siyasi partiler kanununun Meclis’ten geçmesiyle GRECO tavsiyelerinin yerine getirilmiş olacağını vurguladı.
FATF uzmanlarının Türkiye’yle ilgili değerlendirmesinde Türkiye’nin attığı adımlara ilişkin gerçeklerin yansıtıldığını aktaran Çavuşoğlu, ABD ve Almanya’nın da aralarında bulunduğu ülkelerin aksi yönde karar aldığını belirterek, “Siyasi bir karar oldu. Elbette bu konu hepimiz için hassas. Biz gri listede olmayı hak etmiyoruz ve bir an önce de çıkmamız lazım.” ifadelerini kullandı.