Fidan, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Fidan, Türkiye-Cezayir ilişkilerinin stratejik düzeye evrilmiş olduğunu dile getirerek, özellikle liderler diplomasisi neticesinde iki ülke cumhurbaşkanlarının ortaya koyduğu diplomasi, diyalog ve yoğun çalışma çerçevesinde ortaya çıkan vizyon ve stratejik çerçevenin, iki dışişleri bakanının çalışmalarının şeklini ve rotasını belirlemede önemli bir unsur olduğunu söyledi.
İki ülke cumhurbaşkanının, iki ülke arasındaki işbirliğinin daha kurumsal hale getirilmesi için dışişleri bakanlarına ortak planlama gruplarının yönetimi ve koordinasyonu konusunda görev verdiğini belirten Fidan, bu kapsamda çalışmalarına devam ettiklerini dile getirdi.
Fidan, mevkidaşının, ülkesinin çok sayıda kamu ve kurumundan müteşekkil uzman ekiple Ankara’ya geldiğine dikkati çekerek, “Biz de Ankara’daki bakanlıklarımızın, kurumlarımızın temsilcileriyle beraber ortak planlama grubunu topladık.” dedi.
Cezayirli mevkidaşıyla çok verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktaran Fidan, devlet, iş ve toplum hayatının bütün alanlarında çalışmaları karşılıklı gözden geçirdiklerini söyledi.
Fidan, Cezayir’de çok sayıda Türk iş insanının bulunduğunu belirterek, “Türk yatırımlarını artırma yönünde büyük bir çabamız ve irademiz var. Cezayir makamları da bu konuda her türlü işbirliğini sergilemekte. Özellikle finans konusundaki sorunların çözümü için Ziraat Bankasının da bir şubesinin açılması konusunda çalışmalarımız var.” dedi.
Mevkidaşıyla ikili işbirliğinin yanı sıra bölgesel işbirliği konularını da ele aldıklarını kaydeden Fidan, “Özellikle Türkiye-Cezayir işbirliğinin Afrika’daki sorunların çözümündeki olumlu katkıları neler olabilir? Gerek siyasi gerek ekonomik olarak neler yapılabilir? Türkiye-Cezayir ekonomik ve sanayi işbirliği, özellikle ortak üretim ve ortak ihracat konusunda Afrika’da ne türden stratejiler izlenebilir? Onu da kendileriyle ele aldık.” ifadelerini kullandı.
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cezayir’e gelecek aylarda bir ziyaret gerçekleştireceğini söyledi.
“Darbeler, Afrika’da görmek istemediğimiz sahnelerin ortaya çıkmasına sebep oluyor”
Afrika’da son dönemde yaşanan darbeler ve Türkiye’nin Afrika açılımına ilişkin soruyu da cevaplayan Fidan, “Darbeler silsilesi, son yıllarda Afrika’da maalesef görmek istemediğimiz sahnelerin ortaya çıkmasına sebep oluyor.” dedi.
Bakan Fidan, Afrika’daki darbelerin iki ana nedeninin bulunduğuna inandıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Birincisi, Afrika’da özellikle sonradan bağımsızlığını kazanmış, ulus devlet olma yolunda adım atan ülkelerin devletleşmeyle ve siyasal sistemlerinin oturmasıyla ilgili problemler ve buna bağlı sorunlardan dolayı belli krizlerin çıktığını görüyoruz. Özellikle ekonomik kalkınmanın yapılamayışı, altyapı, üstyapı sorunlarının çözülemeyişi, terörle mücadele gibi konuların ortaya çıkması, hepsi yani devletleşme sürecinin tamamlanması ve siyasal sistemlerin oturmasıyla ilgili konular. Diğer taraftan bu siyasal krizlerin ikinci ana nedeni, dış müdahale ve birtakım emperyal güçlerin Afrika ülkeleriyle ilgili olan politikalarında takip ettiği yöntemler, tercih ettiği usuller, kullandığı araçlar. Bu iki ana başlıktan dolayı Afrika’daki siyasal krizler sürekli tetiklenerek devam ediyor.”
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık görevinde olduğu dönemden bu yana son 20 yıldır Afrika açılımı programını sistemli şekilde çok boyutlu devam ettirdiğini vurgulayan Fidan, o dönemde 12 olan Türkiye’nin Afrika’daki büyükelçilik sayısının 46’ya ulaştığına dikkati çekti.
Fidan, ilk olarak Türk büyükelçiliğini açtıklarını, sonrasında kültürel faaliyetler, Türk Hava Yolları, Türk iş insanları, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) bir bütün olarak faaliyetlerini koordineli şekilde sürdürdüğünü dile getirdi.
Türkiye’nin Afrika ülkelerinde gerek kültürel gerek ekonomik hayata gerekse kamu kapasitesini arttırma konularına yönelik çok boyutlu çalışmalar yürüttüğünü belirten Fidan, “Tabii bu türden bir politika ve uygulama da ülkeler tarafından takdir görüyor. Türkiye’nin bir sömürge ve domine etme gibi bir niyetinin olmadığını görüyorlar. Gönüllü işbirliğine dayalı elimizdeki imkanları onlarla paylaşan ama aynı zamanda bütün taraflar için fırsat üreten bir işbirliği modelini Afrika’da bütün kurumlarımızla başarıyla uygulamaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Fidan, Türkiye’nin teknik yardım, kültürel işbirliği, ticaret ve ekonomiyle başlayan ilişkilerinin son yıllarda bazı Afrika ülkelerinin talebiyle özellikle siyasal istikrara katkı ve terörle mücadele boyutlarına evrildiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Son zamanlarda özellikle ülke güvenliğini sağlama adına savunma sanayisiyle olan işbirliği, Savunma Bakanlığımızla olan işbirlikleri, istihbarat kurumlarıyla olan işbirlikleri giderek artmakta. İlişkilerimiz, Afrika genelinde stratejik düzeye ulaşmakta. Bu çok boyutluluğun, büyük bir koordinasyon ve uyum içerisinde kamu kurumları tarafından, iş dünyamız tarafından, güvenlik kurumlarımız tarafından yürütüldüğünü de memnuniyetle görmekteyiz. Bu yönde çalışmaya da devam edeceğiz.”