Ali Erbaş, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığınca “Pandemiden Sonra Hac: Ritüeller ve Bakım” başlığıyla düzenlenen Büyük Hac Sempozyumu’ndaki konuşmasında, haccın her açıdan çok boyutlu, kapsamlı, öğrettiği ilkeler ve mesajlarla Müslümanların hayatının tamamını kuşatan bir ibadet olduğunu söyledi.
Bu ibadeti huzur ve huşuyla yapabilmek için hacca hazırlık ve hac yolculuğu sürecinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Erbaş, teknolojinin gelişmesiyle yolculuk sürelerinin kısaldığını ancak hızlı ve yoğun seyahat hareketliliğinin getirdiği farklı meselelerin ortaya çıktığını anlattı.
Erbaş, “Hac yolculuğunun kendine ait birtakım hususiyetleri de vardır. Dolayısıyla her daim yeniden ele alarak bu yolculuğu en güzel ve en verimli hale getirmenin yollarını aramak gerekir.” ifadelerini kullandı.
Fiziki ve manevi boyut olmak üzere hac yolculuğunun iki açıdan ele alınabileceğini dile getiren Erbaş, fiziki boyutun, başvuru, gerekli belgeler ve işlemler ile seyahat sürecini kapsadığını belirtti. Erbaş, bu süreçteki işlemlerin hızlı, güvenli ve kolay olmasının hac yolcusu için önem taşıdığını kaydetti.
e-Devlet sistemi üzerinden takip
İnsanların işlerini dijital mecralar üzerinden gerçekleştirdiğine işaret eden Erbaş, hac yolculuğu için de bu imkanların kolaylaştırıcı bir unsur olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
Erbaş, “Bu anlamda ülkemizde, başvuru aşamasından hac yolculuğuna kadar tüm iş ve işlemler internet üzerinden e-Devlet sistemiyle güvenli ve kolay şekilde yapılmaktadır. Vatandaşlarımız bulunduğu yerden hac için uçuş bilgilerini, konaklama şekillerini, eğitim, pasaport, aşı durumlarını söz konusu e-Devlet sistemi üzerinden takip edebilmektedir.” diye konuştu.
Hac yolculuğunun önemli konularından birisinin de sağlık, hijyen ve salgın tedbirleri olduğuna dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti:
“2 yıldır yaşadığımız küresel salgın hastalık göstermiştir ki artık pek çok şey eskisi gibi olmayacaktır. Salgın ve bulaşıcı hastalıklardan korunma, temizlik ve benzeri alanlara daha çok hassasiyet gösterilmeli, her açıdan gerekli tedbirlerin alınması gibi konular hac yolcuları için daha bir özenle takip edilmelidir. Özellikle hac yolculuğu boyunca israftan kaçınmak ve çevre temizliğine riayet konusunu azami derecede önemsiyoruz. Türkiye olarak ‘sıfır atık’ ve ‘yeşil hac’ gibi başlıklarla bu bilinci canlı tutmaya çalışıyoruz.”
“Heyecan ve duyarlılıklar güçlendirilmelidir”
Hac yolculuğunun manevi boyutunda ise eğitim, irşat, bilgilenme süreçlerinin yer aldığını anlatan Erbaş, bu aşamanın hacca hazırlık süreci olduğunu dile getirdi.
Erbaş, haccın hem menasiki hem de hikmetleri bakımından çok kapsamlı bir ibadet olduğunu söyledi.
İslam’ın doğduğu, vahyin nazil olduğu, Allah Resulü’nün yaşadığı topraklara yolculuğa çıkacak hacı adayının bunlarla ilgili yeterli bilgi ve bilince sahip olması gerektiğini belirten Erbaş, “Özellikle mümin kardeşliği ve ümmet bilinci konusunda heyecan ve duyarlılıklar güçlendirilmelidir. Hac ibadeti boyunca her mümin kendisini büyük İslam ailesinin bir ferdi olarak görmelidir. Tüm tavır ve davranışlarında büyük bir nezaket, zarafet, hassasiyet ve sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir.” dedi.
Hac ibadetinin verimliliğinin manevi açıdan yapılan hazırlıklara bağlı olduğuna işaret eden Erbaş, “Türkiye olarak hac için kutsal topraklara gelecek olan her vatandaşımıza düzenli seminerler ve eğitimler yapıyoruz. Bugün eğitim, irşat ve bilgiye ulaşma konusunda teknolojinin getirdiği pek çok imkana sahibiz. Dijital programlar ve uygulamalarla onları destekliyoruz. Her vatandaşımız mobil telefonunda hazırladığımız programlarla ihtiyacı olan her bilgiye ve uygulamaya ulaşabilmektedir.” diye konuştu.
“İş birliği yapmamız hayati öneme sahiptir”
Dünyada değişen ve gelişen şartların yeni sorunlar ve imkanlar getirdiğine, bu koşullarda Müslümanların hac ibadetini en iyi şekilde yapabilmesi için düzenlenecek toplantıların ve akademik çalışmaların önemine dikkati çeken Erbaş, şunları kaydetti:
“Hac ve eğitim gibi konular başta olmak üzere Müslüman ülke ve topluluklar olarak her alanda ortak çalışmalar, müzakereler ve tecrübe paylaşımı yapmamızda büyük faydalar vardır. Aynı şekilde her alanda ortak çalışmalar ve iş birliği yapmamız hayati öneme sahiptir.”
Erbaş, sempozyumun İslam alemi için hayırlı sonuçlara vesile olmasını diledi.
Sempozyuma, farklı ülkelerden Müslüman idareciler, akademisyen, hukukçu ve düşünce insanları da katıldı.