Binlerce yıllık birikimini yansıtan gastronomisiyle Diyarbakır’ın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na adaylık başvurusu yapmasına ilişkin Karacadağ Kalkınma Ajansı Toplantı Salonunda düzenlenen toplantıda, kentteki tüm paydaşların katılımıyla gastronominin geliştirilmesine yönelik yatırım ve girişimler değerlendirildi.
Toplantının ardından açıklama yapan Vali Karaloğlu, adaylık başvurusu için kentteki bütün tarafların içerisinde bulunduğu bir çalışma grubunun oluşturulduğunu söyledi.
Karaloğlu, bugün yaptıkları toplantının hazırlık çalışmasının bir aşaması olduğunu belirterek, Diyarbakır’ın 12 bin yıllık tarihiyle Türkiye’nin ve bölgenin en eski yerleşim alanlarından biri olduğunu belirtti.
Kentte önemli Kortiktepe ve Çayönü arkeolojik kazı alanlarının bulunduğunu anımsatan Karaloğlu, bu alandaki bulguların insanlığın lezzet serüveninin başladığı şehrin Diyarbakır olduğunu ortaya koyduğu için gastronomi temasıyla UNESCO’ya gitmeleri gerektiği konusunun oluştuğunu bildirdi.
Kentte 12 bin 400 yıllık bir lezzet serüveninin var olduğunu ifade eden Karaloğlu, “İnsanlığın lezzet serüvenin başladığı yerdeyiz. Türkiye’de Yaratıcı Şehirler Ağı’nda Gaziantep, Hatay ve Afyon var. Diyarbakır da inşallah dördüncü şehir olur. O şehirlerimizin çok güçlü gastronomileri var. Onların yanında yeni bir gastronomi şehri olarak yer almak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Adaylık için dosya hazırlık sürecinde olduklarını anlatan Karaloğlu, sadece başvuruyu yapan kurumların değil, kentin tamamına bu heyecanı yaşatmaları gerektiğini dile getirdi.
Kentteki bütün dinamiklerin bu heyecanı duyması ve sürece destek vermeleri gerektiğini ifade eden Karaloğlu, herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini aktardı.
Yeme ve içme sektörünün yerel lezzetleri öne çıkaracağını ifade eden Karaloğlu, şöyle dedi:
“Konaklama sektörümüz kahvaltıda ve yemeklerde yerel lezzetleri öne çıkaracak faaliyetler içerisinde olmazsa bu konuda başarılı olamayız ve istediğimiz hedefe de ulaşamayız. Diyarbakır’da Gastro İnnovasyon Merkezimiz olacak. Yerel lezzetlerin ortaya çıkarıldığı, araştırıldığı, pişirme ve tadım evi gibi deneyimleme atölyelerinin bulunduğu merkezimiz olacak. Bu ve benzeri çalışmaları haziran ayında UNESCO’nun Yaratıca Şehirler Ağı’na gastronomi temasıyla girmesini temenni ediyorum. Bu ağda olmak şehrin uluslararası bilinirliğini ve tanınırlığını artıracak. Bizim imaj problemimiz var. Bu imaj ve algı probleminin düzeltilmesinde çok büyük katkısı olacak. Uluslararası ilişkilerimizi çok kolaylaştıracak.”