Ekonomilerin Kovid-19 salgınının etkilerinden toparlanmaya başlamasıyla ilk olarak 2021 yazında etkisini gösteren arz-talep dengesizliği, doğal gaz piyasalarında Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş sonrası krize dönüştü.
Yaz aylarında aşırı sıcak hava nedeniyle elektrik talebinin ve dolayısıyla elektrik üretiminde gaz kullanımının artması ve Rusya’nın yaptırımlara karşılık olarak Avrupa’ya gaz akışını büyük ölçüde azaltması, tedarik kısıtının yaşandığı gaz piyasalarında yaklaşık son iki yıldır kriz ortamının hakim olmasına yol açtı.
Yaz döneminde konutlardaki gaz tüketimi düşse de bir sonraki kışa hazırlık için gaz depolarının doldurulmasıyla fiyatlar tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Avrupa’da en fazla derinliğe sahip Hollanda merkezli doğal gaz ticaret noktası TTF’de işlem gören vadeli kontratların fiyatı ilk artışların başladığı Ağustos 2021’de bir megavatsaat için 18,6 avro seviyesinden Ağustos 2022’de 346 avroya kadar çıktı. Söz konusu fiyat, savaşın başlamasından önceki gün olan 23 Şubat’ta ise 87 avro seviyesindeydi.
Fiyatlar, zirveyi görmesinin ardından özellikle Avrupa’da gaz talebinin düşürülmesi ve rekor sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatına bağlı olarak düşme eğilimine girse de 2016-2020 ortalamasına göre hala yüksek seviyede bulunuyor.
Mayıs vadeli kontratlarda bir megavatsaat gazın fiyatı 40 avro seviyesinden işlem görüyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, OECD Avrupa ülkelerinde doğal gaz talebi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 13 gerilerken, Rusya’nın AB’nin gaz ve LNG ithalatındaki payı yüzde 10’un altına düştü.
“Rusya’nın OECD Avrupa’ya gaz akışı bu yıl 35 milyar metreküp daha düşebilir”
Devam eden tedarik sıkışıklığına rağmen düşük seyreden talep, gaz depolarındaki yüksek doluluk oranları ve fiyatlardaki oynaklık riskinin azalmasına bağlı olarak piyasalar dengelenme eğiliminde bulunuyor.
Öte yandan, uzmanlar gaz depolarının doldurulmaya başlanmasının beklendiği mayıs ve yaz dönemi için “tedbirli iyimser” olunması gerektiği uyarısında bulunuyor.
IEA Doğal Gaz Analisti Gergely Molnar, AA muhabirine, savaş sonrası tedarik sıkışıklığının ardından doğal gaz piyasalarında önemli ölçüde rahatlama görüldüğünü ve Asya’daki zayıf rekabet sayesinde Avrupa’nın yüksek seviyede LNG almaya devam ettiğini söyledi.
Düşük seyreden talebin de piyasa dinamiklerini rahatlattığını dile getiren Molnar, şöyle devam etti:
“Yine de tedarik tarafında hala sıkışıklık olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni de Rusya’nın OECD Avrupa ülkelerine gaz akışını bu yıl büyük ölçüde düşüreceğine yönelik öngörülerimiz. Rusya’nın OECD Avrupa ülkelerine gaz tedarikini yaklaşık 35 milyar metreküp daha azaltacağını öngörüyoruz. Bu ülkelerin LNG tedarikinde ise 20-25 milyar metreküp artış bekliyoruz. Bu artış, Rus gazındaki düşüşü tamamen karşılamak için yeterli olmayacağından arz tarafında sıkışıklık yaratabilir.”
Molnar, şu anda AB gaz depolarının yüzde 57 ile son 5 yıl ortalamasının üzerinde doluluğa sahip olduğunu belirterek, bu sayede AB’nin, gaz depolarını gelecek kış öncesi yüzde 90 doluluğa ulaştırmak için geçen yıla göre yüzde 50 daha az gaza ihtiyaç duyacağını ifade etti.
Depoları doldurmada daha az gaza ihtiyaç duyulacağı için fiyatlardaki oynaklık açısından risklerin de azaldığını kaydeden Molnar, “Doğal gaz fiyatları geçen yıl aralık ayındaki seviyesine göre yüzde 70 geriledi ve piyasada yeniden dengelenme eğilimi var. Ancak, mevcut fiyat seviyeleri 2016-2020 dönemindeki ortalamaya göre yüksek. Yani, hala göreceli olarak yüksek gaz fiyatlarının olduğu bir ortamdayız. Yine de tedbirli bir iyimserlik içinde olmalıyız. Piyasa dinamikleri rahatlarken, bu iyileşen görünüm Avrupa’yı piyasa gerilimlerini azaltmak için gerekli önlemlerden uzaklaştırmamalı.” diye konuştu.
“Tedarik tarafındaki sıkışıklık yönetilebilir durumda”
Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) Avrupa Analisti Ana Maria Jaller-Makarewicz ise nisanda hava sıcaklığının düşük seyretmesi nedeniyle gaz talebinin beklenenden fazla olduğunu fakat depolardaki yüksek doluluk oranının sürdüğünü söyledi.
Hava sıcaklıklarının artmasıyla Avrupa’da gelecek aydan itibaren depoların doldurulmaya başlanmasını beklediklerini ifade eden Jaller-Makarewicz, “Tedarik tarafında sıkışıklığın sürdüğünü ama durumun yönetilebilir olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Jaller-Makarewicz, Avrupa’nın LNG tedarikinin yüksek seyretmeye devam ettiğini belirterek, enerji krizinin yaşandığı yaklaşık son iki yılda LNG’nin küresel bir emtia haline dönüştüğünü dile getirdi.
LNG’nin küresel bir emtia haline gelmesiyle fiyatlarının dünyadaki gelişmelerden etkilendiğini kaydeden Jaller-Makarewicz, “Çin’in LNG talebindeki büyümeye ilişkin belirsizlikler ve bazı Asya ülkelerinin LNG ithalatında sorunlar yaşaması, Avrupa’nın LNG alımlarını daha güvenli hale getiriyor. Bu nedenle, LNG fiyatları da hava şartlarından diğer ülkelerin ithalatına kadar birçok faktöre bağlı. Bu yaz da fiyatlar görece yüksek olabilir ama olağanüstü bir durum yaşanmadığı sürece Ağustos 2022’deki rekor seviyelerin görüleceğini düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Jaller-Makarewicz, Avrupa’nın LNG ithalatında Rusya’nın payının yüzde 13 ile yüksek bir seviyede bulunduğu bilgisini paylaşarak, “Avrupa’da hükümetler bazında Rus LNG alımı durdurulmak istense de özel şirketler bu ithalatı yapıyor ve onların da belli kontratları var.” dedi.
IEEFA verilerine göre, geçen yıl Avrupa’da Fransa en büyük Rus LNG ithalatçısı olurken, bunu İspanya, Birleşik Krallık, Hollanda, Türkiye, İtalya ve Belçika izledi. Belçika, Rusya’dan LNG ithalatını yüzde 136 ile 2022’de bir önceki yıla göre en fazla artıran ülke oldu.
Fransa Rus LNG alımlarını geçen yıl yüzde 96, Hollanda yüzde 94, Litvanya yüzde 88 ve Birleşik Krallık yüzde 71 artırdı.