Evereklioğlu, AA muhabirine, doğuştan kataraktın bebek doğduktan sonra ilk aylarda veya ilk yıllarda gözlemlendiğini ancak bunun doktorlar tarafından fark edilebileceğini söyledi.
Her kataraktın dışarıdan görülebilecek kadar ileri düzeyde olmayabileceğini anlatan Evereklioğlu, bu nedenle bebek yeni doğduğunda mutlaka göz doktorunun görmesi gerektiğini ifade etti.
Özellikle tek taraflı kataraktın daha tehlikeli olduğunu vurgulayan Evereklioğlu, bu bebeklerin zaman kaybetmeden ameliyat edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Evereklioğlu, teşhis ve tedavinin çok kısa sürede yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Günler içerisinde fark edilip, günler içerisinde ameliyat yapılması gerekir. Çift taraflı olanlarda birkaç hafta daha böyle vaktimiz var. 1-1,5 ay içerisinde ameliyat yapılması gerekir ama 5 ay veya 10 ay bekleyemeyiz. O yüzden doğumsal kataraktlar tehlikelidir. Mutlaka bir göz doktoru tarafından tanınması, bilinmesi gerekir. Katarakt şayet görmeyi bloke ediyorsa, bozuyorsa, tek taraflıysa çok kısa sürede, çift taraflıysa 1-1,5 ay içerisinde mutlaka ameliyat yapılması gerekir.” diye konuştu.
Tek taraflı kataraktlar daha riskli
Akraba evlilikleri, hamilelik sürecinde ilaç kullanımı veya ağır gribal enfeksiyonun bebeklerde doğumsal katarakt ihtimalini yükselttiğine dikkati çeken Evereklioğlu, bu rahatsızlığın ilerleyen zamanlarda daha büyük sorunlara yol açabileceğine değinerek, şöyle devam etti:
“Görme yetisini kaybetme riski çok yüksek çünkü, dediğim gibi özellikle tek taraflı kataraktlar günler içerisinde ameliyat edilmez ve ameliyattan sonra uygun şekilde kontak lens takılarak görme rehabilitasyonu sağlanmazsa ileride ameliyat olsa bile görme yetisinin eski haline gelme ihtimali olmayacaktır ya da çok az olacaktır. Göz zaten görmemeye başladığı zaman bir müddet sonra ya titreme başlar ya da göz kaymaya başlar. Yani bebeklerde çocuklarda görmeyen göz kaymaya başlar. O yüzden bazen de gözü kaymaya başlayınca anne baba çocuğu doktora götürür. Bunun kayma ne diye baktığınıza bakarız ki katarakt çıkar. O yüzden yani titreme başlamışsa artık mükemmel bir ameliyat da yapsanız görmesi geri gelmez.”
Tedavi olunmadığında görme yetisi kaybedilebilir
Evereklioğlu, gelişen teknolojiyle bebeklerin anestezi altında hem lazer hem de katarakt tedavilerinin yapılabildiğini ifade etti.
Katarakt ameliyatının bebeklerde, yetişkinlere göre daha zor olduğu bilgisini veren Evereklioğlu, şunları kaydetti:
“Ne kadar mükemmel bir ameliyat yaparsak yapalım, ne kadar güzel bir ikincil ameliyatla mercek koyarsak koyalım, yüzde 30, yüzde 40 civarında görmeyle sonlanabiliyor. Yani bir göz yüzde 100, diğer göz yüzde 30-40 oluyor. Eğer gerçekten aile çok bilinçliyse, kontrollerini aksatmadıysa, hekim de tecrübeliyse yüzde 70, yüzde 80, yüzde 90 gören doğumsal kataraktlı bebeklerimizi de zaman zaman görüyoruz. Tedavi olmadıklarında ise yüzde 1, 2 ya da yüzde 5 görmeyle hayat boyu yaşayacak bebekler olduğunu da söyleyebiliriz.”
Teşhiste ailelere ipucu
Prof. Dr. Evereklioğlu, ailelere katarakt teşhisi için şu önerilerde bulundu:
“Eskiden flaşlı fotoğraf makineleri vardı. Fotoğraf çekerdik. İnsanların göz bebekleri kırmızı çıkardı. Aslında o çok güzel bir şey. Yani eğer iki gözde kırmızı olarak yansıyorsa şaşılık yani kabaca katarakt olmadığı anlamına gelir. Eğer bir göz bebeğinde kırmızı var, diğerinde yoksa mesela o olmayan gözde problem olabilir. Bir de kayma var mı yok mu diye basit bir test söyleyebiliriz. Göze ışığı yakıp tuttuğunuz zaman, ışık her iki gözünüzün tam ortasından yansıyorsa bebeğinizde kayma yok demektir. Kenarından yansıyorsa o gözde büyük bir ihtimal kayma vardır.”