Etkinliğe Türkiye’nin Doha Büyükelçisi Dr. Mustafa Göksu, Katar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed eş-Şankıti, Doha Yunus Emre Enstitüsü koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Uysal ve Katar’da eğitimlerini sürdüren Türk ve yabancı öğrenciler ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Kur’an-ı Kerim’in tilavetiyle başlayan programda, Gazze ve Kudüs’te yaşam mücadelesi veren Filistin halkı için dualar edildi. Şair Mehmet Akif İnan’ın “Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde” şiiri ile Gazze’deki bir anneye hitaben yazılan temsili mektubun Arapça ve Türkçe olarak okunduğu programda konuklara İsrail’in Gazze’ye saldırılarına ilişkin görüntüler izletildi. İsrail ordusunun BM kararlarına ve dünyanın her yerindeki kitlesel protestolara rağmen Gazze’de insanlık ve savaş suçu işlediği vurgusu yapıldı.
“Orta Doğu’yu Endülüs’ün akıbetine uğratmak isteyenler bu niyetlerinden asla vazgeçmiş değiller”
Türkiye’nin Doha Büyükelçisi Göksu, yaptığı konuşmada, bölgede İsrail’in ayrım gözetmeksizin düzenlediği saldırılarda sivillerin, kadınların, çocukların, gazetecilerin ve insani yardım çalışanlarının öldürüldüğüne dikkati çekerek, “Orta Doğu’yu Endülüs’ün akıbetine uğratmak isteyenler bu niyetlerinden asla vazgeçmiş değiller. Bugün bölgede ABD’nin koşulsuz ve şartsız İsrail’in yanında konumlanarak destek vermesi İsrail’in Gazze’de daha fazla savaş suçu işlemesine sebebiyet veriyor.” dedi.
Doha YEE Koordinatörü Prof. Dr. Uysal da “Kudüs tarih boyunca tüm insanlık için dünyanın stratejik noktası olagelmiştir. Bizler de istedik ki Gazze’de devam eden bu olaylara bizler de Kudüs’ü gündem yaparak, dikkatleri çekelim.” ifadelerini kullandı.
“Kültürümüzü, derdimizi ve dilimizi daha iyi aktarmaya çalışıyoruz”
Doha YEE hakkında konuklara bilgi veren Uysal, “Yeni yerimizde daha güzel çalışmalarla, daha çok insanımıza ulaşmaya ve kültürümüzü, derdimizi ve dilimizi daha iyi aktarmaya gayret ediyoruz. İnşallah bu tarz programlar ile ülkemizi en iyi şekilde tanıtacak ve merkezimizi daha çok insan ile buluşturacağız.” diye konuştu.
“İsrail için sürdürülebilir bir savaş değil”
Katar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şankıti ise yaptığı konuşmasında Haçlılardan bu yana Batılı güçlerin her zaman bölgeye büyük bir ilgi duymasının Kudüs ve çevresinin hem stratejik hem de dini olarak dünyanın jeopolitik merkezinde bulunmasından kaynaklandığını ve bugün de dünyanın büyük güçlerinin bölgede kalıcı olmak istemesinin sebebinin aynı olduğunu dile getirdi.
Şankıti, şunları kaydetti:
“İsrail arkasına aldığı siyasi ve manevi Amerika desteğine karşın 6 ayı geride bırakmamıza rağmen karşısında asla yılmayan ve topraklarını terk etmeyen bir Gazze halkı buldu. İsrail kendi iç çatışmaları ve siyasi bunalımları ile beraber sürdürmeye çalıştığı bu savaşta Gazze’den daha hasarlı şekilde çıkacaktır.
Osmanlı’nın Kudüs’ten, dönemin küresel güçleri olan itilaf devletleri eli ile bölgeden çıkarılması sonrasında İsrail tarafından işgal edilen Filistin topraklarında ve Kudüs’te işgal, her geçen gün adım adım ilerledi. Ancak bu savaş İsrail için sonun başlangıcı olma niteliği taşıyor.”
Program, konuklar ile toplu fotoğraf çekimi ve plaket takdimiyle son buldu.