ABD Merkez Bankası’nın (Fed), şahinleşen para politikası duruşu, doları diğer para birimleri karşısında desteklemeye devam ediyor.
Dolar endeksi, ABD’nin en önemli ticaret ortaklarının para birimlerine karşı doların değerinin ölçülmesinde kullanırken, dolar güçlenirken yukarı, zayıflarken aşağı yönlü hareket ediyor.
Fed’in Kovid-19 salgınıyla birlikte ekonomik sıkıntıları hafifletmek amacıyla uygulamaya aldığı genişleyici politikalarla 2021’de 90’a kadar gerileyen dolar endeksi, bankanın şahinleşmesiyle birlikte yaklaşık iki yıl sonra tekrar 100’ün üzerine çıktı.
Mart 2020’de Kovid-19 salgının tüm dünyaya yayılmasıyla 94,7-103 seviyeleri arasında dalgalı bir seyir izleyen dolar endeksi, 100 bölgesindekine seyrine mayıs ayına kadar devam etti.
Dolar endeksi, Mayıs 2020’de Fed’in para politikasının uzun bir süre destekleyici kalacağının anlaşılmasının ardından düşüş eğilimine girdi ve 2021 başlarına kadar gerileyerek 89,7 seviyesine kadar indi.
Endeks, bu tarihten itibaren küresel bazda ortaya çıkan tedarik sorunları ve beraberinde yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayan enflasyon endişesiyle 93 seviyelerine yükselse de, Fed’in enflasyonun geçici olduğuna yönelik sözle yönlendirmeleriyle tekrar 90 seviyelerine geriledi.
Mayıs 2021’den itibaren güçlenen enflasyon endişeleri tahvil piyasalarında satış baskısını beraberinde getirirken, dolar endeksi de yükseliş eğilimine girdi.
Bu süreçte ABD’de enflasyon son 41 yılın en yüksek seviyesine çıkarken, tahvil piyasalarında artan satış baskısı ABD’nin tahvil faizlerini son üç yılın en yükseğine taşıdı.
Söz konusu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,69’a, 3 yıllık tahvil faizi yüzde 2,71’e ve 2 yıllık tahvil faizi yüzde 2,51’e çıktı.
Fed’in tutumu ocaktan itibaren hızlı şekilde değişti
Fed’in 2021’in son çeyreğinde artan enflasyon baskısıyla para politikası tonu değişmeye başladı.
Fed yetkilileri sene başından itibaren sözle yönlendirmelerinde daha şahin söylemlere yönelirken, tahvil piyasalarında satış baskısı, dolar endeksinde ise yükseliş eğilimi güçlendi.
Ocak ayındaki toplantıda varlık alımlarının azaltılarak martta sonlandırılacağının açıklanması şahinleşen politikaların ilk adımları olurken, beklentileri aşan enflasyon baskısı Fed’in daha agresif politika değişimine gitmesine neden oldu.
Martta 25 baz puan faiz artırarak 3 yıl aradan sonra ilk sıkılaştırıcı adımını atan Fed, gelecek bir veya daha fazla toplantıda 50 baz puan artırabileceği yönlendirmelerinde bulundu.
Buna karşın Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği belirsizlikler bir süre tahvil piyasalarındaki satış baskısının törpülenmesine sebep olsa da, iki ülke arasında başlayan ve olumlu sonuçlanan bazı görüşmeler sonrasında dolar endeksi yoluna kaldığı yerden devam etti.
Hafta içinde açıklanan Fed tutanakları öncesinde ve sonrasında yükseliş eğilimini üst üste yedi güne çıkaran dolar endeksi, böylece yaklaşık 2 yıl aradan sonra 100 seviyesinin üzerine çıktı.
Fed’in Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) mart ayı toplantı tutanaklarında 9 trilyon dolarlık bilanço küçültmesine de bu sene içinde başlanmasının uygun olacağı belirtilirken, bilanço küçültmesinin 2017-2019 dönemine göre daha hızlı yapılmasına ilişkin görüşün ağır bastığı ve aylık 95 milyar dolarlık hamleler halinde uygulanabileceği ifade edildi.
Analistler, bilanço küçültmenin dolar endeksini desteklemeye devam etmesinin beklendiğini kaydederek, bazı tahvillerde terse dönen getiri eğrilerinin ise ABD’de resesyonun habercisi olabileceğinden endişe edildiğini söyledi.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi ile 2 yıllık tahvil faizi arasındaki farkın son 70 yılda eksiye geçtiği her dönemde ABD’de resesyon yaşandığını hatırlatan analistler, olası bir resesyon durumunun ise dolar endeksini baskılayabileceğini dile getirdi.