Antalya’da lösemi tedavisi gören 11 yaşındaki Mustafa Kemal Kaba, babasının desteğiyle verdiği mücadelesiyle hastalığını dördüncü kez yenmek istiyor.
Korkuteli ilçesinde 2010’da Kaba ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Mustafa Kemal’e 5 yaşındayken geçirdiği rahatsızlık sonucu götürüldüğü Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde Akut Lenfoblastik Lösemi teşhisi konuldu.
Hemen tedavi altına alınan çocuk, aradan geçen zamanda tekrarlayan hastalığına boyun eğmedi.
Hastalığını 2 kez kemoterapi, bir kez de ağabeyinden yapılan kemik iliği nakliyle yenmeyi başaran Mustafa Kemal’in rahatsızlığı dört ay önce tekrarladı.
Tedavisi hastanede devam eden çocuk ve ailesinin umudu, bir süre önce bulunan iki uygun donörle yeniden yeşerdi. Yeni bir ilik nakli yapılması planlanan Mustafa Kemal, o günü sabırsızlıkla bekliyor.
Baba Üzeyir Kaba (43) ise diğer oğlu 18 yaşındaki Ahmet ile bu süreçte Mustafa Kemal’in en büyük destekçisi oldu. Sürekli Mustafa Kemal’in moral ve motivasyonunu yüksek tutmaya, onu iyileşeceğine inandırmaya çalışan Kaba, yeniden baba oğul el ele yürüyecekleri günün özlemini çekiyor.
Üzeyir Kaba, AA muhabirine, oğlunun rahatsızlığı nedeniyle zor günler yaşadıklarını söyledi.
Oğlunun defalarca kez kanseri yendiğini ancak yeniden nüksettiğini aktaran Kaba, yeni donör haberiyle nakil gününü beklemeye başladıklarını dile getirdi.
Yanından hiç ayrılmadığı oğlunun yeniden ayağa kalkacağına inandıklarını vurgulayan Kaba, şöyle konuştu:
“Oğlumla birbirimize çok düşkünüz. Ona en büyük moral, beni görmek. Mustafa Kemal hastanede yatarken bol bol güzel ve sağlıklı günlerin hayalini kuruyoruz. Tamamen sağlıklı insanlar gibi normal hayata dönmek en büyük hayalimiz. Denize bile gitsek suyun yanına kadar gidiyor ama giremiyoruz. Kendi başımıza gezmeyi, birlikte top oynamayı çok özledik. Bir gün bile olsa dilediğimizce zaman geçirebilmek dünyalara bedel bizim için. Oğlumun hastalığı bir kez daha yenip, ayağa kalktığını, iyileşmiş halde toplumun içine karıştığını görmek istiyorum. Oğlum çok güçlü bir çocuk, kanseri üç kez yendi. Bu süreçte hep ‘Ben daha önce de kanseri yendim, yine yenerim’ dedi. Ona hep, ‘Hayata yeniden tutunacağız, yeniden ayağa kalkacağız’ diye moral verdik. Bu motivasyonlarla çocuğumuzu bugüne kadar getirdik.”
“Bir tüp kanla bir çocuğa, hayatını verebilirsiniz”
Oğlunun okulunu ve arkadaşlarını çok özlediğini anlatan Kaba, lösemiyle savaşan diğer çocuklar için kan bağışının çok önemli olduğunu dile getirdi.
Kaba, bu konuda duyarlılığın artması gerektiğini belirterek, “Oğluma bir kez daha donör bulunduğu haberini aldığımda yaşadığım sevinci tahmin edemezsiniz. Bir tüp kanla hayat kurtarabilirsiniz. Lütfen kan bağışında bulunun. Bir tüp kanla bir çocuğa, hayatını verebilirsiniz. 18 yaşındaki oğlum donör oldu. Alınan yarım tüp kan bile değildi. İnsanlarımız bunu bilmedikleri için bağışta bulunmuyorlar. Gittik, ailecek bağışta bulunduk. İnşallah bizim kanlarımız da birine can olur.” ifadesini kullandı.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alphan Küpesiz ise Mustafa Kemal’in sağlık durumuna ilişkin şu bilgileri verdi:
“Mustafa, lösemi nedeniyle takip ettiğimiz bir hastamız. En kısa sürede nakil yapmayı planlıyoruz. Mustafa Kemal’in bu ikinci nakli olacağı için daha zor bir süreç olabileceği görüşündeyiz. Hastalığı tekrarladığı için daha güçlü bir tedavi ile yaklaşmamız gerekiyor. Biz tedavimizi planladık, üzerinde ilerliyoruz. Zamanımız azaldığı için abiden ve babadan da kök hücre alabiliriz. İki ayrı donörümüz daha var. Planlamalarımız bu aşamada sürüyor. Tüm vücut ışınlamasıyla inşallah Mustafa Kemal’i sağlığına kavuşturacağız. Kendisi çok güçlü bir çocuk.”