Ailesinin 6 çocuğundan biri olan İsmail Adıgüzel, down sendromlu olarak dünyaya geldi.
Toplumsal hayatta yer almak için 8 yıl önce özel eğitim almaya başlayan İsmail Adıgüzel, gördüğü eğitimlerle kısa sürede sosyalleşti ve el becerisi de gün geçtikçe arttı.
Evde çamaşır ve bulaşıklarını kendi yıkayan, yatağını kendi hazırlayan genç, yufkacılık yapan anne ve babasına da yardım ederek ailesine destek oluyor.
Hamur ustası gibi yufka açıyor
Anne ve babasıyla 7 yıldır her sabah iş yerine gelen Adıgüzel, tek tek yufkaları açtıktan sonra sacda pişiriyor.
Zeybek tutkunu Adıgüzel, güler yüzü ve sempatik tavırlarıyla çevresindekilerin takdirini kazanıyor.
İsmail Adıgüzel, AA muhabirine, iş yerinde yorulmadığını, anne ve babasına yardım etmeyi çok sevdiğini söyleyerek, “İş yerinde yufka açıyorum ve pişiriyorum. Bazen de mantı sıkıyoruz. İşimi çok seviyorum ve aileme yardım edebildiğim için çok mutluyum.” dedi.
Özel eğitim merkezinde de birçok etkinliğe katıldığını anlatan Adıgüzel, kendisi gibi olanlara evde oturmaları yerine çalışmalarını ve sosyal aktivitelere katılmalarını önerdi.
“Yeter ki bu çocuklara sahip çıkalım”
İsmail’in eğitim aldığı merkezde görevli özel eğitim uzmanı Hakan İnce de down sendromunun bir hastalık olmadığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
“Down sendromu, hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Bilişsel ve zihinsel olarak hafif ve orta düzeyde gerilikler gösterebilir. Çok iyi bir eğitimle ve aile iş birliğiyle bu tarz çocuklar toplumsal yaşama kolayca kazandırılabilir. Yeter ki bu çocuklara sahip çıkalım, farkındalıklarını görelim, dışlamayalım. Bunları yaptığımızda göreceksiniz ki kendi hayatlarını idare edebilecek düzeye geleceklerdir.”
İsmail’in elinden her işin geldiğini dile getiren İnce, şöyle devam etti:
“İsmail 8 yıl önce kurumumuzda eğitim almaya başladı. Eğitimine başlamadan önce de zaten aile ortamında oldukça iyi bir eğitim almış. Ailesinin yufka dükkanı var. Burada çok güzel çalışıyor, annesiyle birlikte yufka açıyor. Evinde de neredeyse bütün işlerini kendisi yapıyor. Çünkü ailesi onu normal bir çocuk olarak kabul etmiş. Asla farklılığını ona hissettirmemişler. Zaten böyle bir şey yok aslında, farklılığı biz oluşturuyoruz. Okulumuzda da bize çok yardımcı oluyor, derslerinde de çok başarılı.”
“Önceden düğmesini bile ilikleyemiyordu”
Anne Hanım Demirkaynak ise oğluyla gurur duyduğunu aktararak, “Gösterdiğiniz zaman yapamayacağı iş yok, her işi yapar. Önceden düğmesini bile ilikleyemiyordu. Okul ve bizim sayemizde davranışları çok gelişti, her şeyi başarıyor. Bize de çok yardımcı oluyor. Dükkanda yufka açıyor, pişiriyor ve katlıyor. Çok mutluyum, ana oğul çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Oğlunun temizlik dahil dükkandaki tüm işleri kolayca yaptığını vurgulayan baba Mustafa Adıgüzel de down sendromlu çocuklara ön yargıları yıkıp sevgi ve saygıyla yaklaşılması gerektiğini vurguladı.