Eski Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı ve eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, yaklaşık bir yıl önce talep edilen ve Avrupa ekonomisinin mevcut küresel gelişmeler karşısında nasıl rekabetçi kalabileceği konusundaki raporunu, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e sundu.
“Avrupa Rekabet Gücünün Geleceği” başlıklı rapor vesilesiyle Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Draghi, son yıllarda küresel ticarette önemli değişiklikler yaşandığını anımsattı.
Draghi, Çin’in Avrupa’ya eskisi kadar açık olmadığını ve küresel piyasalarda rakip haline geldiğini, Avrupa’nın ana ucuz enerji tedarikçisi olan Rusya’yı kaybettiğini ve savunmaya odaklandığını anlattı.
Avrupa’da nüfus artışının da sona erdiğini, nüfusun azalma sürecine girdiğini ve 2040’a kadar her yıl iş gücü piyasasından 2 milyon kişinin çıkacağını ifade eden Draghi, “Üretkenlik çok zayıf. Şimdi, her zamankinden daha fazla üretkenliğe ihtiyacımız var.” dedi.
Draghi, düşük büyümeye ve üretkenliğe rağmen Avrupa’nın ihtiyaçlarının arttığına işaret etti.
AB’nin karbondan arınma, dijitalleşme, savunmayı güçlendirme gibi çeşitli hedefler belirlediğini ifade eden Draghi, “Bununla beraber sosyal modelimizi korumak istiyoruz ancak tüm bunların gerektirdiği yatırım ihtiyaçları çok büyük.” değerlendirmesinde bulundu.
Draghi, “Yatırımların payının en son 1960 ve 70’lerde ulaşılan GSYH’nin yüzde 5’i kadar bir seviyeye yükselmesi gerekecek.” diye konuştu.
Marshall Planı’nın uygulandığı dönemde söz konusu oranın yüzde 2 olduğunu anımsatan Draghi, bu dönemde gerekli yatırım miktarının çok yüksek olduğunu belirtti.
AB’nin ihtiyaçlarını finanse etmesinin önemine işaret eden Draghi, acil ve somut adımların önemine vurgu yaptı.
Draghi, Avrupa için yeni bir sanayi strateji hazırladıklarını belirterek, “ABD ile inovasyon açığını kapatmayı hedefliyoruz.” dedi.
“Avrupa günümüzde olgunlaşmış orta teknoloji şirketleriyle dolu statik bir endüstriyel yapıya sıkışmış durumda.” diyen Draghi, AB’de yenilikleri ticarileştirmenin ve ölçeklendirmenin önünde çok fazla engel olduğunu vurguladı.
Draghi, Avrupa’nın özellikle dijital teknoloji ve yapay zeka gibi alanlarda ortaya çıkan yeni fırsatları değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Karbondan arınmanın büyüme için bir fırsat olduğuna işaret eden Draghi, bunun koordineli bir şekilde yapılmaması durumunda ise rekabet ve büyümeyi riske atabileceğini anlattı.
Draghi, fosil yakıt kaynaklı enerji fiyatını temiz enerji kaynaklarından ayırmayı hedefleyen bir plana sahip olmaları gerektiğini vurgulayarak, “Enerji piyasamıza derinlemesine baktığımızda, doğal gaz ve fosil yakıtların enerji karışımının en önemli bileşeni olduğu bir dönemde tasarlandığını görüyoruz.” dedi.
AB temiz teknoloji sanayisinin Çin rekabetiyle karşı karşıya olduğunu anımsatan Draghi, bunun bir tehdit oluşturduğunu anlattı.
Draghi, kaynak zengini ülkelerle tercihli ticaret anlaşmaları yapılması, doğrudan yatırımların koordine edilmesi, kritik alanlarda stoklar oluşturulması, temel teknolojiler için tedarik zincirini güvence altına alacak endüstriyel ortaklıklar geliştirilmesi ve savunma sanayi kapasitesinin artırılması gerektiğini ifade etti.
“AB içinde kaynaklarımızı birleştirmiyor ve önemli politikaları koordine edemiyoruz.” diyen Draghi, “Yenilikler için önemli projelerde ortak finansmana ihtiyaç duyulacak.” değerlendirmesini yaptı.
Draghi, AB içinde ortak borcun çok önemli olduğunu, güvenli bir ortak varlık geliştirilebileceğini belirterek, ortak borcun enerji ve savunma gibi çeşitli alanlarda üretkenliği artırmaya yönelik çığır açan projelere katkı sağlayacağını ifade etti.
Draghi’nin hazırladığı raporda, AB’nin GSYH’sinin yüzde 5’ine denk gelen yıllık 750-800 milyar avro ilave yatırıma ihtiyaç duyduğu kaydedildi.
“AB, üye ülkeler arasında ortak yatırım projelerine olanak sağlamak ve sermaye piyasalarının bütünleşmesine yardımcı olmak için ortak güvenli varlıkların düzenli olarak ihraç edilmesine doğru ilerlemelidir.” ifadesinin yer aldığı raporda, AB’nin oy birliği yerine nitelikli çoğunluk gerektiren alanları genişletmesi gerektiği belirtildi.
Raporda, AB karar alma mekanizmalarında süreçlerin hızlandırılması önerildi.
Avrupa sanayisi açısından enerji maliyetinin önemli bir sorun olduğu anımsatılan raporda, “Enerji durumu, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bunun sonucunda boru hattı doğal gazının kaybıyla geri döndürülemez bir şekilde değişti. Enerji fiyatları zirve seviyelerinden önemli ölçüde düşmüş olsa da AB şirketleri hala ABD’dekilerin 2-3 katı olan elektrik fiyatlarıyla ve 4-5 katı doğal gaz fiyatlarıyla karşı karşıya.” ifadesi yer aldı.