Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), bugün New York’ta başlayacak BM 2023 Su Konferansı öncesinde ortak yazılı açıklama yaptı.
Gerçekleştirilecek konferansın “tarihi” olduğu belirtilen açıklamada, dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insanın güvenli içme suyundan yoksun olduğu ve yaklaşık 3,6 milyar kişinin, insan atıklarını işlenmemiş halde bırakan sanitasyon hizmetlerini kullandığı bildirildi.
Açıklamada, “Milyonlarca çocuk ve aile, ellerini yıkamak için sabun da dahil olmak üzere, yeterli içme suyu, sanitasyon ile hijyen hizmetinden yararlanamıyor. Her yıl en az 1,4 milyon insan güvenli olmayan su ve kötü sanitasyonla bağlantılı ve önlenebilir sebeplerden dolayı hayatını kaybediyor. Örneğin şu anda kolera, onlarca yıldır salgınları olmayan ülkelerde yayılıyor.” ifadeleri yer aldı.
Uygun hijyen uygulamalarının özellikle kritik olduğu tüm sağlık tesislerinin yarısında su, sabun veya dezenfektan bulunmadığı, yetersiz su ve sanitasyon hizmetlerinin sosyal ve ekonomik sonuçlarının da yıkıcı olduğu kaydedildi.
“Tüm toplumlar su kıtlığı nedeniyle yerlerinden olabilir”
Açıklamada, “Bu kritik hizmetler (güvenli ve yeterli içme suyu, sanitasyon ile hijyen) olmadan insanlar hastalanır, çocukların öğrenme süreci zarar görür ve tüm toplumlar su kıtlığı nedeniyle yerlerinden olabilir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Hem bireyler hem de toplumlar için güvenli su ve sanitasyonun faydalarının önemine işaret edilen açıklamada, “Bu hizmetler, çocuklar için sağlıklı gelişimin ve yetişkinler için refahın sürdürülmesinin anahtarıdır.” ifadeleri kullanıldı.
DSÖ ve UNICEF tüm ülkelere güvenli bir şekilde yönetilebilen içme suyu, sanitasyon ve hijyeni hayata geçirebilmek için eylemlerini radikal şekilde hızlandırma çağrısında bulunurken insanların sağlığını ve geleceğini korumak için kırılgan ve en yoksul ülkelerde ilerlemenin daha hızlı olması gerektiği belirtildi.
Uygulanabilir çözümler ve bunları eyleme dönüştürmek için tarihi bir fırsat olduğu dile getirilen açıklamada, hükümetlere BM kurumları, çok taraflı ortaklar, özel sektör ve sivil toplum kurumlarıyla çalışma çağrısı da yapıldı.