Dualara vasıta kılınan, her bir tanesi kimi zaman can sıkıntısını gidermek için parmaklar arasında dolaşan tespih, usta Zekai Şenyurt’un hünerli ellerinde sanat eserine dönüşüyor.
Türkiye’de kültürün ve inancın önemli bir parçası olan tespih, kimi için zikir aracı, kimi için bir hobi, kimi için de aksesuar. Ünü dünyaya yayılan usta Zekai Şenyurt’un ellerinden çıkan ve her biri bir sanat eseri olan tespihlere sahip olmak ise her koleksiyoncunun arzusu.
Eserleri müzelerde de sergilenen tespih sanatının günümüzde yaşayan en büyük ustalarından Zekai Şenyurt, el işlemesi eserleriyle dikkati çekiyor.
Yaklaşık 40 yıldır tespih sanatıyla uğraşan Şenyurt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Fatih’te Hilye-i Şerif ve Tesbih Müzesi’nin açılışında hediye edilen, yaklaşık 3 metre uzunluğunda 36 padişahın tuğrası ile portrelerinin bulunduğu tespihi tasarlamasıyla adından söz ettirdi.
Şenyurt’un, el işçiliğiyle eserlerini sergilemesi ve tanıtması, tespih ustalığının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sanat olarak tescillenmesinde etkili oldu.
Mesleğe 11 yaşında Beyazıt’taki bir kuyumcuda çalışarak başlayan Şenyurt, çıraklıktan ustalığa geçişte zanaatına tespih ustalığını da ekledi. Mesleğine yeni bir boyut kazandıran Şenyurt, 1980 yılında bir arkadaşının teklifi üzerine tespih imal etmeye başladı.
“Zanaatımızın sanat olarak tescillenmesine önem verdik”
Zekai Şenyurt, çıraklıktan kalfalığa geçiş sürecini, tespihin bir sanat olarak kabul edilmesi için verdiği mücadeleyi AA muhabirine anlattı.
Tespihin eskiden elden ele alınıp satıldığını ve imalatının olmadığını anlatan Şenyurt, “Bir arkadaşım bu işi teklif etti ve yapmaya karar verdim. Tespihte ustam yoktu, deneye deneye ustalığımı kendim geliştirdim. Daha sonra kuyumculuğun verdiği hevesle, tespihlerin üzerlerine işlemeler, yapmaya başladım. Kuyumculuk geçmişimin avantajıyla tespihlerin üzerlerini değerli taşlar ve altınla süslemeye başladım. Amacımıza ulaştık, çok değerli tespihler imal ettik.” dedi.
Tespihin sanat olması için verdiği mücadeleyi anlatan Şenyurt, “Kültür ve Turizm Bakanlığı sanat envanterinde eskiden tespih yoktu. Bu zanaatımızın sanat olarak tescillenmesine çok önem verdik. 1990 yılından itibaren tespihi sanat dalına sokmak için çok uğraştım. Kendi imkanlarım ve devletin desteğiyle de sergiler açıp katıldım. Sanat olarak kabul edilmesinde de tespihlerin üzerindeki el işçiliği etkili oldu. Bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı envanterinde el sanatları olarak tespih ustalığı geçiyor.” diye konuştu.
Eserlerinde genellikle işleme üzerine yoğunlaştığını belirten Şenyurt, mamut dişi üzerine zümrüt ve altın işlemeli tespihler tasarlayarak imal ettiğini ayrıca her tane üzerine tuğraları ile padişah portrelerini işlediğini söyledi.
Adeta kitap gibi tespihler tasarladığını, tespihlere bakarak hangi padişahın hangi tarihte devleti yönettiğinin öğrenilebildiğini ifade eden Şenyurt, “Padişah portrelerini, yaprakları ve çiçekleri tespihe işlemeyi çok seviyorum. Hat sanatından da esinlenerek eserlerimi tasarlıyorum. ” dedi.
Türkiye’de en çok kehribardan yapılan tespihlerin tercih edildiğini aktaran Şenyurt, kehribar üzerine işleme yapmanın özen gerektirdiğini, tespihlerinde ayrıca firuze ve mercan taşı kullandığını, yeni modelleri ortaya çıkarmak için sabaha kadar uyuyamadığını anlattı.
“Cumhurbaşkanımıza 4-5 adet tespih hediye ettim”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Fatih’te Hilye-i Şerif ve Tesbih Müzesi’nin açılışında kendi tasarımı tespihin hediye edildiğini hatırlatan Şenyurt, “Cumhurbaşkanımıza 4-5 adet tespih hediye ettim. Hilye-i Şerif ve Tesbih Müzesi’nde hediye ettiğim tespihin üzerlerinde 36 padişahın tuğrası ile birlikte portreleri bulunuyor. 3 metreye yakın uzunluğundaki bu tespihin yapımı 2,5 ay sürdü. Çok emek verilmiş değerli bir tespihtir.”dedi.
“Herkes elinin alışkanlığına göre tespih çeker”
Tespih çekmenin raconuna da değinen Şenyurt, herkesin kendi elinin alışkanlığına göre tespih çektiğini, tespihin genelde ikişer ikişer çekildiğini dile getirdi.
El işçiliğiyle yapılan tespihlerin fiyatlarının 2 bin dolardan başlayıp, 20-30 bin dolara kadar çıktığını vurgulayan Şenyurt, tespih fiyatlarının ustaların emeğine göre değiştiğini vurguladı.
Şenyurt, tespihte rakamların büyük gözüktüğünü ama masrafının da fazla olduğunu, özellikle koleksiyoncu olmanın maddi güç gerektiğini kaydetti.
Mesleğinde şimdiye kadar yetiştirdiği çok sayıda usta bulunduğunu ifade eden Şenyurt, oğlunu da tespih ustası olarak yetiştirdiğini ve tespih imalatını görmek isteyen herkesi de dükkanına beklediğini söyledi.
Şenyurt, “Tespih ustalığında önemli olan eserine kendinden bir şeyler katmak ve kopyacılığa gitmemektir. Usta olarak başarımın sırrı, işimi sevmemdir. Bazen sorarlar, ‘Bir daha dünyaya gelsen ne iş yaparsın?’ diye, ‘Yine aynı işi yaparım.’ derim. Gelecekte de insanlığa usta olarak iyi bir isim bırakmayı hedefliyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.