İsrail saldırılarında hem müstakbel eşini kaybeden hem de çok zor şartlar altında satın aldığı, daha borcunu bile bitiremediği ve yeni bir hayat kurmayı planladığı yuvası yıkılan Filistinli Muhammed el-Hindi, tarifsiz bir acı yaşıyor.
Gazze’yi 11 gün boyunca aralıksız bombalayan İsrail, yüzlerce Filistinli gibi Hedil ve Muhammed’in de gelecek hayallerini yok ederek düğün evine madem getirdi.
Muhammed, İsrail’in 12 Mayıs’ta Gazze’nin Han Yunus kentinde düzenlediği saldırıda nişanlısı Hedil ve kayınvalidesini kaybetti. Bu elim olaydan sadece bir hafta sonra İsrail savaş uçakları bu kez Muhammed’in ailesinin ve evlenince oturmayı planladığı dairenin bulunduğu binayı moloz yığınına çevirdi.
“Hayalini kurduğu gelinliği giyemeden hayata gözlerini yumdu”
Muhammed’in kardeşi Eşref el-Hindi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşi ve nişanlısı Hedil’in düğünlerini 16 Mayıs’ta yapmayı planladıklarını, ancak 10 Mayıs’ta İsrail’in saldırılarının başlamasıyla düğün tarihini ertelemek zorunda kaldıklarını söyledi.
İsrail’in Gazze’de Filistinlilere trajedinin her türlüsünü yaşattığını belirten Hindi, “Saldırılar durduktan sonra düğünü yapmayı düşünüyorduk ama kana susamış barbar işgal güçleri, düğüne sayılı günler kala bu mutluluğa gölge düşürdü. Bir genç kız hayalini kurduğu gelinliği giyemeden hayata gözlerini yumdu.” dedi.
Hedil’in tüm hazırlıklarını tamamladığını ve sabırsızlıkla düğün gününü beklediğini aktaran Hindi, “Evlerine düzenlenen saldırının ardından nişanlısının ve kayınvalidesinin şehadet haberi kardeşimin kalbine yıldırım gibi düştü. Muhammed, daha acısı taptaze iken düğün hazırlıkları yaptığı ve gelecek hayali kurduğu evinin bombalanmasıyla ikinci bir acı yaşadı. Bu acıların bizdeki izleri uzun süre gitmeyecek.” diye konuştu.
Hindi, kardeşinin mutluluk hayalleri kurduğu bir zamanda her şeyin allak bullak olduğunu, sevinç ve mutluluğun yerini roket sesleri, enkazlar ve kan kokularının aldığını dile getirdi.
“Canımızı zor kurtardık”
Hindi, İsrail ordusuna ait savaş uçaklarının, yaşadıkları binayı hedef aldığı korku dolu anları şu sözlerle anlattı:
“Dışarda roket seslerini ve komşularımızın korku dolu kaçışmalarını duyduk. Ardından İsrail istihbaratından evimizin bombalanacağı yönünde haber geldiğini öğrendik. Kadın ve çocuklar başta olmak üzere 4 katlı binada herkeste müthiş bir korku ve panik havası oluştu. Eşyalarımızı dahi almamıza fırsat kalmadan kendimizi dışarıya attık. Sadece üzerimizdeki kıyafetlerle canımızı zor kurtardık. Birkaç dakika geçmeden bina yerle bir oldu. Bu binada Muhammed’in evlendikten sonra oturacağı dairesi de bulunuyordu.”
Mutluluk ve sevinç anları mateme dönüştü
Binayla birlikte kendisinin, kardeşi Muhammed’in ve diğer aile bireylerinin de hayallerinin yıkıldığını belirten Hindi, “Yıllarca yemeden içmeden biriktirerek yaptırdığımız evimizde sadece 1 yıl oturabildik.” diye konuştu.
Kardeşi Muhammed’in ve kendilerinin, büyük bir borcun altına girerek aldıkları evlerin daha borçlarının bile bitmediğini ifade eden Hindi, sözlerine şöyle devam etti:
“Muhammed’in mutlu bir yuva hayaliyle Hedil’le birlikte mayıs ayının başında dayayıp döşedikleri evi İsrail moloz yığınına çevirdi. Mutluluk ve sevinç anları bir anda mateme dönüştü. İşgal güçleri, kardeşimi, her gencin hayalini kurduğu bu mutluluktan mahrum etti. Benim kardeşim bu şekilde cezalandırılmayı hak edecek ne yaptı? Uluslararası kamuoyu İsrail savaş mekanizmalarının uyguladığı bu zulümden memnun mu? Biz de artık kendimizi güvende hissetmek istiyoruz. Bitsin artık bu zulüm.”
Hindi, kardeşi Muhammed’in bir hafta arayla nişanlısını ve mutluluk hayali kurduğu yuvayı kaybetmesinden ötürü psikolojisinin çok kötü olduğunu kaydederek, “Belki de hayatının en güzel günlerini yaşayacağı bu ayda, büyük bir üzüntü içinde. İsrail, kurulmamış bir ailenin hayallerini, anılarımızı öldürdü. Şimdi evsiz kaldık, ne yapacağız bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.