Trakya Üniversitesi (TÜ) Bilimsel Araştırma Projesi ve TÜBİTAK işbirliğinde iki yıl önce oluşturulan bahçede dünyadaki 60 ana ayçiçeği türü ve süs ayçiçekleri bulunuyor.
Trakya Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Başkanı ve Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, AA muhabirine, bahçede ayçiçeği araştırmaları gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ayçiçeğinin anavatanı Amerika’dan getirdikleri, farklı iklim koşullarına duyarlı türlerin bahçede yer aldığını ifade eden Kaya, “Burada ayçiçeklerinin genetik analizlerini yapıyoruz. İçlerinde bizim için yararlı genleri arıyoruz. Ayçiçeğinin anavatanı Amerika’da çölde, kayalık alanlarda, dağlarda ve tuzlu topraklarda yetişebiliyor. Bizim için son derece değerli bir hazine.” dedi.
“Küresel ısınmayla beraber değişik genlere ihtiyacımız var”
Kaya, küresel ısınmanın etkilerinin gün geçtikçe arttığını, tarımsal üretimin etkilenmemesi için dayanıklı genlere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Kuraklığa dayanıklı ayçiçeği türleri elde etmek için bahçedeki yabani türler üzerinde çalışma yapıldığını ve yeni genler ortaya çıkarıldığını anlatan Kaya, şunları kaydetti:
“Bitki ıslahçıları için genler önemli. Yeni ve kaliteli türler için bu çalışmalar yapılmalı. Özellikle küresel ısınmayla beraber değişik genlere ihtiyacımız var. Küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için bu çalışmalar yapılmalı. Isınma nedeniyle üreticilerin en çok azap çektiği, etkilendiği durum kuraklık. Bahçemizde Kaliforniya ve Arizona çöllerinde yetişen ayçiçekleri var. Bu ayçiçekleri orada canlı kalabildiklerinden dolayı bizim için çok değerli genlere sahip. Biz bu yabani ayçiçeklerinden kuraklığa dayanıklı genleri, tarımı yapılan ayçiçeklerine transfer ediyoruz. Burası bizim gen bahçemiz, gen havuzumuz. Burada melezlemeler yaparak, yararlı genleri günümüzde kültürü yapılan türlere aktarıyoruz.”