Malpass, Stanford Üniversitesi’nde düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, dünyanın üst üste gelen krizlerle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Gelişmekte olan dünya için en acil tehlikenin küresel büyümedeki keskin yavaşlamanın küresel resesyona dönüşmesi olduğunu belirten Malpass, birçok gelişmekte olan ülkenin salgın öncesi dönemdeki kişi başına düşen milli gelir seviyelerine ulaşamadığını kaydetti.
Malpass, ABD ekonomisinin bu yılın ilk iki çeyreğinde daralma yaşadığını anımsatarak, Çin’in ekonomik büyümesinin de Kovid-19 salgınına karşı alınan karantina önlemleri nedeniyle keskin bir şekilde yavaşladığını aktardı.
Avrupa’nın ise Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş nedeniyle enerji fiyatlarındaki ani artışla karşı karşıya kaldığına işaret eden Malpass, “Avronun zayıflığı ve yüksek enflasyon, Avrupa’da resesyon olasılığını artırdı ve avro bölgesinin uzun vadeli büyüme görünümünü daha da kısıtladı.” dedi.
Malpass, gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ekonomilerdeki enflasyon, yavaşlayan büyüme, düşük verimlilik, küresel enerji kaynaklarının tükenmesi ve yüksek faiz oranları gibi eğilimlerin 2023’ten sonra da devam etmesi riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Dünya Bankası Başkanı Malpass, küresel enerji üretiminde Rusya’ya bağımlılığın azalmasının yıllar alabileceğini, bunun da stagflasyon riskini veya düşük büyüme ve yüksek enflasyon dönemini uzatabileceğini dile getirdi.