Dünya Bankası, çeşitli insani, ekonomik ve çevresel ihtiyaçları karşılamak için su depolama çözümleri çağrısında bulunduğu bir rapor yayımladı.
Çağrıda hem kamu hem de özel sektör hedef alınırken, depolama açıklarını kapatmak için çok sektörlü çözümler geliştirmenin önemi vurgulandı. Ayrıca, önerilen entegre su depolama çözümlerinin sürdürülebilir kalkınma ve iklim hedeflerine dayandırıldığı kaydedildi.
Raporda öne çıkan bulgulara göre, aşırı iklim olayları arttıkça, su depolama, iklim değişikliği ve suyla ilgili diğer zorluklara uyum sağlamak için giderek daha hayati bir araç haline geldi.
Dünyada kuraklıktan sellere, ardında çevresel ve ekonomik kayıplar bırakan aşırı iklim olayları, onlarca yıllık kazanımları birkaç günde silebiliyor. Su kıtlığı nedeniyle ülkelerin büyüme oranlarında yüzde 6’ya varan düşüş görülebileceği ifade ediliyor.
Rapora göre, son 20 yılda 1,43 milyar kişi kuraklıktan, en az 1,65 milyar kişi de sellerden olumsuz etkilendi. 2030’a kadar 180 milyon kişinin daha doğrudan sellerden etkileneceği tahmin ediliyor.
Su depolama adımları atan toplumlar daha dayanıklı olacak
Aşırı iklim olaylarının yanı sıra, daha az tahmin edilebilir hale gelen değişken yağışlar, şehirlerde güvenilir su teminini zorlaştırıyor, tarımsal üretimi azaltıyor ve yatırımcıların cesaretini kırıyor.
Su depolamanın, suyun mevcudiyetini iyileştirme, sellerin etkilerinin azaltılması ve enerji, ulaşım ve diğer sektörlerin desteklenmesi için su akışının düzenlenmesi olmak üzere üç ana faydası bulunuyor.
Öte yandan rapora göre, su depolama iklim değişikliği ile mücadele kapsamında temiz enerji üretmek için de kullanılabiliyor. Gelecek yıllarda su depolamaya yönelik adımlar atan toplumların daha istikrarlı ve dayanıklı olması bekleniyor.
Mevcut yaklaşımların değişmesi çağrısı
Rapora göre dünya nüfusunun depolamaya daha fazla ihtiyacı olmasına rağmen, düşen tatlı su depolama hacmi, küresel bir kriz yaratıyor.
Son 50 yılda, dünya nüfusu iki katına çıkarken, doğal su depolama hacminin, sulak alanların ve taşkın yataklarının yok edilmesi ile eriyen buzullar nedeniyle yaklaşık 27 trilyon metreküp azaldığı görülüyor.
Gerekli olan su depolama miktarı ile depolanan miktarın arasındaki farka karşılık gelen su depolama açığı giderek artıyor. Rapora göre bu açığı gidermek için, su depolamaya yönelik mevcut yaklaşımların değişmesi gerekiyor.
İklimle ilgili felaketlerin etkisini azaltabilecek ve su depolama açığını kapatabilecek dayanıklı, sürdürülebilir çözümler sunan rapor, ülkelere depolama kapasitelerini artırmak için verimli yaklaşımlar aramalarını öneriyor.