Dünya genelinde kadın liderlerin ve uluslararası örgütlerde üst düzey yöneticilik pozisyonuna getirilen kadınların sayısı son yıllarda artış gösterdi.
Merkezi Almanya’da bulunan istatistik şirketi Statista’nın verilerine göre, 1960 ile 2021 yıllarında 58 ülke belli aralıklarla bir kadın tarafından yönetildi. Son 50 yılda da 13 ülkenin birden fazla kadın lideri oldu.
Yeni Zelanda ve Finlandiya, 1960-2021 aralığında en fazla kadın lidere sahip ülkeler olurken, 119 ülkede kadınlar hiç liderliğe getirilmedi.
Dünya genelinde 6 kadın lider de 10 yıldan fazla iktidarda kaldı. En uzun süre görevde kalarak ülkesine hizmet eden kadın liderlerin başında Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Vecid geliyor. Dönem dönem iktidara gelen ve halen görevde bulunan Hasina, yaklaşık 17 yıl Bangladeş’e liderlik etti.
En uzun süre liderlik yapan kadınlar sıralamasında Hasina’yı yine belli aralıklarla Hindistan’da başbakanlık görevine gelen İndira Gandhi izliyor. Yaklaşık 16 yıllık görev süresiyle Gandhi, Hindistan’ın ilk ve tek kadın başbakanı oldu.
Art arda iktidara gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel de 15 yıllık görev süresiyle en uzun süre pozisyonunu koruyan kadın liderlerden biri konumunda.
Dominika’nın eski Başbakanı Eugenia Charles yaklaşık 15 yıl görevde kalırken, Liberya’nın eski Devlet Başkanı Ellen Johnson Sirleaf da art arda seçilerek ülkesine 12 yıl liderlik etti.
Son 12 yılda ülkesinde yöneticiliğe gelen kadınların sayısı hızla arttı
Ülkesinde yönetici pozisyonuna gelen kadınların sayısı son 12 yılda hızlı arttı.
Bu artışa rağmen, bir yıl içinde dünya genelinde liderlik konumundaki kadınların sayısı 19’u geçmedi. Böylece kadın liderler, erkek liderlerin sayısının yüzde 10’undan azını oluşturdu.
BM Genel Sekreterliğinin 21 Aralık 2020 tarihli raporuna göre, kadınlar dünya genelinde, bakanlık pozisyonlarının yaklaşık yüzde 21’ini elinde bulundururken, 14 ülkede, kabinedeki kadın oranı yüzde 50’nin üzerinde seyretti.
Ayrıca 2020 yılında tüm ulusal parlamentoların üyelerinin yüzde 25’ini kadınlar oluşturdu.
Parlamentodaki kadın milletvekili oranı yüzde 61 ile en yüksek ülke olan Ruanda’yı yüzde 53 ile Küba ve Bolivya, yüzde 50 ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) izledi.
Kadınların ulusal parlamentolarda temsil oranı 9 Avrupa, 5 Latin Amerika ve Karayipler, 4 Afrika ve bir de Asya-Pasifik ülkesinde yüzde 40 ve üzerinde seyretti.
Bu oranın yüzde 6 ile Pasifik ada devletlerinde en düşük olduğu kaydedildi.
Uluslararası örgütlerde kadın liderlerin sayısı arttı
Çoğu BM’ye bağlı kuruluşların oluşturduğu uluslararası örgütlerde kadın yöneticilerin sayısı da son 4 yılda hızlı artış gösterdi.
2017 yılının Ocak ayında BM Genel Sekreterliği görevine gelen Antonio Guterres, BM kuruluşlarının üst düzey yöneticileri arasında cinsiyet eşitliğini sağlama sözü verdi. Guterres’in bu konuda özel çaba göstermesiyle örgütte yönetici pozisyonuna getirilen kadınların sayısı arttı.
New York Üniversitesi (NYU) Uluslararası İş Birliği Merkezinin (CIC) BM bünyesinde yapılan üst düzey yönetici atamalarına ilişkin verilere göre, atamalarda, kadınların oranı ilk kez 2017 yılında yüzde 50’nin üzerine çıktı.
2020 yılı boyunca 20 kadın, BM Genel Sekreterliği tarafından örgütün üst düzey pozisyonlarına atandı.
Dünya genelinde uluslararası kuruluşlarda çalışan kadın uzmanlar tarafından oluşturulan Trade Experettes Örgütünün verileri de dünya genelinde 30 büyük uluslararası örgütte bugüne kadar üst düzey liderlik pozisyonuna getirilen 291 kişiden 33’ünün kadın olduğunu gösterdi.
Öte yandan, 30 büyük örgütün 14’ünde, kadınların bugüne kadar üst düzey yöneticilik yapmadığı kaydedildi.
Dünya Ticaret Örgütünün başında Afrikalı bir kadın
Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Genel Direktörlüğüne 1 Mart 2021’de atanan Ngozi Okonjo-Iweala, bu göreve getirilen ilk kadın ve ilk Afrikalı oldu. 31 Ağustos 2025’e kadar görevde kalması beklenen Iwela’nın WTO liderliğini üstlenmesi, örgüt tarafından “tarihi bir an” olarak nitelendirildi.
İki kez Maliye Bakanlığı, kısa süre Dışişleri Bakanlığı ve Dünya Bankası Operasyonlar İcra Direktörlüğü yapan Iweala, göreve gelmeden Küresel Aşı İttifakının başında bulunuyordu.
Avrupa Merkez Bankasının başında da bir kadın yönetici bulunuyor
Fransız Christine Lagarde, 1 Kasım 2019’da Avrupa Merkez Bankasının (ECB) başkanlığına atandı.
Lagarde, Bankanın kurulduğu 1998 yılından bu yana göreve gelen ilk kadın başkan oldu.
Lagarde, ECB’nin başına geçmeden önce de 2007-2011 yıllarında Ekonomi Bakanlığı ve 2011-2019 yıllarında da Uluslararası Para Fonu (IMF) başkanlığını yürüttü. Christine Lagarde IMF’nin de ilk kadın başkanı oldu.
2020 yılının Mart ayında Resmi Para ve Finansal Kurumlar Forumu (OMFIF) tarafından yapılan araştırmaya göre ise dünya genelinde 173 merkez bankasının yalnızca 14’ü kadınlar tarafından yönetiliyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF)
Bulgar asıllı Kristalina Georgieva, 25 Eylül 2019’da IMF Başkanlığına atandı. Georgieva, Christine Lagarde’dan sonra bu görevi üstlenen ikinci kadın oldu.
IMF’de görevine başlamadan önce 2016 yılına kadar Avrupa Komisyonunun bütçe ve insan kaynaklarından sorumlu başkan yardımcılığı görevini yürüten Georgieva, 2017-2019 yıllarında Dünya Bankası Üst Yöneticisi (CEO) olarak görev yaptı.
UNESCO
Audrey Azoulay, 10 Kasım 2017’de Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörü olarak atandı.
Azoulay, 2009-2017 yıllarında görev yapan Irina Bokova’dan sonra bu koltuğa oturan ikinci kadın oldu.
Dünyanın önde gelen örgütlerinden biri olan UNESCO yaklaşık 12 yıldır kadınlar tarafından yönetiliyor.
AB Komisyonu
Alman Ursula von der Leyen, 1 Aralık 2019’da Avrupa Konseyi Başkanlığı görevine atandı. Böylece Avrupa Birliği’nin (AB) yürütme organı olan Konseye başkanlık eden ilk kadın oldu.
Von der Leyen, başkanlık görevine gelmeden önce de Almanya Savunma Bakanı olarak görev yaptı.
UNAIDS
Ugandalı Winnie Byanyima, 2019’un Ağustos ayında BM AIDS ile mücadele ajansı (UNAIDS) İcra Direktörlüğü görevine atandı.
Byanyima böylece Ajansın kurulduğu 1995 yılından bu yana bu göreve gelen ilk kadın oldu.