Dünya İslam Sağlık Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Kudüs’te farklı kültürlerin 400 yıl boyunca Osmanlı yönetiminde barış ve huzur içinde yaşadığı hatırlatıldı.
Açıklamada, Balfour Deklarasyonu’yla Filistin’de Yahudi bir devletin kurulacağının 1917’de deklare edildiği, 1948’de siyonist İsrail devletinin kurulmasıyla Kudüs’te kan ve gözyaşının dinmediği bir sürecin başladığı belirtildi.
Filistinlilerin İsrail zulmünden dolayı asırlardır yaşadıkları topraklardan göçe zorlandığı ve mülteci konumuna düşürüldüğü ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İslam ümmeti olarak, ilk kıblemize yönelik saldırıların ortadan kaldırılması, barış ve huzurun Kudüs’e hakim olması için canla başla çalışmalıyız. İslam ülkeleri nezdinde, Kudüs’ü korumak için İslam Barış Gücü kurulmalıdır. İslam dünyası, saldırıların yaralarını sarmak için tüm imkanlarını Filistinli kardeşlerimiz için seferber etmeli, tıbbi yardımlar başta olmak üzere temel ihtiyaç malzemeleri acilen Filistin’e ulaştırılmalıdır. Ümmet düştüğü yerden ayağa kalkmalıdır. Kudüs’ten düştük, Kudüs’ten ayağa kalkacağız inşallah. Bir gün özgür Kudüs’te hep beraber namaz kılacağız. 2 milyara yakın İslam ümmeti bir ve beraber olduğunda çözemeyeceği hiçbir sorun, ortadan kaldıramayacağı hiçbir zulüm yoktur.”