Birliğin Genel Sekreteri Ali el-Karadaği, Raysuni’nin katıldığı bir televizyon programında Cezayir, Moritanya ve Batı Sahra meselesine dair ifadelerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Karadaği, “Raysuni’nin (Batı) Sahra hakkında televizyonda veya başka mecralarda sarf ettiği sözler şahsi görüşüdür. Kendi görüşlerini diğerlerine saygı ve anlayış çerçevesinde ifade etme hakkına sahiptir.” ifadelerini kullandı.
“Bu görüşler, Birliğe ait değildir.” ifadeleriyle Raysuni’nin açıklamalarının Birliği bağlamayacağını belirten Karadaği, Dünya Müslüman Alimler Birliğinin bu yönde bir karar almadığını hatırlattı.
Karadaği, Dünya Müslüman Alimler Birliğinin daima İslam ülkeleri arasındaki meselelerin “barış, diyalog ve uzlaşı” yoluyla çözülmesinden yana olduğunu vurguladı.
Ne olmuştu?
Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Ahmed er-Raysuni, Fas’ta katıldığı bir televizyon programında Cezayir’in Batı Sahra sınırındaki Tinduf bölgesine harekat düzenlemesi yönünde açıklamalarda bulundu.
“Moritanya’nın varlığı da Sahra gibi bir hatadır. Fas, Avrupa işgali öncesi sınırlarına geri dönmelidir.” ifadelerini kullanan Raysuni, “madden veya bedenen cihat” çağrısında bulundu.
Raysuni’nin açıklamaları Cezayir’de tepkilere yol açarken, görevden alınması çağrıları yapıldı. Moritanya ise konuya ilişkin henüz açıklamada bulunmadı.
Batı Sahra sorunu
Sakiyetu’l Hamra ve Vadi ez-Zeheb adlı iki ana bölgeden oluşan ve Fas’ın fiili egemenliği altında bulunan Batı Sahra bölgesi uzun yıllardır, Fas-Cezayir-İspanya üçgeninde çözülemeyen soruna dönüşmüşken, kendisini Batı Sahra’nın “kurtuluş” hareketi olarak tanıtan Polisario Cephesi de Batı Sahra sorunu çerçevesinde şekillenen üçgenin merkezinde yer alan ayrılıkçı hareket olarak öne çıkıyor.
Fas, Polisario Cephesi tarafından 1976’da bağımsızlığı ilan edilen eski bir İspanyol sömürgesi olan Batı Sahra sorununun çözümü için 2007’de “genişletilmiş özerkliği” önerirken, Cezayir tarafından desteklenen Polisario ise bu bölgenin kaderinin tayini için referanduma gidilmesi talebinde bulunuyor.