Dünya Müslüman Alimler Birliği’ne bağlı İçtihat ve Fetva Komitesi, “İslam ülkeleri yönetimlerinin Gazze’deki savaşa ilişkin yükümlülükleriyle ilgili fetvası” başlığıyla açıklama yayımladı.
- ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Senatoda Gazze saldırıları nedeniyle protesto edildi
- İsrailli uzmanlar, “Hamas’ı bitirmek için” İsrail’in ödeyeceği bedelin “ağır” olacağını düşünüyor
- İsrail güçleri, Gazze’de henüz bir yaşını doldurmamış 133 bebeği öldürdü
- GÖRÜŞ – İsrail-Filistin çatışmasında Türkiye’nin garantörlüğü
Açıklamada, “Gazze’yi soykırımdan ve kapsamlı yıkımdan kurtarmak için hükümetler ve resmi ordular acilen müdahale etmelidir. Beklenen bu hamle uluslararası sözleşmeler, bölgenin ve ümmetin stratejik çıkarları doğrultusunda Filistin’i dini, siyasi, hukuki ve ahlaki açıdan destekleme görevine tam bir bağlılık olacaktır.” ifadelerine yer verildi.
Filistin’e komşu olan Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan başta olmak üzere tüm Arap ve İslam ülkelerine işaret edilen açıklamada, “askeri müdahalenin, Filistin yönetimi ile direniş gruplarına askeri teçhizat sağlamanın, dini bir yükümlülük olduğu” aktarıldı.
Açıklamada, söz konusu askeri müdahalenin, “İşgal güçlerinin sınırsız suçlarını sürdürmesine yol açan, soykırımın ve bölgenin kapsamlı çöküşünün uyarısı haline gelen, onlarca yıldır süren tereddüt ve zaaf durumunu geride bırakacak acil bir ittifak kapsamında” olması gerektiği vurgulandı.
Batı’nın İsrail’e kapsamlı askeri, mali, medya desteğinin yanı sıra diplomatik katkısına da dikkat çekilen açıklamada Arap ve Müslüman ülkelerin de Filistin’e benzer destekleri sunması talep edildi.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Sayıları 4 milyonu bulan ve her yıl 170 milyar dolar harcanan resmi orduların kışlalara hapsedilmesi, silahlarının paslandırılması, sistemlerinin çökmesi makul değildir. Filistin’de cihat etmek ve oraya yardım etmek, dini bir yükümlülüktür.”
Açıklamada ayrıca Filistin’i, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı ve Gazze’yi soykırım ile yıkıma terk etmenin en büyük günahlar arasında olduğu vurgulandı.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik” devam eden ihlallerine karşılık verme gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanını başlattı.
İsrailli yetkililer, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Gazze’de el-Kassam Tugayları’nın elinde 240 İsrailli esir olduğunu kaydetti.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 3 bin 542’si çocuk, 2 bin 187’si kadın olmak üzere 8 bin 525 Filistinlinin öldürüldüğünü, 21 bin 643 kişinin yaralandığını bildirdi.
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında ise 124 Filistinli öldü, yaklaşık 2 bin Filistinli yaralandı.
İsrail bombardımanında Gazze’de 35, Lübnan’da bir gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’nde yoğun saldırıları nedeniyle bölgedeki sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri durma noktasına geldi.
İsrail ordusu, 26 Ekim’de karadan sınırlı operasyonları genişletmeye başlayıp hava saldırılarının dozunu daha da artırdı.
Gazze’de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi de İsrail ordusu tarafından hedef gösterildi.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda şu ana kadar 48 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.