Dünya Müslüman Alimler Birliği, Tunus makamlarına, ülkedeki merkezlerine yönelik Özgür Anayasa Partisi yandaşlarınca yürütülen oturma eylemi ve ablukanın sonlandırılması, içeride alıkonulan kişilerin derhal serbest bırakılması için çalışılması çağrısında bulundu.
- Tunus’taki Özgür Anayasa Partisi lideri ve destekçileri, Dünya Müslüman Alimler Birliği binasına baskın düzenledi
Birliğin Tunus ofisinden yapılan açıklamada, yasal cemiyetlerin ve vatandaşların korunmasından devletin sorumlu olduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, Özgür Anayasa Partisi yandaşları tarafından merkezlerin basıldığı, oturma eylemi yapıldığı, içeridekilere şiddet uygulandığı ve çıkışların engellenerek, merkezin abluka altında tutulduğu belirtildi.
Dünya Müslüman Alimler Birliği destekçilerine yapılan duyuruda, bu sabah birlik merkezi önüne gelerek, sükunet içinde ve şiddete başvurmadan durumu protesto etmeleri istendi.
Ayrıca sivil toplum kuruluşlarına, birliğin desteklenmesi çağrısı yapılarak, aksi takdirde, vandallığın kazanması durumunda, sıranın onlara da geleceği uyarısında bulunuldu.
Onur Koalisyonu Grup Başkan Seyfeddin Mahluf’tan birliğe katılma açıklaması
Öte yandan parlamentodaki Onur Koalisyonu Grup Başkanı Seyfeddin Mahluf, yaptığı yazılı açıklamada, grubundaki bazı milletvekili arkadaşlarıyla birliğin abluka altındaki Tunus şubesine katılacaklarını duyurdu.
Mahluf, Özgür Anayasa Partisi’ni işaret ederek, eylemin, devrik lider Zeynel Abidin bin Ali destekçileri tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
Açıklamasında Başbakan’a seslenen Mahluf, bu eyleme karşı sessiz ve kayıtsız kalınması halinde, kendilerinin de yandaşlarına en yakın zamanda harekete geçmeleri çağrısı yapacağı uyarısında bulundu.
Tunus’taki Dünya Müslüman Alimler Birliğinin Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi el-Amduni, AA muhabirine, birliğin ülkedeki merkezine baskın düzenleyen Özgür Anayasa Partisi Başkanı Musi ile destekçilerinin, binada bulunan üyelere ve aktivistlere yönelik provokatif sloganlar attığını, onları terörle suçladığını belirtti.
Böylesi bir davranışın, üyelerin güvenliği için ciddi tehdit oluşturduğuna dikkati çeken Amduni, olayı “Tunus devleti için bir skandal” olarak yorumladı.