Dünya şampiyonu milli sporcu Busenaz Sürmeneli, “Boksu herkes erkek branşı olarak biliyor ama insanlar beni, A Milli Kadın Boks Takımı’nı ve sporun güzelliklerini tanıdıkça, bu algıyı kırdığımızı düşünüyorum” dedi.
A Milli Kadın Boks Takımı ile Trabzon Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde (TOHM) kampta bulunan Sürmeneli, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Babasının işi dolayısıyla taşındıkları Trabzon’da ilk olarak kadın futbol takımında oynamak istediğini ancak o yıllarda böyle bir imkan bulunmadığı için A Milli Kadın Boks Milli Takım Teknik Direktörü Cahit Süme’nin yönlendirmesiyle bu spora başladığını anlattı.
Boksun, tuttuğunu koparan ve hırçın sporculara uygun olduğunu ifade eden Sürmeneli, kendisinin de bu branş için gerekli özelliklere sahip olduğunu dile getirdi.
23 yaşındaki milli boksör, 13 yıldır bu sporun içerisinde olduğunu belirterek, “İlk başlarda çok zorlanmıştım. Sabah koşularına kalkamıyordum ama annem teşvik ediyordu. Onun desteğiyle antrenmanlar yapıyordum. Arabayla sahile götürüp koşturuyordu. Gerçekten sabırsız bir insanım. İkizim de benim antrenmanlarımı izlerken boks yapmaya başladı. O şu anda boksu benden daha çok seviyor. Kadınlara ve gençlere spor yapmayı öneriyorum. Severek yaparlarsa zaten hem bu branşta hem de başka spor dallarında başarılı olurlar.” diye konuştu.
Boksa başlarken bu kadar başarılı olabileceğini düşünmediğini anlatan Sürmeneli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü gerçekten çok zor bir spor. İlk başlarda eldiven bile giyerken çok zorlanıyordum. ‘Bu iş bana göre değil, çok sabır isteyen bir spor.’ demiştim. Sabırsız bir insanım aslında ama zamanla bu spor bazı şeyleri törpülememe yardımcı oldu. Bir vuruşu neredeyse milyon kez yapman gerekir ki o vuruş maçta çıksın. O da sabır isteyen bir şey. Bunu zamanla tolere edip, sabrımızı da ortaya çıkartıp, güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Şu anda hayallerimi yaşıyorum. O yüzden sizler de hayallerinizin peşinden koşmayı ihmal etmeyin.”
“Zoru başarmak Türk kadınlarının işi”
Busenaz Sürmeneli, Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümünden mezun olduğunu kaydederek, “Olimpiyatlara az bir zaman kaldı. İnşallah güzel sonuçlarla döneceğiz. Aynı zamanda öğretmen olarak atanmak istiyorum ve yüksek lisansa da başvuru yapacağım. Akademisyen olarak ilerlemeyi planlıyorum. İkisini birlikte yürütmek gerçekten zor ama zoru başarmak Türk kadınlarının işi. O yüzden her şeyin güzel olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Kadın boksuna yönelik ön yargı olduğuna dikkati çeken Sürmeneli, şunları söyledi:
“Boksu herkes erkek branşı olarak biliyor ama insanlar beni, A Milli Kadın Boks Takımı’nı ve sporun güzelliklerini tanıdıkça, bu algıyı kırdığımızı düşünüyorum. Özellikle son dönemde aldığımız dereceler sonrası Türk kadın boksunun ileri taşınmasıyla, kendimizi kanıtladığımızı düşünüyorum. Hele Trabzon’da bu algının kırılması çok daha zordu ama ben kırdım. Sokakta yürürken bir adamın beni durdurup, ‘Kızımı senin gibi boksa yollayacağım.’ demesi, benim için gurur kaynağı. Bir de beni tanıdıkça, ‘Boks böyle bir spor muymuş? Biz hiç bilmiyorduk.’ diyorlar. İnsanlar boksu filmlerde gösterilen spor olarak biliyor. Bu algının da yavaş yavaş kırıldığını hissediyorum.”
Milli boksör, takımda çok başarılı kadınlar olduğuna dikkati çekerek, “Aynı zamanda ikizim de boksör. O da milli takım sporcusu. Bir kadının güçlü olması kadar güzel bir şey olduğunu zannetmiyorum.” ifadelerini kullandı.
“Olimpiyata giden yolda çekilen çile kutsaldır”
Tokyo Olimpiyat Oyunları için İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılacak kota müsabakalarına ara vermeden hazırlandığını belirten Sürmeneli, “Antrenmanlar iyi, yoğun ve yorucu gidiyor. Yorgunum ama olimpiyata giden yolda çekilen çile kutsaldır. Güzel maçlar yapıyoruz. Her şey güzel olacak ve ay-yıldızlı Türk bayrağını dalgalandırmak için çok çalışıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünya şampiyonu sporcu, kadın cinayetlerini şiddetle kınayarak, şunları kaydetti:
“Erkeklerimiz daha duyarlı olmalı ve hassasiyet göstermeli. Kadınlar ezilmemeli. Toplumda eşitlik olmalı. Son zamanlarda kadın cinayetleri artışta ama ben kadınlarımıza güveniyorum. Onların arkasındayım ve her maçta elimi onlar için de kaldırıyorum. Desteklerini yüreğimde hissediyorum ve teşekkür ediyorum. Kadınlarımız engellere rağmen hiçbir zaman hayallerinden vazgeçmesinler ve hayallerinin peşinden koşmayı bırakmasınlar. Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.”