Kamerun halkı, 45 sene boyunca sömürgeci güçlerin kendi kültürlerini ve dillerini dikte etmesi sebebiyle Anglofon ve Frankofon olarak ikiye ayrıldı.
Ülke, 1961’de kazanılan bağımsızlığın ardından federatif bir sistem tercih etmek durumunda kaldı.
Hükümet, federatif yapının maliyetli olduğunu iddia ederek 1972’de federal sistemden üniter sisteme geçmek için referandum yaptı.
Yüzde 80’i Frankofon olan ülkede, üniter sisteme geçilme kararı alınarak ülkenin ismi “Birleşik Kamerun Cumhuriyeti” olarak değiştirildi ve üniter sisteme geçilen 20 Mayıs tarihi “ulusal bayram” ilan edildi.
Kamerunlu sosyolog Muhammed Pagna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Dünyada bağımsızlık gününü kutlamayan tek ülke Kamerun’dur. Bunun da tarihi gerekçeleri vardır. İngiliz ve Fransız Kamerun’un ayrı ayrı bağımsızlık tarihlerini kutlamak yerine iki Kamerun’un birleştiği 20 Mayıs 1972 tarihi, milli bayram olarak kutlanır.” ifadesini kullandı.
Bazı Anglofon Kamerunluların federatif yapıda kalmak istediğini belirten Pagna, “Kamerun hükümeti, federatif yapıyla kazanılan bağımsızlığı hatırlamak ve hatırlatmak istemiyor.” dedi.
Pagna, Anglofon bölgesinde hala Kamerun’un federatif yapıya geçtiği 1 Ekim 1961 tarihini milli gün olarak kutlayanların olduğunu söyleyerek Anglofon ve Frankofon bölge arasındaki sorunların çözülemediğini ve yaşanan problemlerin ülkenin en büyük sorunu olan “Anglofon krizini” ortaya çıkardığını kaydetti.
Sömürgecilerin mirası Anglofon krizi
Sömürgeci güçler Fransa ve İngiltere’nin Birinci Dünya Savaşı bitmeden alelacele 1916’da Kamerun’u sömürgeleştirme arzuları, Anglofon krizinin temelleri oldu.
Fransa, Kamerun’un doğu bölümünü, yani ülkenin beşte dördünü işgal ederken, İngiltere ise batı kısmını sahiplenerek bu bölgeyi sömürgesi olan Nijerya’ya bağladı.
Fransa ve İngiltere’nin işgal ettikleri bölgelerde hayata geçirdikleri birbirinden farklı siyasi, idari ve hukuki uygulamalar, sömürge dönemi öncesinde barış ve huzur içinde yaşayan ülkenin ayrışmasına neden oldu.
Anglofon krizi
Kamerun’da kalkınmayı engelleyen en önemli unsurun, Kuzeybatı ve Güneybatı bölgelerinde etkili olan Anglofon krizi olduğu belirtiliyor.
250’den fazla etnik yapının bulunduğu ve hiçbir yapının çoğunluğa sahip olmadığı ülkede, çatışma alanı olarak sömürge döneminden kalan dil faktörü, “Anglofonluk-Frankofonluk” öne çıkıyor.
Hükümetin 2016’da bu iki bölgedeki okullara ve mahkemelere, İngilizce bilmeyen öğretmenleri ve hakimleri tayin etmesi bölgede tepkilere neden oldu. Tepkilerin ardından başlayan gösterilerin büyümesiyle Anglofon krizi patlak verdi.
ABD ve diğer ülkelerdeki Anglofon diasporanın desteğini alan Anglofonlardan bazıları, silahlanarak 1 Ekim 2017’de Kuzeybatı bölgesinde “Ambazonya” adını verdikleri bir devlet kurduklarını ilan etti.
Son verilere göre, Anglofon krizinde ordu ile ayrılıkçılar arasındaki çatışmalarda en az 6 bin kişi yaşamını yitirdi, 800 bin kişi yerinden oldu, 40 bin kişi komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı.