Türkiye’de nisanın ilk haftasının “Kanserle Savaş Haftası” olması dolayısıyla AA muhabiri, kanserle ilgili verileri derledi.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, habis tümör veya ur olarak da adlandırılan kanser hastalığında oranların sabit kalması ve nüfus artışı ile yaşlanmanın son döneme paralel sürmesi halinde, 2040’a kadar dünya çapında her yıl 28 milyon yeni vaka görüleceği tahmin ediliyor.
Bu tahminlere göre, 2020’ye oranla 2040’a kadar kanser vakalarında yüzde 54,9’luk artış yaşanması, bu artışın erkeklerde yüzde 60,6 ile kadınlardan (yüzde 48,8) daha yüksek olması bekleniyor.
İkinci en sık ölüm nedeni görülen kanser hastalığının her yıl 734 bin kişiye teşhisi konuluyor, dünya genelinde 2020’de her 6 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşti.
Son verilere göre dünyada 2020’de 19 milyon 292 bin 789 kişiye kanser teşhisi konulurken 9 milyon 958 bin 133 kişi kanser yüzünden hayatını kaybetti.
Kanserin en çok görülen türleri erkeklerde akciğer, prostat, kolorektal, mide ve karaciğer, kadınlarda ise meme, kolorektal, akciğer, rahim ağzı ve tiroit olarak biliniyor.
Öte yandan, dünyada her yıl yaklaşık 400 bin çocuğa kanser teşhisi konuluyor.
Hastalığın dünya genelinde artmaya devam eden fiziksel, duygusal ve ekonomik külfeti, orta gelir seviyesi ve altındaki birçok ülkede yönetilmesi fazlasıyla zor bir durum ortaya çıkarıyor.
Bunun yanı sıra önemli oranda hasta da zamanında teşhis ve tedaviye erişemiyor.
Erken teşhis ve tedaviler
Kanser kaynaklı ölümlerin yüzde 30 ila 50’si erken teşhis ve etkili tedaviyle önlenebiliyor.
Sağlık sisteminin güçlü olduğu ülkelerde kanser hastalarının hayatta kalma oranı, erken teşhis ve kaliteli tedavi gibi etkenler sayesinde yükseliyor.
Tüm kanser türlerinde ve hastalarında etkili tedavi yöntemi henüz bulunamamış olsa da türüne göre değişmekle birlikte ortalama yüzde 50 civarındaki iyileşme oranları giderek artıyor.
Ameliyat, kemoterapi, radyasyon terapisi ve kemik iliği nakli gibi tedaviler, kanserin en yaygın tedavi yöntemleri.
Bunların yanı sıra immünoterapi, hormon tedavisi, hedefli ilaç tedavisi ve radyofrekans ablasyon yöntemleri de kanser tedavilerinde uzun süredir uygulanıyor.
Söz konusu tedavi yöntemleri, tek başına veya birleştirilerek uygulanabiliyor.
Bu arada, kanserin mümkün olan en iyi tedavi planı tümör tipi, hastalık evresi, klinik ve diğer faktörlere bağlı.
Bu yöntemlerle kanseri tedavi etmek, hastanın ömrünü olabildiğince uzatmak ve yaşam kalitesini yükseltmek hedefleniyor.
Kanser vakalarında Asya ülkeleri ön planda
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) verilerine göre, 2020’de kanser teşhisi konulan 19 milyon 292 bin 789 kişiden 9 milyon 503 bin 710’unun bulunduğu Asya, kanser vakalarında başı çekiyor.
Kanser teşhisi konulanlardan 4 milyon 398 bin 443’ü Avrupa, 2 milyon 556 bin 862’si Kuzey Amerika, 1 milyon 470 bin 274’ü Latin Amerika ve Karayipler, 1 milyon 109 bin 209’u da Afrika’da yaşıyor.
Küresel çapta nüfusa oranla kanserin en sık görüldüğü ülke, her 100 bin kişide 468 vakayla Avustralya olurken onu 438 vakayla Yeni Zelanda takip etti.
Bu ülkeleri her 100 bin kişide 373 vakayla İrlanda, 368 vakayla Macaristan, 352 vakayla ABD ve 345 vakayla Belçika izledi.