Hindistan’ın geçen hafta Bengal Körfezi’nde Odisha eyaleti açıklarındaki Wheeler Adası’nda süpersonik füze destekli torpido sistemini başarıyla test etmesi, ülkelerin geliştirdiği süpersonik füzeleri gündeme getirdi.
Ses hızı deniz seviyesindeki havada yaklaşık 340 m/sn ya da 1225 km/saat olarak kabul ediliyor. Hareket halindeki bir kütlenin hızının ses hızına oranı ise “mach” olarak tanımlanıyor.
Sesten hızlı süratlerde yapılan uçuşa, ses-üstü ya da süpersonik uçuş deniyor.
Süpersonik uçuş teknolojisi 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ABD, Rusya ve Çin gibi önde gelen ülkeler dahil pek çok ülke tarafından kullanılıyor. Süpersonik uçaklar araştırma ve askeri amaçlar için kullanılırken bu bağlamda geliştirilen ilk uçak, Amerikan Bell X-1 adlı uçak oldu.
1968’de uçurulan Sovyet yapımı Tupolev Tu-144 ve 1969’da İngiliz-Fransız ortaklığında geliştirilen Concorde isimli süpersonik uçaklar, sivil kullanım için hizmete girdi. Ancak siyasi, çevresel ve ekonomik engeller nedeniyle ticari potansiyellerinden yararlanılamadı.
Süpersonik teknoloji neredeyse bütün savaş uçaklarında kullanılırken kısa, orta ve uzun menzilli füzelerin yanında seyir füzelerinde ve gemisavar füzelerde de kullanılıyor.
Uçuş hızları Mach 1’in üzerinde olan süpersonik füzeler, genellikle Mach 1 ile Mach 5 arasında yaklaşık 5000 km/saat seviyesine kadar erişebiliyor.
Süpersonik füze programları, son yıllarda Mach 5’in üzerinde hıza sahip olan ve hipersonik olarak bilinen programların geliştirilmesi için basamak taşları olarak görülüyor.
Kimyasal, biyolojik, nükleer ya da klasik harp başlıklarıyla donatılabilen süpersonik füzelerin tespiti ve takibi oldukça zor olduğu savunma sistemleri açısından oldukça risk oluşturuyor.
Geleneksel füzelerin aksine takibi çok zor olan süpersonik füzeler savunma sistemlerini de zorladığından pek çok ülke tarafından kullanılıyor.
Süpersonik füze sistemi dünya için yeni değil ancak çoğu ülkede kullanımı ve geliştirme süreci devam ediyor.
Rusya süpersonik füze sisteminde oldukça etkin
Ruslar, Sovyetler Birliği döneminden itibaren kısa ve orta menzilli süpersonik füzelerin yanı sıra kıtalararası uçuş yapabilen süpersonik füzeler geliştiriyor.
Rusya, P-800, Oniks gibi pek çok türde ve sayıda süpersonik füze üretirken nükleer enerjiyle çalışabilen ve nükleer başlık taşıyan kıtalararası seyir füzesi 9M730 Burevestnik, Rusların en stratejik silahlarından biri kabul ediliyor.
Eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Rusya’nın Suriye’ye P-800 olarak da bilinen süpersonik Yakhont füzeleri satışıyla ilgili, “yoğun diplomatik çabalara rağmen Rusya’yı, Suriye’ye füze satışını durdurma konusunda ikna edemediklerini” söylemişti.
Rusya’nın denizden ve karadan fırlatılabilen ve yaklaşık 1000 kilometre menzile erişebilen Tsirkon füzesi, Mach 4,5 ile Mach 6 arasında yüksek süpersonik ila hipersonik hızlara ulaşmayı hedefliyor.
Öte yandan Rusya’nın Hindistan ile ortak geliştirdiği BrahMos I adlı süpersonik füze, alanının en iyilerinden biri olarak görülüyor.
Ses hızının üç katına (Mach 3) çıkabilen ve 290 kilometre menzili bulunan BrahMos I, Rusya’nın Oniks füzesinin bir uyarlaması 300 kilograma kadar konvansiyonel savaş başlığı taşıyabilen BrahMos I, havadan, denizaltından ve gemiden fırlatılabiliyor.
Hindistan ile Rusya tarafından ortak geliştirilen BrahMos seyir füzesinin havadan atılan versiyonu BrahMos Blok III ile donatılmış Su-30 savaş uçakları, Ocak 2020’de Hindistan’da hizmete girdi.
Çin çok sayıda süpersonik füzeye sahip
Çin’in süpersonik füze teknolojisinde beklenenin ötesinde olduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, aralarında DF-100, C-101, C-301 gibi isimlerin yer aldığı çok sayıda farklı menzile ve hıza ulaşabilen süpersonik füzeye sahip.
Çin 2013’te Pakistan’ın yeni CM-400AKG süpersonik ramjet motorlu gemisavar füzesinin ilk müşterisi olacağını duyurmuştu. Bu radar güdümlü füze, Pakistan’ın Mach 4’e kadar hızlarda 500 km’ye kadar olan hedefleri vurmasını sağlıyor.
Çin hükümetine bağlı korsanlarının Haziran 2018’de ABD Donanmasına ait çok hassas güvenlik verileri çaldığı iddia edilmiş, çalınan verilerde süpersonik füze projesi planlarının yer aldığı belirtilmişti.
ABD’nin Asya-Pasifik’teki müttefikleri Çin’e karşı silahlanıyor
ABD, 1957 ve 1961 arasında nükleer enerjiyle çalışan seyir füzesi olan Süpersonik Alçak İrtifa Füzesi (SLAM) geliştirmek için iddialı ve iyi finanse edilen bir program izledi.
Ancak Mach 3’ün üzerindeki hızlarda uçabilen ve hidrojen bombalarını taşımak için tasarlanan proje daha sonra iptal edildi.
Bu süreçte SM-64 Navaho gibi süpersonik kıtalararası seyir füze projeleri de geliştiren ABD, bu teknolojide üretimini geliştirmeye çalışıyor.
Son dönemde Çin’in süpersonik füze testleri ABD ve bölgedeki müttefiklerinde derin endişeye neden oluyor.
Kasım 2021’de ABD ordusunda uzay operasyonlarından sorumlu Genelkurmay Başkan Yardımcısı General David Thompson, ABD’nin süpersonik füze yeteneklerinin Çin veya Rusya’nınkiler kadar gelişmiş olmadığını belirtti.
Çin’in, ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya arasında yapılan “Quad”, ABD, İngiltere ve Avustralya arasındaki “AUKUS” ittifakları nedeniyle gelecekte olası bir çevrelemeye karşı süpersonik silahlarını daha da geliştirdiği tartışılıyor.
Hindistan’ın süpersonik füze teknolojisinde oldukça ilerlediği görülürken Japonya da bu konuda çalışmalar yürütüyor.
Japonya Hava Öz Savunma Kuvvetleri (JASDF) 2010’da başlayarak F-2 savaş uçağı tarafından çalıştırılabilen süpersonik hızlarda XASM-3 adlı bir füze geliştirdi.
Ayrıca, 2019’da menzili 400 kilometreye ulaşan ASM-3’ün genişletilmiş menzilli versiyonu olan ASM-3A’nın üretildiği kamuoyuna yansıdı. Ancak bu füzelerin daha da geliştirilmesi için seri üretime geçilmediği aktarıldı.
Japonya’nın yeni nesil süpersonik füzeleri ve mühimmatlarının 2025’e kadar hazır olması bekleniyor.
Tayvan da gemilerde kullanmak üzere geliştirdiği süpersonik füzeyi ilk olarak 2005’te başarıyla test etti. China Times gazetesi, Hsiung Feng III adlı gemisavar füzenin, Çin’e kadar ulaşabilecek 300 kilometre menzili olduğunu aktarmıştı.
Yine 2016’da Tayvan’ın yanlışlıkla fırlattığı süpersonik füze, Çin sularında bir balıkçı teknesinin yakınına düşmüş, 3 kişi yaralanmıştı.
Avustralya’nın da süpersonik AIM-120 orta menzilli havadan havaya füze sistemine sahip olduğu biliniyor.
Avrupa ülkelerinin “Meteor Füzesi”
Avrupa Birliğinin, 100 km’den fazla menzile sahip Mach 4’e kadar hızlarda uçabilen ve ramjet motoru ile güçlendirilmiş havadan havaya Meteor Füzesi’ni geliştirdiği biliniyor.
Füzenin fonu Birleşik Krallık (yüzde 39,6), Almanya (yüzde 16), Fransa (yüzde 12,4), İtalya (yüzde 12), İsveç (yüzde 10) ve İspanya’nın (yüzde 10) aralarında olduğu altı Avrupa ülkesi arasında ortaklaşa paylaşılıyor.
Türkiye’de süpersonik mühimmat çalışmaları sürüyor
İran’ın uzun zamandır süpersonik hızlarda uçabilen gemisavar füzeler geliştirme arayışında olduğu biliniyor.
Ülkenin, Fateh-110 isimli İran yapımı kısa menzilli balistik füzesi üzerinden geliştirilen 300 km menzilli süpersonik gemisavar füzesine sahip olduğu kamuoyuna yansımıştı.
Ayrıca, İsrail’in de süpersonik füze sistemine sahip olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye ise son yıllarda süpersonik teknoloji destekli mühimmatlar geliştirmeye ağırlık verdi.
Tübitak SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, mayıs ayında yaptığı açıklamada, ses üstü hızlarda Mach 5’e kadar olanların tanımlandığı süpersonik ve Mach 5 ve üzerinin tanımlandığı hipersonik hızlarda mühimmatlar üzerinde çalıştıklarını açıklamıştı.