Antarktika’nın ikinci en yüksek yanardağı olan Erebus, ilk kez 1841’de Kaptan Sir James Clark Ross tarafından keşfedildi. Ancak yanardağ, 130 yıl sessiz kaldıktan sonra 1972’de yeniden faaliyete geçti. Bilim insanları şimdi, yanardağın altın tozunu nasıl püskürttüğünü araştırıyor.
Altın tozu ve kristalleşme
Erebus Dağı’ndan çıkan altın tozu, bölgedeki zorlu koşullar nedeniyle kristalleşiyor. New Mexico Madencilik ve Teknoloji Enstitüsü’nden Philip Kyle’a göre, Erebus’un sakin doğası, bu nadir altın parçacıklarının havada süzülüp kristalleşmesine olanak sağlıyor. Diğer yanardağların aksine Erebus, patlamalar yerine yavaşça gaz salıyor, bu da altının kristalleşmesine zaman tanıyor.
621 mil uzağa kadar taşınıyor
Altın parçacıklarının 621 mil uzakta bile tespit edilmesi, havada uzun mesafeler kat edebildiklerini gösteriyor. Bu olağanüstü süreci ‘benzersiz’ olarak tanımlayan uzmanlar, Erebus’un bu altın püskürtme yeteneğinin dünyada eşi benzeri olmadığını belirtiyor.
Erebus Yanardağı, gizemini ve büyüleyici doğasını korurken, bilim dünyasını şaşırtmaya devam ediyor.