Kolombiya’nın Bolivar kıyılarında bulunan ‘Santa Cruz del Islote’ adacığı, yaklaşık 10 dönümlük bir alanı kapsıyor ve tamamı 45 aileden gelen 1200 sakiniyle, “dünyanın en kalabalık yeri” olarak anılıyor.
Adada toplam 97 ev bulunuyor, sakinlerinin tamamı teneke çatılarla donatılmış 10 mahallede yaşıyor. Bu adacık o kadar küçük ki, bir ucundan diğer bir ucuna tekneyle gitmek sadece dakikalar alıyor.
Adada polis bulunmuyor. Ancak bu, birbirine sıkı sıkıya bağlı ada topluluğu için büyük bir sorun değil. Zira sakinlerine göre ada o kadar güvenli ki insanlar kapılarını bile kilitlemiyor.
Üstelik adada bugüne dair suç işlendiğine dair bir asayiş raporu da yok.
Ada sakinleri oldukça katı ve tuhaf bir yaşam tarzı sürdürüyor. Örneğin, ölüler yer olmadığı için yakındaki başka bir adaya gömülüyor.
Adada kanalizasyon yok! Sadece bu da değil, adanın elektrik şebekesi de yok. Sadece bir jeneratör ve iki güneş enerjisi istasyonu adaya elektrik sağlıyor.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre. ahmin edebileceğiniz gibi adada tatlı su kaynağı da yok. Pek çok şey deniz suyu ile yapılıyor. Adaya içme suyu getirmenin tek yolu ise teknelerle anakaradan taşımak.
Ada sakinlerinin en büyük sorunu, atıkları. Haftalık olarak toplanması gereken, ancak çoğu zaman neredeyse bir ay boyunca el değmeden bekleyen atıkların toplanması konusunda sık sık sorunlarla karşılaşıyorlar.
Adada tek bir sağlık merkezi mevcut ve tüm nüfusa bakıyor; orada da sadece tek bir ebe görev yapıyor. İki haftada bir doktor geliyor, fakat acil bir durum olduğunda tekneyle anakaraya gitmek gerekiyor.
Adadaki pek çok aile geçimini balıkçılıktan sağlıyor, ancak Santa Cruz del Islote sakinleri, turistleri çekmek için epey akıllıca bir yol tasarlamış.
Her yıl binlerce insan, yerel yaban hayatla birlikte yüzmenin keyfini çıkarmak için adayı ziyaret ediyor ve adalılar, özellikle deniz kaplumbağaları konusunda farkındalık yaratıyor.