Şanlıurfa’nın en önemli arkeolojik alanlarından biri olan Karahantepe, insanlık tarihinin gizemlerini aydınlatan buluntularıyla dünya genelinden akademisyenleri ağırladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın desteklediği Dünya Neolitik Kongresi kapsamında, İstanbul ve Harran Üniversiteleri’nin işbirliğiyle düzenlenen etkinliğe katılan yaklaşık bin akademisyen, bölgeyi gezerek kazıları yerinde inceledi.
250’den Fazla T Şeklindeki Dikili Taş
Neolitik dönemin en önemli yerleşim alanlarından biri olarak gösterilen Karahantepe, toprağın üzerindeki T biçimindeki 250’den fazla dikili taş ile dikkat çekiyor. Bu yapılar, Göbeklitepe’deki arkeolojik eserlerle benzerlikler taşıyor ve dünya arkeolojisinde büyük bir öneme sahip.
‘Bu, oldukça i̇nanılmaz’
Alman tarihçi Prof. Dr. Herman Parzinger, Karahantepe’nin büyüleyici bir alan olduğunu belirterek, “Sadece kazı çalışmaları değil, alanın geneli inanılmaz. Tepenin diğer tarafındaki T biçimindeki dikili taşları görmeniz lazım; gerçekten etkileyici. Karahantepe, bu arkeolojik alanların en önemlilerinden biri ve Göbeklitepe gibi Türk arkeolojisinin başarısını simgeliyor” dedi.
‘Karahantepe beni çok heyecanlandırdı’
Japon arkeolog Prof. Dr. Junzo Uçiyama, Karahantepe’yi “muhteşem” olarak tanımlayarak, “Japonya buraya çok uzak ancak Karahantepe’nin farklılığı beni çok etkiledi. İnsanların bu büyük dağları kutsal kabul edip inşa etmeleri gerçekten dikkat çekici” ifadelerini kullandı.
Neolitik dönemin erken i̇zleri
İspanyol arkeolog Prof. Dr. Feran Borel, Karahantepe’nin Neolitik dönemin erken evrelerini yansıtan önemli bir merkez olduğunu belirtti. “Buradaki buluntular ve heykeller, dönemin sosyal ve kültürel yapısını gözler önüne seriyor” diyen Borel, Karahantepe’nin bilim dünyası için taşıdığı değerin altını çizdi.
Türk arkeolojisinin gururu
Uzmanlar, Karahantepe ve Göbeklitepe gibi alanların Türk arkeolojisinde büyük bir başarıya işaret ettiğini ve dünya genelinde önemli bir araştırma merkezi olarak görüldüğünü vurguladı. Bu bölgeler, sadece Türkiye için değil, dünya arkeolojisi için de yeni keşiflerin kapısını aralıyor.